Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
Türkiye’deki Sevgi

Türkiye’deki Sevgi

Edebiyat 21 Mayıs 2020 10:33 - Okunma sayısı: 2.680

Kemal BABUTSALI

1995 senesinde Türkiye’ye yerleştikten sonra kesme çiçek bulmak zordu benim için. Avrupa’da her aile kesme çiçek için bütçe ayırır. Türkiye’de evde kesme çiçek bulundurma geleneği lüks görüldüğünden ve sadece özel günlerde ve hasta ziyaretlerinde satın alındığından kesme çiçek zor bulunuyordu.

Ben çiçekleri özelikle güzel kokan çiçekleri çok seviyorum. Gittiğim pazarlarda, belirli dönemlerde, çiçek satan bir kadınla tanıştım. Ondan çiçek satın almaya başladım. Gel zaman git zaman kadınla samimi olduk ve benim çiçeklere ilgimi anlayınca bana, Uncalı Mezarlığı’na yakın evinden, çiçeklerinden bahsetti, beni evine davet etti. Maalesef, çok istememe rağmen, onu evinde ziyaret etmek, araba kullanmadığım için hiç kısmet olmadı. Ne zaman pazara gitsem gözlerim çiçekçi teyzeyi arar oldu. Bir gün yaşlı bir dedenin çiçek sattığını gördüm. Yanına yaklaşarak çiçeklerinden satın aldım, sohbet ettik, ona çiçekçi teyzemden bahsettim. Gözleri doldu ve’’ O, benim eşimdi, onu kaybettik,’’dedi. Çok üzüldüm; artık o güzel çiçek bahçesini ve teyzeyi göremeyeceğim için. Ne zaman pazara gitsem, dede ordaysa çiçek aldım ondan. Çok zaman geçmedi onu da pazarda göremez oldum.

Daha sonrasında ben Gürsu, Konyaaltı’na taşındım. O bölgede, yine pazarda çiçek satan orta yaşlı bir çift gördüm, yine sevinçle çiçek aldım ve daha önce teyzeden sonra da eşinden çiçek aldığımdan ama dedeyi artık uzun süredir göremediğimden bahsettim. İkisi de:’’ Kemal Bey, misiniz? Diye, sordu.’’ Evet,’’ dedim. Biz sizi tanıyoruz önce anamdan sonra da babamdan. Hep sizden bahsederlerdi. Maalesef babamı da kaybettik geçen sene. Şimdi biz, onların bahçesine bakıyoruz. Sizi misafir etmek, anamın, babamın çiçeklerini, bahçesini göstermek, kahvemizi, yemeğimizi paylaşmak isteriz deyip bana cep telefonlarını verdiler. Her sezon birbirimizi arayıp hal hatır sorduktan sonra sezonda ne varsa onu sipariş veriyorum ve bana, eve getiriyorlar, bu da beni çok mutlu ediyor, evin her yeri çiçek doluyor.

Yorumlar (1)

Hulya Kandemir Yavuz - 21 Mayıs 2020 10:59

Hayırlı olsun,yüreğine, kalemine sağlık, hosgeldin
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Edebiyat
Kitap Eleştirisi: Okulsuz Toplum

Edebiyat29 Temmuz 2025 01:03

Kitap Eleştirisi: Okulsuz Toplum

CANIM ÖĞRETMENİM

Edebiyat15 Temmuz 2025 10:02

CANIM ÖĞRETMENİM

Hac Yolculuğu 2025

Edebiyat10 Temmuz 2025 23:50

Hac Yolculuğu 2025

Bozkırdaki Çekirdeğe Su Vermek: KÖY ENSTİTÜLERİ

Edebiyat06 Temmuz 2025 21:14

Bozkırdaki Çekirdeğe Su Vermek: KÖY ENSTİTÜLERİ

Kafamızın İçinde Ne Var?

Edebiyat25 Haziran 2025 10:56

Kafamızın İçinde Ne Var?

Kafamızın İçinde Ne Var?

Edebiyat25 Haziran 2025 10:56

Kafamızın İçinde Ne Var?

Bre Sen Çocuksun!

Edebiyat24 Haziran 2025 22:49

Bre Sen Çocuksun!

Jack London'ın Edebiyatında İroni ve Hiciv:

Edebiyat22 Haziran 2025 12:19

Jack London'ın Edebiyatında İroni ve Hiciv: "VII. Edward'ın Taç Giyme Günü"

Cahil Zekâsı veya Ayak Oyunları

Edebiyat17 Haziran 2025 19:38

Cahil Zekâsı veya Ayak Oyunları

John Steinbeck'in

Edebiyat16 Haziran 2025 15:58

John Steinbeck'in "Nobel Konuşması" Üzerine