
Son dönemde eğitim sistemimizin en önemli konularından birisi atama bekleyen öğretmenler konusudur. Eğitim sistemimizde hali hazırda 100 bine yakın norm kadro açığı mevcuttur. Milli Eğitim Bakanlığı söylemlerinde norm kadro açığı olmadığını vurgulasa da ücretli öğretmen olarak görev yapan öğretmen sayısı, norm kadro açığını doğrulamaktadır. Milli Eğitim bakanlığı norm kadro açığı yoktur derken, büyük kentlerde çeşitli, mazeretlerle norm kadro fazlası durumuna düşen öğretmenleri kastetmektedir. Oysa bu meslektaşlarımız eş durumu ve sağlık durumu nedeniyle bu merkezlerde görev yapmak durumundadır. Yani yasal haklarını kullanmaktadırlar. Ne kadar öğretmen ihtiyacı olduğunu tespit edebilmek için norm kadro açığı sayısına bakılabileceği gibi, ücretli öğretmen sayısına da bakmak yeterli olacaktır.
Norm kadro açıkları, ücretli öğretmenlerin sayısı ve yapılan yetersiz atamalar haklı olarak atama bekleyen öğretmenleri beklentiye sokmaktadır. Bu anlamda üç grup öğretmen beklentiye girmektedir.
İlk grup, 2023 yılında KPSS’ye girerek başarılı olan, belirlenen kontenjanların içinde olma hakkı kazanan, ancak yapılan mülakatlarla kontenjan dışına çıkan 1 611 öğretmenin beklentisi,
İkinci grup, 2024 KPSS’ye girerek yüksek puanlar alan fakat belirlenen 15 bin gibi düşük sayıda atama nedeniyle ataması yapılamayan öğretmenlerin beklentisi,
Üçüncü grup ise Öğretmenlik Mesleği Kanununun çıkmasıyla birlikte, öğretmen atamalarının Milli Eğitim Akademisi bünyesine alınması ve belirlenen 10 bin gibi düşük sayıda kontenjan nedeniyle hüsrana uğrayan öğretmenlerin beklentisidir.
İlk gruptan başlayacak olursak, 2023 KPSS’liler sınav yapılmadan önce yürürlükte olan mevzuata ve yerleşik uygulamalara göre KPSS sonuçlarının tam sayıya yuvarlanması uygulamasını bilerek sınava girdiler. Yine yerel seçimler öncesinde başta Sayın Cumhurbaşkanı, önceki Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer ve diğer Hükümet yetkilileri mülakatların kaldırılacağına yönelik sözler vermişlerdi.
2023 KPSS sonuçları belli olduktan sonra ise Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, 2023 KPSS’de kontenjanda olanların merak etmemelerini, hatta 2024 KPSS’ye girmelerine gerek olmadığını açıkladı. 2024 yaz aylarında başlayan ve tamamlanan mülakat süreci o kadar anlaşılmaz uygulamalara neden oldu ki, her birini yazmak sayfalar alır! Mülakat uygulamalarının bilimsel ve objektif olamayacağından tutun da, her komisyonun benzer değerlendirme yapamayacağı, komisyon üyelerinin branşları itibarıyla aday öğretmenleri değerlendiremeyeceğinden tutun da, her ilde farklı puanların verilebileceğine, aday öğretmenlerin sağlık sorunları nedeniyle potansiyellerini tam olarak yansıtamayacaklarından tutun da, mülakat sırasında heyecan veya stres yaşayabilecekleri ayan beyan ortadaydı. Bütün bu olumsuzluklara rağmen MEB, mülakat uygulaması konusunda ısrar etti!
Mülakat takvimi açıklanması ve sürecin başlamasıyla birlikte yapılacak mülakatların haksız ve adaletsiz olacağına dair bütün eğitim kamuoyu hemfikirdi. Ne yazık ki beklenen oldu ve il il, komisyon komisyon haksız uygulamalar yaşandı. Bazı illerde yuvarlama yapılırken bazı illerde yüksek puanlar verildi.
Bugün gelinen aşamada mülakat mağduriyeti yaşayan öğretmenler idari davalar yoluyla hukuksal girişimlerde bulundukları gibi, kamuoyu oluşturmak için de çeşitli eylem ve etkinliklerde bulunmaya devam ediyor.
Beklentiye giren ikinci grup 2024 KPSS’ye giren öğretmenlerdir. 2024 KPSS puanıyla 15 Nisan 2025 tarihinde açıklanan ve aynı zamanda tarihin en düşük atama sayısı olan 15 bin öğretmen atamasının yarattığı şaşkınlık, 18 Nisan tarihinde MEB tarafından açıklanan adil olmayan branş dağılımıyla zirve yapmıştır.
Bakanlık, 2024 KPSS 15 bin atamada sınıf öğretmenliğine 4 bin 387 kontenjan, özel eğitime 3 bin 87, din kültürüne bin 802, okul öncesine bin 321 kontenjan gibi bu 4 branşa toplamda 10 bin 588 kontenjan verirken, geriye kalan branşlardan biyolojiye 27, tarihe 28, edebiyata 29 kontenjan gibi 72 branşa toplamda 4 bin 412 kontenjan verdi.
Bu düşük kontenjanlarla hüsrana uğrayan 2024 KPSS’liler, halen hak aramaya, ek atama için komuoyu oluşturmaya devam ediyor.
Üçüncü grup ise AKS’ye giren ve 10 bin gibi çok düşük kontenjan verilen öğretmenlerin beklentisidir. Milli Eğitim Akademisi için 10 bin gibi düşük bir kontenjan verilmiş, Milli Eğitim Akademisinin açılması ise Eylül ayından 2026 Ocak ayına çekilmişti. Üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olan ve Milli Eğitim Bakanlığı Akademi Giriş Sınavı’na katılan binlerce aday öğretmen atamalarına odaklandı.
Halen öğretmen atama kontenjanlarının arttıracağına yönelik resmi bir açıklama bulunmuyor. Ancak kamuoyunda kimi gazetecilerin paylaşımları, Milli Eğitim Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında kimi görüşmelerin yapıldığını gösteriyor.
Bu anlamda Bakan Yusuf Tekin konu ile ilgili olarak “ Milli Eğitim Akademisi'ne yapılacak 10 bin öğretmen adayı alımına ilişkin, "Tahmin ediyoruz, Aralık ayının ilk haftası veya ilk 15 gün içerisinde biz bu yeni hesaplamalara göre hangi branştan ne kadar öğretmene ihtiyaç duyduğumuzu açıklarız." ifadelerini kullandı.
Görüldüğü gibi, 2023 mülakat mağdurları, 2024 KPSS’den yüksek puan alan öğretmenler ve AGS sonucu yetersiz kontenjan nedeniyle ataması yapılmayan genç öğretmenler büyük bir beklentiye girmiş durumdadır.
Ücretli öğretmen sayısının 100 bine yaklaştığı, norm kadro açıklarının da 100 bin civarında olduğu bir eğitim sisteminde sağlıklı bir eğitim faaliyeti yürütmek ve çocukların eğitim hakkını tam olarak gerçekleştirmek mümkün değildir.
Eğitim kamuoyunun ve atama beklentisine giren öğretmenlerden, başta 1611 mülakat mağdurunun haklarının iadesi olmak üzere, 2024 KPSS’lilere ek atama ve Milli Eğitim Akademisinde eğitime başlayacak öğretmenlere de ek kontenjan verilmelidir.
Eğitim Bilimleri28 Aralık 2025
Fikir Yazıları26 Aralık 2025
Eğitim Bilimleri26 Aralık 2025
Eğitim Bilimleri26 Aralık 2025 14:05
Eğitim Bilimleri22 Aralık 2025 22:36