Gestalt’la Temas: İlk Adım Kendine
Bazen günün sonunda yorgun ama dolu hissederiz; bazen de her şeyi yapmış gibi görünüp içimizde tarifsiz bir boşluk taşırız. Aynı kalabalık, aynı işler, aynı insanlar... Peki neden biri bizi beslerken, diğeri eksiltir? Belki de aradaki fark, gerçekten bir şeyle ya da biriyle temasta olup olmamaktır.
Temas çoğu zaman fiziksel bir yakınlık gibi düşünülür. Oysa biriyle saatlerce yan yana oturup hiçbir şey paylaşmamış olabiliriz. Bazen ise bir cümle, bir bakış ya da bir sessizlik içimizi titretebilir. Temas, derin bir farkındalık halidir; kendine, duygularına, ihtiyaçlarına ve karşındaki insana yönelmiş açıklıkla mümkündür.
Kendinle temas kurmadan, dışarıya uzanmak da eksik kalır. Ne hissettiğini bilmeden, neye ihtiyacın olduğunu fark etmeden, nereye yöneldiğini nasıl anlayabilirsin? Dışarıya bakmadan önce, içeride ne olduğuna kulak vermek gerekir. Sessiz kalıp dinlediğinde, belki uzun süredir konuşmayan bir ses duyulur:
“Gerçekten ne istiyorum?”
“Şu an neye ihtiyacım var?”
İç ses bastırıldığında ilişkiler yüzeyde kalır. Temas kuruyormuş gibi görünürüz ama aslında sadece rol yaparız. Ve bir noktada bu temaslar doyurmaz. Çünkü gerçek temas yalnızca dışarıyla değil, içeride olup bitenle de kurulur.
Temasın bir sınırı vardır. Ne çok açık ne de tamamen kapalı olmalı. Eğer sınır fazla geçirgense, başkalarının duyguları bize taşar; nerede bittiğimizi ayırt edemeyiz. Eğer çok kalınsa, dışarıdan gelen hiçbir şey içeriye ulaşamaz; içeride olan da paylaşılmaz. Denge bu ikisinin arasında, esnek bir sınırda gizlidir.
Gerçek temas “şimdi ve burada” yaşanır. Zihin geçmişe takıldığında ya da geleceğe kaydığında, yaşanmakta olan deneyimin içinden geçemez. Bu yüzden en temel sorulardan biri şudur:
“Şu anda ne hissediyorum?”
Bu soru zihni susturur, bedeni uyandırır.
Temas bir anda olup biten bir şey değil; bir sürecin parçasıdır. Bir ihtiyaç belirir, fark edilir, karşılanır ve doyuma ulaşıldığında kişi geri çekilir. Ancak çoğumuz bu döngüyü tamamlayamayız. Ya ihtiyacımızı tanıyamayız, ya da harekete geçecek gücü bulamayız. Duygular yarım kalır. Deneyimler eksik yaşanır.
Duygularla temasta kalmak kolay değildir. Çünkü bu, sadece hissetmek değil; hissettiklerini bastırmadan kabul etmeyi, savunmaları bir kenara bırakmayı gerektirir. Hep güçlü görünmek zorunda hisseden birinin, güçsüzlüğüyle kalması… Hep gülümseyen birinin, içinde büyüttüğü öfkeye ya da kırgınlığa bakması demektir bu.
Bazen uzun süredir görmezden geldiğimiz bir yanımız vardır. Sessizce köşede bekleyen, adı konmamış bir hüzün, çocukluktan kalma bir yalnızlık ya da kimseye söyleyemediğimiz bir kırgınlık. O yanımıza bakmak kolay değildir. Çünkü orası karışıktır, kontrol edilemez gelir. Ama temas tam da burada başlar: Görmeye cesaret ettiğimizde, kalabildiğimizde, “bu da benim” diyebildiğimizde...
Ve o an gelir, içeriden bir ses fısıldar:
“Senin de kırılmaya hakkın var.”
“Gör beni. Saklama artık.”
Kendine yaklaşmak, incinme ihtimalini göze almaktır. O karşılaşma kolay değildir ama dönüşümün kapısını aralar. Çünkü temas olmadan hiçbir deneyim tamamlanmaz; ne başkasına ne de kendine dokunmadan iyileşme olmaz.
Belki de en zor temas, insanın kendisiyle kurduğu temastır. Çünkü o temasta dışarıya oynanacak bir rol yoktur. Sadece sen ve senden kaçtığın yanların kalır. Ama tam da orada, yıllardır aradığın gerçek yakınlık başlar. İçine doğru attığın her adım, dışarıdaki ilişkilerine de dokunur.
Kimi zaman dış dünyada bir şeyler eksik geliyorsa, cevap içerde bir yerde gizlidir. Belki de tek yapılması gereken, bir anlığına durmak… ve sessizce sormak:
“Şu an kendimle temas halinde miyim?”
Psikolog Melike Şengül
melike.sengul@asbu.edu.tr
Kaynaklar
Perls, F.S. (1969) Gestalt Therapy Verbatim. Real People Press, Lafayette.
Polster, E., & Polster, M. (1973).Gestalt therapy integrated: Contours of theory and practice.Brunner/Mazel.
Bloom, D. (2009). Solitude and contact in Gestalt therapy. Gestalt Review, 13(1), 6–20.
Oaklander, V. (2006). Hidden treasure: A map to the child's inner self. Karnac Books.
Psikoloji-Sosyal Psikoloji28 Nisan 2025 20:06
Psikoloji-Sosyal Psikoloji22 Nisan 2025 23:23
Psikoloji-Sosyal Psikoloji13 Nisan 2025 17:03
Psikoloji-Sosyal Psikoloji02 Nisan 2025 22:24
Psikoloji-Sosyal Psikoloji25 Mart 2025 17:05