Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
Cinsiyet Eşitsizliği üzerine 2

Cinsiyet Eşitsizliği üzerine 2

Eğitim Bilimleri 28 Eylül 2025 20:01 - Okunma sayısı: 280

Cansel Güven

Hasan Güneş: Ataerkil ön kabuller ve varsayımları bakımından ülkemizi değerlendirir misiniz?

Cansel Güven: Antropologlar insanlık tarihinin anaerkil düzenden ataerkile doğru evrimleştiğini iddia eder. Anadolu’da bulunan, ilkel çağlardan kalan tanrıça heykelleri de bize bu topraklarda kadın egemen dönemlerin kanıtlarını sunar. Bugün iş hayatından temsil görevlerine, medeni hayattan kanunlara, siyasetten sanata… aklınıza gelebilecek her kriterde erkek>kadın ise bu tersine evrim dayatma değil ön kabulün tezahürü olabilir. Nüfusun yarısı iken kadınlar “bu anomaliyi içselleştirmiş ise” toplumsal kabulleniş yerleşir. Bu normalleşme hali birkaç yılda ve/veya birkaç nesilde peydahlanmaz. Bu noktada Türkiye’de kadın hakları başlığında devrim sayılabilecek kazanımların nasıl elde edildiğinden başlarsak bugünü analiz edebiliriz. Mustafa Kemal Atatürk, çağdaşımız kadınlardan çok önce Anadolu kadınına seçme ve seçilme hakkı “tanıdığında” bu hak kadınlarımızca yüksek sesle talep edilen, örgütlenmiş ve eyleme dökülerek koparılmış bir hak değildi. Bahşedilmiş hediyelere çok kıymet verilmemesi gibi, kadının hakları da haklılığı da toplumumuzda “yeterince” değer bulmadı diye düşünüyorum. On yıllar boyunca da, istisna kadınları, kahramanlarımızı hariç tutarak, bir güzellik, hoşluk nesnesi gibi, bir mucize ve medeniyet nişanı gibi makamlara, sahnelere, sanata, siyasete, yönetici makamlara ilişiverdi kadınlar. Kadın kotasını, istisnasını gördüğümüz her yerde kadın değersizleşti. Maçlara indirimli biletle giren kadınlar, kadın kotasıyla milletvekili olanlar ve kadınlı aileli bakanlıkların kadın kabine üyeleri vs vs.

Erkek egemen toplumun içinde “erkek gibi” mücadele eden, efeleşen kadınları da ayrı tutamayarak şunu söylüyorum; kadının eşitliği hala göreceli bir konudur belki ama en çok da kadının sorunudur.

Hasan Günaş: Ataerkil düzene son vermek için ne yapmak gerekir?

Cansel Güven: Toplumların bir cinsiyetin hakimiyetinde olması gerekir mi? Erkeklerin avlandığı, kadınların bebek büyütüp yemek yaptığı çağlardan bugüne beden gücü önemini yitirdi. Daha doğrusu cinsiyetten kaynaklı avantaj ve dezavantajların önemi azaldı. Teknoloji geliştikçe kadın erkek hepimiz hımbıllaşmadık mı? Çünkü makineler var ve onları isterse kadın isterse erkek kullanabiliyor.

Ben her erkekle veya her hangi bir erkekle eşit değilim, hepsinden farklı birçoğundan üstün de olabilirim. Eşitsizlik sorununu kızlı erkekli çözmemiz gerekse de, kayıpların ve ayıpların telafisi için ön alması gereken bizzat kadındır. Bunu kadın kollarına ve kotalarına sıkışarak yapamayız. Yıkarak yapacağız.

Hasan Güneş: Ülkemizde ders kitaplarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğindeki rolüne değinir misiniz?

Cansel Güven: Bir araç olarak yalnızca ders kitapları değil, tüm eğitim sistemi ataerkil. Çünkü siyasi rejim öyle. “Afedersiniz kadın mı kız mı” diye başlayan söylemde en naif yaklaşım öldükten sonra ayağımızın altına cennet serilme ihtimali ile doğurabilme yetimizin yüceltilmesi. O ders kitaplarında on yıllar önce de anne sofrayı kurarken kızı yardım ederdi, oğlan çocuğu yerde arabasını sürerken baba gazetesini okurdu vesaire. Subliminal algı ders kitapları dahil her alanda ve her an saldırıyor bize. Çocuklarımız açısından televizyon ve sosyal medyanın en az ders kitapları kadar etkili olduğunu kabul etmeliyiz. Hepsi ders niteliğinde ve tam zamanlı zehirliyor. Ne kadar kaçınabiliriz veya ne yapabiliriz sorusuna bireysel önlemlerle yanıt verebilirim. Öğretmen ve veliler ders materyallerinin muhtemel zehrine karşı çocuk lehine defansta olmalı. Özellikle öğretmenler resim ve metin içeriklerine eleştirel yaklaşmakta geri durmasınlar, bazen ders tersten öğretilir. “Şu resimde anne gazete okurken baba sofrayı hazırlasa nasıl olurdu?” diyebilmeliyiz. Çağdaş Dünyada doğum sonrası ücretli uzun izini anne veya baba kullanabiliyor mesela. Erkeğin mutfakta daha mahir olduğu, evden çalıştığı, kadının iş hayatında daha aktif olduğu nice aileler yok mu? Norm nedir? Normal nedir? Sık rastlanan şey en sağlıklı olandır diyemeyiz. Eğitimin yalnızca okulda, yalnız ders kitapları aracılığıyla yapılan bir etkinlik olmadığını bilerek çocuklarımızı kendi normlarını gerçekleştirmeye cesaretlendirmek olası. Bu konuda söyleyeceğim son şey, her yıl yeniden türetilip güya ücretsiz dağıtılan ders kitapları çocuk zihinlerinde kanserleşecek toksik şeylerle dolu emin olun. Çocuklarınıza öncelikle iyi örnek olun, onları bu kitaplardan ve bu kitaplardan medet uman mucitlerinden koruyun.

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
EĞİTİM ÜZERİNE

Eğitim Bilimleri04 Kasım 2025 21:30

EĞİTİM ÜZERİNE

ÖĞRENME SÜRECİ, BEYİN TEMELLİ VE KUANTUM ÖĞRENME MODELLERİ

Eğitim Bilimleri02 Kasım 2025 17:32

ÖĞRENME SÜRECİ, BEYİN TEMELLİ VE KUANTUM ÖĞRENME MODELLERİ

EĞİTİMİN KÜLTÜREL TEMELLERİ

Eğitim Bilimleri02 Kasım 2025 11:55

EĞİTİMİN KÜLTÜREL TEMELLERİ

SERBEST KIYAFET DÖNEMİ BİTTİ, OKUL FORMASI DÖNEMİ BAŞLADI

Eğitim Bilimleri01 Kasım 2025 22:43

SERBEST KIYAFET DÖNEMİ BİTTİ, OKUL FORMASI DÖNEMİ BAŞLADI

EĞİTİM YÖNETİMİ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

Eğitim Bilimleri01 Kasım 2025 14:21

EĞİTİM YÖNETİMİ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

Karanlık Akademi: Üniversiteler Ölürken Kim İzliyor?

Eğitim Bilimleri31 Ekim 2025 13:51

Karanlık Akademi: Üniversiteler Ölürken Kim İzliyor?

BİREYCİLİK

Eğitim Bilimleri30 Ekim 2025 18:48

BİREYCİLİK

Protagoras’tan Tekin’e Eğitimde İki Çizgi

Eğitim Bilimleri30 Ekim 2025 09:49

Protagoras’tan Tekin’e Eğitimde İki Çizgi

Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU ile “Yönetimin PUK Kodu” kitabı üzerine Röportaj

Eğitim Bilimleri29 Ekim 2025 18:33

Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU ile “Yönetimin PUK Kodu” kitabı üzerine Röportaj

Okumanın Gelişmişlik ile İlişkisi

Eğitim Bilimleri25 Ekim 2025 22:27

Okumanın Gelişmişlik ile İlişkisi