PROF. DR. KÜRŞAD YILMAZ İLE EĞİTİM YÖNETİMİNDE DEĞERLER KİTABI ÜZERİNE

Eğitim Bilimleri - Hasan Güneş-Prof. Dr. Kürşad Yılmaz

1- İşletme örgütü ve örgüt olarak okul arasındaki farkları kısacaaçıklar mısınız?

.

Öncelikle işletmeler kar amaçlı örgütlerdir, okullar ise değer merkezli örgütlerdir. Bu anlamda okul kendisini denetleyen güçlerin yapısı bakımından diğer örgütlerden farklıdır. Okulların yapısı ve örgütlenmesi özel bir dikkat gerektirmektedir. Çünkü okul doğrudan ya da dolaylı olarak insanlarla ilgili bir hizmeti sunmaktadır. Ayrıca okulların başarı değerlendirmeleri de problemlidir. İşletmelerde başarının ölçütü, en az maliyetle en çok ürünü üretmek olabilirken; okulların iyi vatandaş yetiştirmek, kişiliği çok yönlü olarak geliştirmek, kişileri bilinçli üretici ve tüketici yapmak, eleştirel bir tutum geliştirmek gibi amaçlarını belirlemek çok da kolay değildir. Okulların başarısını sadece akademik başarıya indirgemek de sorunlu bir yaklaşımdır. İşletmeler ile okulların paydaşları da birbirinden farklıdır. İşletmelerin paydaşları müşteriler, çalışanlar, yatırımcılar ve tedarikçilerden oluşurken, okulların paydaşları öğrenciler, veliler, öğretmenler, diğer personel ve bütün toplumdur.

.

2- Kitabınızda modernitenininsanın manevi yönünü oluşturan ve besleyen kültürü ve değerleri göz ardı edilmesineyol açtığını söylemektesiniz. Eğer okul içinde bu anlayışı savunuyorsanızçözüm yolu olarak neyi önerirsiniz?

.

Modernite, insanı büyük ölçüde bedensel yanı ile ilgili gereksinimlerini karşılayan bir varlık olarak görmüş ve insanının manevi yönünü oluşturan ve besleyen kültürü ve değerleri göz ardı etmiş, iç dünyasını dikkate almamıştır. Öyle ki ilk yönetim teorilerinde bile çalışanlar makinenin değiştirilebilir bir parçası olarak görülmüştür. Modernite ve pozitivist paradigmaya göre maddi evrende olup bitenler doğa yasalarınca yönetilmektedir. Dolayısıyla bilim, bu yasaları ortaya koyma faaliyetidir ve gerçek tektir ve basittir. Evren saat gibi çalışan mekanik bir obje ya da bir makinedir. Evrenin saat ya da makine gibi çalışmasından dolayı gelecek ve yön belirlidir ve kestirilebilir.

.

Bu bakış açısı fabrika metaforu ile eşleşen modern okul için de geçerlidir. Modernizmin insan aklını ve ihtiyaçlarını kutsayan yapısı okulu da biçimlendirmiştir. Modern okul genelde hayatı teknik bir süreç olarak algılamaktadır. Bundan dolayı okullarda genelde bilişsel süreçlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Modern okul “ahlaklı ve mutlu insan yetiştirme” yerine aklını -tüketmek için- kullanan insan yetiştirmeyi tercih etmiştir. Bu bakış açısını çözmek için sadece bilişsel süreçleri değil, duyuşsal süreçleri de dikkate alan bir eğitim sistemi geliştirmemiz lazım. Eğitimi, çağdaş değişimleri kendi özgün yapısına uyarlayacak ve insan yaşamına olumlu katkı verecek bir şekilde kurgulamamız gerekecek. Ancak bütün bunlar için ilk önce bir eğitim felsefesine sahip olmamız lazım. Çünkü felsefesi olmayan bir milletin okulu da olamaz.

.

3- Eğitim yönetiminde değerlerin yeri ve önemi nedir?

.

Eğitim yönetimi alanı, kuruluşu itibariyle pozitivist karakterli bir alan. Buna bağlı olarak uzun yıllar kültür ve değerler gibi duyuşsal alan ilgili konular görmezden gelinmiştir. Ancak insanı insan yapan her şey kültür ve değerler ile ilgilidir. Peter Drucker’a atfedilen “Kültür, stratejiyi kahvaltıda yer.” sözü de aslında kültürün ve değerlerin önemini anlatmaktadır. Çünkü insanlar, değerleri ile var olan, yaşayan, konuşan, çalışan, değerlendiren varlıklardır. Aynı durum örgütler için de geçerlidir. Yönetim sürecinin her aşamasında değerlere göre hareket etmek önemlidir. Ancak, özellikle iletişim ve karar verme süreçlerinde değerlerin yöneticilere rehberlik etmeleri gereklidir.