Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
John Steinbeck'in

John Steinbeck'in "Nobel Konuşması" Üzerine

Edebiyat 16 Haziran 2025 15:58 - Okunma sayısı: 278

Hamit Ölçer

John Steinbeck’in “Nobel Konuşması” Üzerine

John Steinbeck’in her şeyden önce insancıl bir karakterinin olduğunu belirtmek gerekir. Sadece bir yazar olarak değil, aynı zamanda ortalama bir insan olarak Steinbeck gerçekten varoluşsal anlamda insani acıları, duyguları derinden hisseden ve yaşayan, bu duyguları deneyimleyen ve yapıtlarında hissettiren bir figürdür. Onun yapıtlarını okuduğunuzda “adalet” yalnızca bir düşünme formu olarak değil, aynı zamanda bir duygu formu olarak belirir. “Adalet duygusu” ya da “vicdan” dediğimiz şeydir bu. Steinbeck çoğu modern bestsellerin yaptığı türden hormonlara değil, kalbe seslenmiş bir yazardır.

Steinbeck’in Nobel konuşmasında, yazarın, tüm olumsuzluklara rağmen, insan faillerin hâlâ “güzel”, “faydalı” ve “olumlu” işleri yapabilecek potansiyele sahip olduğu vurgusunun ön plana çıktığını görmekteyiz. Bir bakıma Steinbeck edebiyat yoluyla başka bir şey yapmaya çalışmaktadır.

Sosyolojik bağlamıyla ele alındığında Steinbeck’in Nobel konuşmasında mevcut “sorunlu” yapının yerine toplumsal hayatın ve toplumsal gerçekliğin yeniden inşasında insan faillerin hâlâ en etkin role sahip oldukları vurgusuyla karşılaşırsınız. Bununla beraber konuşması edebi açıdan çok katmanlıdır ama genel itibariyle konuşmasının özü toplumsal hayatın hümanistik bir imgelemini ortaya koymaktadır. Mesajı nettir. Onun Nobel konuşmasından alıntıladığımız bazı sözleri şöyledir:

“Edebiyat, boş kiliselerde ilahiler söyleyen soluk benizli ve güçsüz bir eleştirel rahipler topluluğu tarafından yayımlanmamıştır; aynı zamanda düşük kalorili umutsuzluğun teneke boynuzlu dilencileri olan, manastıra kapatılmış seçilmişlerin bir oyunu da değildir. Edebiyat konuşma kadar eskidir. İnsanın ona olan ihtiyacından doğmuştur ve daha fazla ihtiyaç duyulması dışında değişmemiştir… Başlangıçtan itibaren, işlevleri, görevleri, sorumlulukları türümüz tarafından belirlenmiştir. İnsanlık, gri ve ıssız bir karmaşa döneminden geçiyor...Yazarın kadim görevi değişmedi. O, birçok ağır kusurumuzu ve başarısızlığımızı açığa çıkarmakla, karanlık ve tehlikeli hayallerimizi iyileştirme amacıyla gün yüzüne çıkarmakla görevlidir. Ayrıca yazar, insanın yürek ve ruh büyüklüğüne, yenilgide yiğitliğe, cesarete, şefkate ve sevgiye ilişkin kanıtlanmış kapasitesini ilan etmek ve kutlamakla görevlendirilmiştir… İnsanlığın doğal düşmanlara karşı dik durma konusunda uzun ve gururlu tarihi, bazen neredeyse kesin yenilgi ve yok oluşla karşı karşıya kalması göz önüne alındığında, en büyük potansiyel zaferimizin arifesinde sahayı terk etmek korkaklık ve aptallık olur… Bir zamanlar Tanrı'ya atfettiğimiz yetkilerin çoğunu gasp ettik. Korkmuş ve hazırlıksız bir şekilde, tüm dünyanın -tüm canlıların- yaşamı ve ölümü üzerinde egemenlik kurmuş durumdayız. Tehlike ve şan ve seçim nihayet insandadır. Tanrısal bir güce sahip olduktan sonra, bir zamanlar bir tanrının sahip olmasını dilediğimiz sorumluluğu ve bilgeliği kendimizde aramalıyız. İnsanın kendisi bizim için hem en büyük tehlike hem de tek umudumuz haline gelmiştir" (Kaynak: https://www.nobelprize.org/prizes/literature/1962/steinbeck/speech/ 12. 06. 2025).

……………………………..

Hamit Ölçer, AHBV, Sosyoloji, Doktora

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Edebiyat
Ahmed-i Hânî ve Mem u Zîn

Edebiyat22 Eylül 2025 19:25

Ahmed-i Hânî ve Mem u Zîn

Dil Bayramı’nın Anlamı Üzerine Bir Deneme

Edebiyat21 Eylül 2025 23:07

Dil Bayramı’nın Anlamı Üzerine Bir Deneme

Akrebin Kıskacında Yoğrulmuş Bir Şair: İsmet Özel

Edebiyat21 Eylül 2025 22:53

Akrebin Kıskacında Yoğrulmuş Bir Şair: İsmet Özel

Edebiyat-Sinema İlişkisi Bağlamında Benşilik ve Film Betimleme Yazarlığı

Edebiyat14 Eylül 2025 10:36

Edebiyat-Sinema İlişkisi Bağlamında Benşilik ve Film Betimleme Yazarlığı

PUSLU KITALAR ATLASI’NDA GASTRONOMİNİN İŞLEVİ

Edebiyat14 Ağustos 2025 10:15

PUSLU KITALAR ATLASI’NDA GASTRONOMİNİN İŞLEVİ

ANTAKYA VAHASINDA KAHVE KEYFİ

Edebiyat04 Eylül 2025 07:37

ANTAKYA VAHASINDA KAHVE KEYFİ

Ferman Padişahınsa, Söz Dadaloğlu’nun

Edebiyat27 Ağustos 2025 19:33

Ferman Padişahınsa, Söz Dadaloğlu’nun

Edebiyatın Bugünkü Rolü

Edebiyat27 Ağustos 2025 09:15

Edebiyatın Bugünkü Rolü

Kitap Eleştirisi: Okulsuz Toplum

Edebiyat29 Temmuz 2025 01:03

Kitap Eleştirisi: Okulsuz Toplum

CANIM ÖĞRETMENİM

Edebiyat15 Temmuz 2025 10:02

CANIM ÖĞRETMENİM