Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
Eğitimle İlgili Kavramların Anlamı

Eğitimle İlgili Kavramların Anlamı

Eğitim Bilimleri 01 Ekim 2025 16:11 - Okunma sayısı: 32

Prof. Dr. Mehmet Şişman

Eğitimin Kültürel Temelleri

Mehmet Şişman (Prof. Dr.)[1]

Eğitimle İlgili Kavramların Anlamı

Bundan önceki yazımızda eğitimle ilgili bazı kavramlar, kökeni yönünden ele alınmış olup bu yazıda ise kısaca anlambilimi açısından açıklanmaya çalışılmıştır. |Önceki yazımızda eğitim kelimesinin, Eski Türkçe kaynaklardan derlenerek yeniden canlandırma yoluyla Türkçe sözlükte yer aldığını; “terbiye” ve “maarif” yerine ikame edildiğini belirtmiştik. Eğitim kelimesinin türetildiği Eski Türkçedeki igi, igi-d-mek gibi kelimeler, ses ve imla yönünden “eğitim” kelimesinden farklı olduğu gibi anlam yönünden de "insan/köle yetiştirmek ya da hayvan beslemek…” gibi manalar taşımaktadır. Mustafa Gündüz tarafından, TÜBİTAK Sosyal Bilimler Ansiklopedisinde eğitim maddesi; Türk Maarif Ansiklopedisinde de eğitim ile birlikte terbiye maddesi, kapsamlı biçimde yazılmıştır. Ona göre eğitim; öğrenme, öğretim, talim, terbiye gibi kavramları bünyesinde toplayarak maarifin yerine kullanılmış; birçok kavram ve alt alanı (talim, terbiye, tahsil, tedris vb.) kapsayan çatı kavram haline gelmiştir. Eğitim bilimi/eğitbilim ya da çocuk eğitim bilimi olarak tanımlanan pedagoji kavramı ise Filiz Meşeci-Giorgetti tarafından Türk Maarif Ansiklopedisinde aynı adı taşıyan maddede ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Buna göre terbiye ve pedagoji kavramları, anlam yönünden daha kapsamlı olmasına karşılık Türkiye Türkçesinde terbiye yerine eğitim; pedagoji yerine de eğitim bilimi/eğitbilim ifadeleri daha çok tercih edilmektedir. Pedagoji kavramının kökeni ise, Eski Yunan kültürüne dayanmakta olup Antik Yunan'da erkek çocukları mektebe götürüp getiren kölelere “pedagog” denilmiştir. Halen Türkiye Türkçesinde pedagojik formasyon ifadesiyle birlikte pedagog kavramı, eğiticilik/öğretmenlikten farklı uzmanlık alanı ve istihdamda mesleki bir unvan olarak kullanılmaktadır.

Terbiye, Arapça kökenli olup lügat anlamında artmak, düzeltmek, ıslah etmek; büyütmek, yetiştirmek gibi anlamları kapsayarak “rabbe” (terbiye etti/ıslah etti) fiilinden mastar olarak türetilmiştir. Terbiye, Türkiye Türkçesi dışında diğer Türk lehçelerinde, örneğin Uygur, Başkırt ve Tatar Türkçelerinde “terbiye” olarak kullanılırken; Kırgız, Karakalpak ve Özbek Türkçelerinde “tarbiya” şeklinde yazılıp söylenir. Kırgız Türkçesi’nde tarbiya; çocuğa bakmak, sağlığına dikkat etmek, zekâsını geliştirmek, ahlaki davranışlar kazanmasını sağlamak; kısaca onu fiziki, sosyal, psikolojik vd. yönlerden geliştirmek gibi anlamlar ifade eder. Sonuna “-la” eki getirip fiil olarak “tarbiyalamak” şekliyle, insanı eğitmek, geliştirmek, yetiştirmek gibi anlamlarda kullanılır. Terbiye, hemen bütün Türk lehçelerinde ve şivelerinde ortak anlamlar yüklenerek kullanılır. Terbiye yanında edeb/adeb/adab ve tedib (terbiye etme/edeplendirme) gibi kelimeler, ahlaki davranışlar kazandırmayı da ifade eder.

Eğitim (terbiye) kelimesinin Batı dillerindeki karşılığının Latince kökenli “educere” hali, bakım ve yetiştirme; İngilizce fiil olarak “educate”, terbiye etmek, yetiştirmek, okutmak gibi anlamları kapsamakta olup “education” da bilgi, beceri ve karakter geliştirme anlamlarına karşılık gelmektedir. Türkçede bu kelimenin karşılığında, eğitim, yetiştirme, terbiye, tahsil, tedris, maarif, irfan gibi kelimeler kullanılabilmektedir. Zaman içinde “education” kelimesinin anlamında bazı genişlemeler olmuş; insanı zihni, ahlaki, ruhi vd. yönlerden geliştirme gibi anlamlarda da kullanılmaya başlanmıştır.

Osmanlı Devletinde Tanzimat döneminden itibaren yaygın biçimde kullanılan maarif kavramına zaman içinde farklı anlamlar yüklenmiş olup bu dönemde eğitimle ilgili Bakanlığın adı da Maarif Nezareti (1857) olarak adlandırılmıştır. Arapçada bilmekle ilgili “arefe” (bildi) fiilinden türetilen maarif, marifet (hüner, bilgi) kelimesinin çoğulu olup “arif” de bilen kişi demektir. Arapçada bilmek eylemiyle ilgili örneğin “alime” (bildi) gibi başka fiiller de olup “alim” de bilen kişi demektir. Ancak arif ile alim arasında anlam yönünden farklar vardır. Ömer Seyfettin, “Türk halkı belki âlim değildir ama muhakkak ariftir” sözüyle bu farklılığa işaret etmiştir. İrfan kelimesi de maarif ile aynı kökenden olup halk arasında “ilim ve irfan sahibi kişi”, “bilgi ve hikmet sahibi kişi” denildiğinde, âlim ve arif arasında olduğu gibi iki kavram arasındaki anlam farkı vurgulanmış olur. Tasavvuf edebiyatında arif ve marifet gibi kavramlara daha deruni anlamlar yüklenmiştir.

Farklı dillerde ses ve imla yönünden aralarında bazı farklılıklar olmasına karşılık yaygın olarak kullanılan “education” ve “pedagogy” gibi kavramlar yanında yine her dilde eğitimle ilgili o dile özgü kavramlar da vardır. Örneğin Rusçada “obrazovaniya” (eğitim) ve “pedagogica” (pedagoji) kavramları birlikte yer almaktadır. İnsani yönden eğitim söz konusu olduğunda bir olgu, kavram, eylem ve süreç olarak ona yüklenen anlam ve hedefler, ülkelere, kültürlere, çağlara, ideolojilere, hatta kişilere göre değişebilmektedir. Örneğin ilk çağ filozofları genel olarak eğitimi, bedeni, zihni, ruhi ve ahlaki yönlerden insanı geliştirmek suretiyle erdemli insan ve toplum inşa etme aracı olarak görmüşlerdir. Çeşitli dinlerin kutsal metinlerinde eğitimle ilgili yer alan bazı hususlar yanında İslam Dininin kutsal kitabı Kur’anda da eğitim (terbiye), okumak, bilgi ve bilmek gibi eylemlerle ilgili çeşitli ayetler vardır. Doğu ve Batı kültürlerinde geçmişten bugüne bazı filozof, pedagog, eğitimci ve ahlakçılar tarafından eğitim konusunda farklı görüşler ortaya konulmuş olup pek çok eserde ahlak ve eğitim (terbiye) kavramları birlikte ele alınmıştır. Eğitim, yaygın olarak olgun (kamil, erdemli) insan yetiştirme süreci olarak görülüp eğitim yoluyla insanın yeteneklerinin, aklının, iradesinin geliştirilmesi; kısaca insanlaştırılması (humanization) beklenmiştir. Felsefeci I. Kant da insanın, ancak eğitim sayesinde insan olabileceğini ifade etmiştir.

Bu satırların yazarı, 1980’li yılların başında bir öğretmen olarak üniversitede eğitim bilimleri alanında yüksek lisans programına başladığında eğitimle ilgili öğrendiği ilk tanım, Selahattin Ertük’ün tanımı olmuştur. Türkiye’de öğretmenlik ve eğitimle ilgili lisans/lisansüstü eğitim programlarında eğitim gören öğrencilere “eğitim nedir?” sorusu yöneltildiğinde pek çoğu, bu tanımı söyleyecektir. Eğitim, "bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir”. Bu tanım, davranışçı ya da yapısalcı psikolojiye göre yapılmış bir tanım olup Türkiye’de eğitim bilimleri alanında ve eğitimciler arasında 1970’lerden itibaren yaygın bir kabul görmüştür. Ancak farklı perspektiflerden yaklaşıldığında eğitimle ilgili onlarca farklı tanım yapılabilir.

Türkiye’de geçmişte dilde sadeleşme çalışmaları kapsamında eğitimle ilgili bazı yabancı, özellikle de Arapça ve Farsça kökenli kelime dışlanmış, bazı kelimeler arasındaki nüanslar göz ardı edilmiştir. Bu durum, dilin kısırlaştırılmasına sebep olmuş; düşünce, anlam ve kavram dünyamızı daraltmış; eğitim olgusunun içi boşaltılmıştır. Türk Dil Kurumunun (TDK) Türkçe Sözlüğünde eğitim kelimesi karşısında, tek bir kelime olarak terbiye yer almış; sözlük anlamı dışında terim olarak eğitim şöyle tanımlanmıştır: “Çocukların ve gençlerin toplum yaşamında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine, okul içinde veya dışında doğrudan veya dolaylı yardım etme”. Aynı sözlükte terbiye kelimesinin karşısında da eğitim kelimesine yer verilmiş olup maarif kelimesi ise, bilgi ve kültür; öğretim ve eğitim sistemi şeklinde açıklanmıştır. Bu sözlükte eğitim, çocuk ve genç kavramlarıyla sınırlı olarak ele alınmış olup hayat/yaşam boyu eğitim/öğrenme, yetişkin eğitimi, halk eğitimi gibi ifadeler, bu tanımın kapsamı dışında kalmıştır.

Zaman içinde gelenek, modernite ve postmodernite gibi kavramlarla birlikte geleneksel eğitim, modern eğitim ve post modern eğitim gibi sınıflamalar yapılmıştır. Bunlara farklı özellik ve işlevler atfedilmiştir. Bundan sonraki yazılarımızda bir kavram, olgu ve süreç olarak farklı perspektiflerden eğitime yüklenen farklı amaçlar ve işlevler ele alınmaya çalışılacaktır.

[1] Emekli Öğretim Üyesi. Toplum, Eğitim ve Kültür Araştırmaları (TEKA) Dergisi Baş Editörü

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
KARMA EĞİTİM

Eğitim Bilimleri29 Eylül 2025 22:09

KARMA EĞİTİM

Cinsiyet Eşitsizliği üzerine 2

Eğitim Bilimleri28 Eylül 2025 20:01

Cinsiyet Eşitsizliği üzerine 2

ZORUNLU EĞİTİM

Eğitim Bilimleri27 Eylül 2025 18:37

ZORUNLU EĞİTİM

                   AİLEDE EĞİTİM

Eğitim Bilimleri26 Eylül 2025 21:58

AİLEDE EĞİTİM

KARAKTER EĞİTİMİ TARİHSEL GELİŞİM 2

Eğitim Bilimleri26 Eylül 2025 20:59

KARAKTER EĞİTİMİ TARİHSEL GELİŞİM 2

ÖZGÜRLÜKÇÜ EĞİTİM ÜZERİNE 1

Eğitim Bilimleri20 Eylül 2025 15:40

ÖZGÜRLÜKÇÜ EĞİTİM ÜZERİNE 1

MEB’den Karma Eğitime Saldırılar

Eğitim Bilimleri15 Ağustos 2025 19:55

MEB’den Karma Eğitime Saldırılar

“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ-2

Eğitim Bilimleri15 Eylül 2025 13:11

“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ-2

KARARLARA KATILIM

Eğitim Bilimleri14 Eylül 2025 09:49

KARARLARA KATILIM

Prof. Dr. ABDURRAHMAN  TANRIÖĞEN'İN ÖRGÜTLERDE ETKİLİ İNSAN İLİŞKİLERİ KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Eğitim Bilimleri11 Eylül 2025 21:19

Prof. Dr. ABDURRAHMAN TANRIÖĞEN'İN ÖRGÜTLERDE ETKİLİ İNSAN İLİŞKİLERİ KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ