Sevgili okur,
Bugün, nitelikli bir eğitimin temel taşı olan 'eğitimde program geliştirme' konusunu ele alacağız. İyi tasarlanmış bir eğitim programı, öğrencilerimizin öğrenme yolculuğunu nasıl şekillendirir? Bu önemli konuyu uzmanıyla konuşmak için Sayın Dr. Cemil KURT ile bir söyleşimiz oldu.
Cemil Bey, görüşme talebimizi kabul ettiğiniz için öncelikle teşekkür ederiz.” Program Geliştirme” konusu son zamanlarda gündemden düşmüyor.
Cemil Bey, kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
Dr. Cemil Kurt: Teşekkür ederim. Ben, Dr. Cemil Kurt. Matematik Öğretmenliği alanında lisans, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi alanında yüksek lisans ve Eğitim Yönetimi ve Felsefesi alanında doktoramı tamamladım. Uzun yıllardır eğitimde kalite yönetimi, stratejik yönetim, program geliştirme, öğretim liderliği ve eğitim politikaları üzerine çalışmalar yürütüyorum. Hâlihazırda bir pansiyonlu okulda okul müdürlüğü görevini yürütmekteyim. Akademik çalışmalarımda özellikle Türkiye'deki eğitim politikalarının sahadaki yansımalarını incelemeye çalışıyorum. Hem uygulayıcı hem araştırmacı kimliğimle eğitimin farklı boyutlarını analiz etmekteyim.
Kadir Bayşu: Eğitimde program geliştirme tam olarak nedir ve neden önemlidir?
Dr. Cemil Kurt: Program geliştirme; eğitimin amacına ulaşmasını sağlayacak içerik, yöntem, materyal ve değerlendirme araçlarının sistematik biçimde planlanması sürecidir. Eğitim programı, öğrenen ile bilgi arasındaki köprüdür. Bu nedenle hem toplumsal ihtiyaçlara hem bireysel gelişime yanıt verebilecek esneklikte ve bilimsellikte olması gerekir. İyi bir program, öğretmenin rehberliğini güçlendirir, öğrencinin öğrenme sürecine aktif katılımını sağlar ve ölçülebilir çıktılar üretir. Ayrıca, bir ülkenin kültürel, sosyal ve ekonomik hedeflerine ulaşmasında eğitim programlarının rolü belirleyicidir.
Kadir Bayşu: İyi bir eğitim programının temel özellikleri neler olmalıdır?
Dr. Cemil Kurt: İyi bir eğitim programı; amaçlı, öğrenci merkezli, bütüncül, esnek, ölçülebilir, güncel, bilimsel temelli ve toplumsal bağlamla uyumlu olmalıdır. Öğrencinin gelişimsel özelliklerini dikkate almalı, öğretmene rehberlik etmeli, öğrenme sürecini sadece bilgi aktarımı değil, beceri ve değer kazandırma süreci olarak ele almalıdır. Ayrıca, disiplinler arası bağlantılar kurmalı ve bireyin hayat boyu öğrenmesini desteklemelidir.
Kadir Bayşu: Bir eğitim programı geliştirilirken hangi aşamalar izlenir? Bu aşamaları kısaca açıklayabilir misiniz?
Dr. Cemil Kurt: Eğitim programı geliştirme süreci genellikle şu aşamalardan oluşur:
- İhtiyaç Analizi: Öğrencilerin, toplumun ve iş piyasasının ihtiyaçları belirlenir.
- Hedeflerin Belirlenmesi: Eğitimin ulaşmak istediği bilişsel, duyuşsal ve psikomotor hedefler tanımlanır.
- İçeriğin Seçimi ve Düzenlenmesi: Hedeflere uygun bilgi, kavram ve beceriler yapılandırılır.
- Öğretim Yöntem ve Tekniklerinin Belirlenmesi: Etkili öğrenme için kullanılacak stratejiler planlanır.
- Eğitim Materyallerinin Geliştirilmesi: Ders kitapları, etkinlikler ve dijital kaynaklar oluşturulur.
- Değerlendirme Süreci: Öğrencinin öğrenme düzeyi ve programın etkinliği ölçülür.
- Revizyon ve Geri Bildirim: Uygulama sonuçlarına göre programda güncellemeler yapılır.
Kadir Bayşu: Öğretim stratejileri ve yöntemleri programın başarısını nasıl etkiler? Farklı öğrenme stillerine hitap eden yaklaşımlar nelerdir?
Dr. Cemil Kurt: Öğretim strateji ve yöntemleri, programın sahadaki başarısını doğrudan etkiler. Aynı içerik, farklı yöntemlerle sunulduğunda farklı öğrenme çıktıları elde edilebilir. Bu nedenle, öğrenme stilleri (görsel, işitsel, kinestetik vb.) dikkate alınarak öğretim planlanmalıdır. Yapılandırmacı yaklaşımlar, işbirlikli öğrenme, çoklu zekâ kuramı, dijital hikâye anlatımı, etkileşimli etkinlikler gibi yöntemler bu çeşitliliğe hitap eder. Ayrıca, öğretmenlerin yöntem çeşitliliğine hâkim olması, öğrenme ortamlarını daha kapsayıcı hale getirir.
Kadir Bayşu: Günümüzde eğitim programı geliştirmede öne çıkan yaklaşımlar nelerdir? Biz programlarımızda hangisini kullanıyoruz?
Dr. Cemil Kurt: Günümüzde öne çıkan yaklaşımlar arasında yapılandırmacı yaklaşım, disiplinlerarası (interdisipliner) yaklaşım, yetkinlik temelli programlama, proje tabanlı öğrenme, tasarım odaklı düşünme ve öğrenci merkezli öğrenme sayılabilir. Türkiye’de uygulanan mevcut programlar genel olarak yapılandırmacı temellidir. Ancak son yıllarda yetkinlik temelli öğrenme, değerler eğitimi ve 21. yüzyıl becerilerinin entegrasyonu da ön plana çıkmaktadır. Henüz tamamen geçiş sağlanamasa da bu alanlara yönelik bir dönüşüm süreci yaşanmaktadır.
Kadir Bayşu: Teknoloji, eğitim programlarının geliştirilmesini ve uygulanmasını nasıl etkiliyor? Dijital araçların rolü nedir?
Dr. Cemil Kurt: Teknoloji, hem program geliştirme sürecini hem de programın sınıfta uygulanmasını derinden etkilemektedir. Artık içerikler sadece basılı materyallerle değil, etkileşimli dijital platformlarla, simülasyonlarla, artırılmış gerçeklik ve yapay zekâ destekli araçlarla sunulmaktadır. Bu durum hem öğrenmeyi kişiselleştirmekte hem de öğretmenin rehberliğini daha verimli hale getirmektedir. Ayrıca veri analitiği sayesinde öğrenci başarıları izlenebilmekte ve programlara anlık müdahaleler yapılabilmektedir.
Kadir Bayşu: Yaşam boyu öğrenme ve 21. yüzyıl becerileri gibi kavramlar eğitim programlarını nasıl şekillendiriyor?
Dr. Cemil Kurt: Yaşam boyu öğrenme anlayışı, bireyin sadece okul döneminde değil, hayatı boyunca öğrenme sorumluluğu taşımasını öngörür. Bu doğrultuda, eğitim programları eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim, takım çalışması, dijital okuryazarlık gibi 21. yüzyıl becerilerini geliştirecek şekilde yeniden yapılandırılmaktadır. Bilginin hızla değiştiği bir dünyada ezberci değil, öğrenmeyi öğrenen bireyler yetiştirmek artık en temel amaç haline gelmiştir.
Kadir Bayşu: Program geliştirme sürecinde karşılaşılan en yaygın zorluklar nelerdir?
Dr. Cemil Kurt: En yaygın zorluklardan biri, uygulayıcıların sürece yeterince dâhil edilmemesidir. Programlar masa başında geliştirilip sahaya indirildiğinde, öğretmenler uygulamada zorlanmaktadır. İkinci olarak, kaynak eksikliği, altyapı sorunları ve eğitim materyallerinin yetersizliği de önemli engellerdir. Ayrıca, hızlı değişen müfredat kararları, öğretmenlerin adapte olmasını güçleştirmektedir. Bu yüzden program geliştirme süreci katılımcı, veriye dayalı ve süreklilik taşıyan bir yapıda olmalıdır.
Kadir Bayşu: Değerli fikirleriniz ve katkılarınız için şahsım ve Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi adına çok teşekkür ederim.
Dr. Cemil Kurt: Ben teşekkür ederim. Böyle önemli bir konuda farkındalık oluşturulmasına vesile olduğunuz için sizi ve tüm Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi ekibini kutluyorum. Eğitimde kaliteyi artırmak hepimizin ortak sorumluluğudur.