UZAKLARDA BİR KİTAP ŞENLİĞİ (2)

(Devam)

Zollverein sadece bir anıt değil, aynı zamanda çok çeşitli kültürel ve boş zaman etkinlikleri için bolca alan sunmaktadır. Folkwang Sanat Üniversitesi'nin bulunduğu koreografi merkezi PACT, Zollverein'e ev sahipliği yapar.

Bir zamanlar yalnızca üretim marjları ve verimliliğin arandığı eski sanayi bölgesi, şimdi bir dizi müzeye ev sahipliği yapıyor ve eski madenciler ve kokain işçileri ile heyecan verici rehberli turlar sunuyor. Burası artık bir kültür, sanat, eğitim ve tasarım merkezi ve birçok prestijli etkinliğin gerçekleştirildiği bir alan durumundadır. Tanıtım broşürünü Almanca’dan çeviren arkadaşımıza teşekkür ediyoruz.

Alman sanayisinin en önemli isimlerinden Krupp ailesinin malikenesine götürdü bizi şoförümüz Barış. Villa Hügel adındaki malikane 19. yüzyılda inşa edilmiş. 269 odalı bu devasa ev, Alman sanayi tarihine ve lüks yaşama dair ipuçları veriyor. Ana binada dönemsel sergiler, küçük villada ise Krupp ailesinin tarihini anlatan muhteşem sergiyi keyifle gezdik. Bahçesi ise ayrı bir güzellik. Baldeney Gölü manzarasını seyrederek yürüyüş yaptık…

Şoförümüzden bizi gördüğümüz bu muhteşem göle mutlaka götürmesini istedik. Ruhr Nehri üzerinde yapay bir göl olan Baldeney Gölü (Baldeneysee) Essenlilerin dinlenme ve spor alanıymış. Öğle yemeğimizi göl manzaralı lokantada yedik.

Almanya'nın en önemli ve en sevilen güzel sanatlar müzelerinden biri olan Folkwang Müzesi’ne yol aldık.

19. yüzyıldan günümüze Alman ve Fransız resminin (Van Gogh, Monet, Cézanne gibi isimler) başyapıtlarını, heykelleri ve fotoğrafları hayranlıkla izledik. Müze, sergileme biçimi ve modern mimarisiyle bana çok ilginç geldi. Mutlaka gezilip görülmesi gereken bir müze, Folkwang Müzesi.

Geçtiğimiz yıllarda Köln’deki DOM katedralini gezmiştim. Esssen Katedrali de görülmesi gereken bir güzellik dedi arkadaşlardan birisi. Şehir merkezindeki bu gotik katedral, önemli bir dini yapı sayılmaktaymış. Katedralin içindeki Essen Hazine Dairesi Domschatz, Almanya'nın en değerli kilise hazinelerinden biridir yazıyor elimizdeki tanıtım broşüründe. Hazine dairesinde sergilenen altın işlemeleri, tarihi el yazmalarını ve dini eserleri hayranlıkla izledik.

Otelinize döndüğümüzde hava kararmak üzereydi ve tipik Almanya iklimi yağmur çiselemeye başlamıştı. Odalarımıza çekildik.

Ertesi gün, etkinlik salonumuz geldiğimizde harika bir salon düzenlenmişti Sekizi Türkiye’den, Otuz iki sanatçı kendileri için ayrılan masalara kitaplarını düzenlediler. Hatırı sayılır okur stantlarımızı ziyaret etti. Yerel bir televizyon tek tek her birimizle söyleşi gerçekleştirdi. Yeni dostluklar kuruldu. Gelecek yıl ikinci etkinlikte buluşmak üzere vedalaştık. (Bitti)