Sigmund Freud’la başlayan psikoterapi kuramlarının gelişimi bugün daha farklı bir gelişim göstermektedir. Sinirbilimdeki heyecan verici yeni gelişmeler, bilgisayar tabanlı kaynakların kullanımı dahil olmak üzere yapay zeka gibi bilim ve teknolojide benzer görülmemiş ilerlemeler, tarihsel gelişim, yerel ve evrensel düzeyde yaşanan savaş, doğal afetler, salgın hastalıklar gibi olaylar, psikoterapi araştırmalarına önemin giderek artması, insanların benzersiz ve sürekli değişen ihtiyaçları danışanlarının gelişimini ve ruh sağlığını desteklemenin yolları hakkında alternatif açıklamaları daha fazla gündeme getirmiştir. Bu bağlamda düşünüldüğünde temel hedefi bozuklukların iyileştirilmesi olarak gördüğümüz geleneksel psikolojik danışma kuramlarının aksine pozitif duygular kazanmayı, güçlü yanları harekete geçirmeyi ve anlamlı ilişkiler geliştirmeyi hedefleyerek iyi oluşun artırılmasına odaklanan pozitif psikoterapilerin etkililiği ile ilgili günümüzde hatırı sayılır bilimsel çalışmaların var olduğunu ve psikolojik danışma/psikoterapi alanında gün geçtikçe bu yöne ilginin arttığını söylemek mümkündür.
Modern pozitif psikoloji bağlamında geliştirilen pozitif psikoterapi, yaşamda neyin iyi gittiğine ve optimal insan işleyişini sağlayan güçlere odaklanan bir alan oluşturarak sağlığın geliştirilmesine ve önleyici/koruyucu müdahalelere kapı aralar (Seligman, 2002; Peterson, 2006). Bu bağlamda terapide pozitif müdahalelerin üç önemli boyutu bulunmaktadır: (a) müdahalede, pozitif konulara odaklanılır, (b) müdahalede, pozitif sonuçlar ortaya çıkartacak mekanizmalar üzerinde durulur ve (c) müdahale, zayıflık ya da güçsüzlük yerine iyilik hali oluşturacak şekilde düzenlenir.
Alanyazında pozitif psikoterapi başlığı altında farklı modeller geliştirilmiştir. Örneğin Seligman, Rashid ve Park (2006) tarafından geliştirilen pozitif psikoterapi ruhsal bozuklukların sadece belirtilerinin ortadan kaldırılması yoluyla düzenlenemeyeceği aynı zamanda bireylerde pozitif duyguların yükseltilmesi, bireylerin karakterlerinin güçlendirilmesi ve yaşamlarına anlam yüklemeleri ile de etkili bir şekilde düzenlenebileceği üzerinde durmaktır. 14 oturumluk psikoterapi programı yaşam doyumunu artıran keyif almak gibi müdahaleleri, anlamlı bir yaşamı teşvik etmek için şükran duyma ve affetme gibi güçlü yanların kullanılmasını sağlamak adına cesaret veren müdahaleleri, aile ve kurumlar içindeki ilişkileri geliştirmek için müdahaleleri içermektedir.
Bir diğer model olan ve 1960’ların sonlarında Nossrat Peseschkian tarafından geliştirilen pozitif psikoterapinin amacı pozitif olanı ortaya çıkarmak ve danışanın yaşamında dengeye ulaşmasına yardım etmektir (Peseschkian, 2002). Pozitif psikoterapi üç temel yapı üzerine kurulmuştur (Peseschkian, 2002). İlki olan umut danışana yetenekleri ile problemlerini çözebileceğine dair inanç kazandırmayı içerir. Pozitif psikoterapinin ikinci yapısı dengedir; denge ilkesi gereği birey yaşadığı problemleri çözebilmek için beden, başarı, ilişki ve gelecek/maneviyat boyutlarını dengeli bir şekilde kullanmalıdır. Pozitif psikoterapinin üçüncü yapısı olan konsültasyon ise danışan ve yakınlarının sorunu ve soruna ilişkin çözüm yolları konusunda bilgilendirilmesini içerir (Peseschkian, 2002).
Pozitif psikoterapi bağlamında bir diğer model Michael Frisch (2006) tarafından geliştirilen yaşam kalitesi terapisidir. Yaşam kalitesi terapisi danışanlara yaşamın çeşitli alanlarında değer verdikleri ihtiyaçlarını, isteklerini ve amaçlarını belirlemelerini ve bunları yaşama geçirmelerine yardımcı olacak ilkeler ve becerilerin öğretilmesini içerir. Yaşam kalitesi terapisinde yaşam kalitesinin artırılması gereken 16 alan vardır: sağlık, benlik saygısı, amaçlar ve değerler/tinsel yaşam, para (yaşam standardı), iş, oyun/serbest zaman aktiviteleri, öğrenme, yaratıcılık, yardım etme (topluma hizmet), sevgi (yakın ilişkiler), arkadaşlar, çocuklar, akrabalar, ev, komşular ve toplum. Terapi sürecinde bu yaşam kalite alanları değerlendirilmekte, danışanın yaşam kalitesinin düşük olduğu alanlarda yaşam kalitelerinin artırılması için çeşitli standartlar oluşturulmakta ve danışanın bu standartlara ulaşması sağlanmaktadır (Frisch, 2006).
Fava (2016) tarafından geliştirilen iyi oluş terapisi ise Ryff’in kendini kabul, özerklik, çevresel hakimiyet, bireysel gelişim, olumlu ilişkiler ve yaşam amacını içeren psikolojik iyi oluş modeline dayanır. İyi oluş terapisi 8 ile 12 oturumdan oluşan kısa süreli, kendini gözlemlemeyi ve yapılandırılmış günlük kullanmayı içeren yönlendirici bir terapi modelidir.
Jones-Smith (2006) ve Wong (2006) tarafından geliştirilen güç temelli terapi modeli, psikolojik danışma surecinde bireyin yaşamı boyunca kapasite ve varlık geliştirmesi konusunda tasarlanmış teorik ve uygulama çerçevesi temelinde, danışanlarda güçlü yönleri hakkında farkındalık yaratmak ve bu güçlü yanlarını yaşam güçlükleri ile yapıcı şekilde başa çıkmak için kullanmalarını sağlamaya çalışmaktır.
Lopez ve arkadaşları (2000) tarafından geliştirilen umut terapisi ise danışanların net hedefler belirlemelerine, başarıya giden yolları belirlemelerine ve bunlara ulaşmak için gereken zihinsel enerjiyi toplamalarına yardımcı olur. Bu bağlamda umut terapisi umut bulma, umut bağlama, umut artırma ve umut hatırlatma aşamaları ile danışanların hedeflerini oluşturmalarına ve kategorilere ayırmalarına, hedeflerine ulaşmak için çeşitli yollar seçmelerine, hedeflerini takip etme konusunda kendilerini motive etmelerine, engelleri belirlemelerine ve engelleri aşılması gereken zorluklar olarak görmelerine yardımcı olan bir terapi modeli olarak tanımlanır (Lopez ve diğ., 2000).
Kaynaklar
Fava, G. (2016). Well-being therapy: Current ındications and emerging perspectives. Psychother Psychosom, 85:136–145.
Frisch, M. B. (2006). Quality of life therapy: Applying a life satisfaction approach to positive
psychology and cognitive therapy. Hoboken, NJ: Wiley and Sons.
Jones-Smith, Elsie. (2006). The strength-based counseling model. The Counseling Psychologist, 34(1), 13-79.
Lopez, S. J., Floyd, R. K., Ulven, J. C., & Snyder, C. R. (2000). Hope therapy: Helping
clients build a house of hope. In C. R. Snyder (Ed.), Handbook of hope (pp. 123-
150). New York, NY: Academic Press.
Peseschkian, N. (2002). Gunluk yaşamın psikoterapisi (Cev: H. Fışıloğlu). İstanbul: Beyaz Yayınları.
Peterson. C. (2006). A primer in positive psychology. New York: Oxford University Press.
Seligman. M.E.P. (2002). Authentic happiness: Using the new positive psychology to realize your potential for lasting fulfillment. New York: Free Press.
Seligman, M. E. P., Rashid, T., & Parks, A. C. (2006). Positive psychotherapy. American Psychologist, 61(8), 774–788. doi:10.1037/0003-066X.61.8.774
Wong, Y. J. (2006). Strength-Centered Therapy: A social constructionist, virtues-based psychotherapy. Psychotherapy: Theory, Research, Practice, Training, 432, 133-146.