Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
Çocuk ve Kitap

Çocuk ve Kitap

Eğitim Bilimleri 30 Nisan 2020 15:38 - Okunma sayısı: 1.852

Cemile MUSLU Yazdı

Çocukların farkındalıkları için, yaşamı anlaşılır kılan kitaplar döşemeliyiz onların yollarına.

Çocuklar için kitap dünyaya açılan kapıdır, hayatın içine karışmaktır. Bazen bir kelebeğin peşine takılıp başka diyarlara yol almak, bazen de bulunduğu çevreyi kendine hayat yapmaktır.

Çocukların kitaba karşı ilgisi erken yaşlarda başlar. Okumak; öğrenme isteğini, merak duygusunu, sorgulama bilincini ve daha birçok özelliğini devreye sokar. Kitap okumaya başlayan çocuk, edindiği bilgilerle anlamları tek tek yerleştirir zihnine. Bunların bazıları hayal dünyasını zenginleştirirken bazıları da hayal kırıklığı yaratır çocukta. Hiç ummadığı anda olumsuz örnekler çıkıverir karşısına. Maalesef hepimizin çocukluğundan süre gelen klişe olmuş kimi masal ve hikayelerle birlikte içeriği denetlenmeden hazırlanıp basılan çocuk kitapları da azımsanmayacak kadar çok. Bizler, anne-baba ve eğitimciler olarak bu tarz olumsuz durumlarla fazlasıyla karşılaşıyoruz. Bir öğrencimizin evde okunması için getirdiği ya da yayın evleri tarafından örnek gönderilen kitaplardan çocuklarımız için içeriği kontrol edildiğinde şaşkınlık içinde bırakan ifadelere yer verildiğine tanık olabiliyoruz

Canavardan, sihirden, büyüden, zehirli elmadan, karnını delmekten ve daha nice olumsuz örnekle bu tür kontrolsüz kitaba rastlamak pekala mümkün. Çocukların her şeyi somutlaştırarak öğrendiğini biliyorken bu tarz kitapların çocukların zihninde nasıl bir hasar bırakacağını düşünemiyor olmaları bu acı tablonun en vahim sorunudur. Onlar her şeyi gerçek gibi algılar ve öyle hareket ederler. Çoğu zamanda rüya ile gerçek arasındaki bağı ayırt edemezler . Bunların örneklerini de haberlerde sonu vahim sonuçlar doğuran örneklerle defalarca gördük.

İşte tam da bu yüzden kaliteli kitap seçmenin ve kitap okuma alışkanlığı kazandırmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz.

Biz yetişkinler için bile oldukça zor olan bu durumu çocuklarımız açısından olumlu hale getirmek için kitap seçiminde dikkat etmemiz gerekenler neler olabilir?

Kitap seçimlnde yaş kriteri baş koşul olmalı. Ezbere kitap almaktan kaçınılmalı ve iyi bir araştırma ile özgün, nitelikli kitaplar ortaya koyan ve güvenilir yayınevlerini takip etmeli. Satın almayı düşündüğünüz kitabın içeriği her koşulda gözden geçirilmeli.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta da çocuğun oyun oynama ihtiyacı varken ve eğlenceli bir aktivite içinde iken birden onu kitap okumaya zorlamak çocuğu kitap sevgisinden ve kitap okuma alışkanlığından uzaklaştırabilir. Böylesi bir durum istenmedik sonuçlar doğurur.

Peki çocuğumuzun okuma alışkanlığı edinebilmesi için neler yapmalıyız?

Öncelikle çocuğu kitapla tanıştırmak için belli bir yaş algımız olmasın. Erken yaşta kitapla tanıştırılan çocukların eğitim hayatlarında daha başarılı oldukları, bilişsel düzeyde olduğu kadar dil alanında da kendilerini daha iyi ifade ettikleri gözlemlenmektedir. Sadece bunlarla kalmayıp özgüvenleri yüksek birer birey olarak yetişirler. Evde mutlaka bir kitaplık olmalı ve şartlar uygunsa çocuk içinde küçükte olsa yer açmalıyız. Çocukla birlikte kitap okuma saatleri düzenlenmeli ve anne-babanın kitap okuduğunu çocuk görmeli.

Çocukların ilgisi küçük yaşlardan itibaren keşfetmeliyiz. Örneğin Doğa ve hayvan sevgisi, macera vs gibi kitaplara yer vermeliyiz. Çocukların kitaba dokunmalarını ve onu hissetmelerini sağlamalıyız.

Tüm bunları yaparken anne-baba ve eğitimci olarak amacımız, öğreticilikten arınıp çocuklara kitapları sevdirmek adına kendi hayatımızda da okur yazarlığı yaşam felsefesi haline getirmek olmalı. Aksi halde çocukları anlamadığımız zaman daha da zorlaşacaktır her şey.

Sayın bakanımız Ziya Selçuk ‘un söylediği gibi "Talebe talep eden demektir, eğer çocuk isterse öğrenme gerçekleşir, okumaya motive olan çocuklar, okuduğunu anlama sürecini çok çabuk atlatıyor. Bizler önemli olanın öğrenmeye karşı olumlu tutum geliştirmek olduğunu aklımızda tutarsak sonuç çok daha iyi oluyor...“

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
SORU SORMAKTAN KORKMAYAN ÇOCUKLAR: FELSEFENİN GÜCÜ

Eğitim Bilimleri16 Ağustos 2025 10:56

SORU SORMAKTAN KORKMAYAN ÇOCUKLAR: FELSEFENİN GÜCÜ

Milli Eğitim Akademisi ve Güvencesiz Çalışma

Eğitim Bilimleri04 Ağustos 2025 09:17

Milli Eğitim Akademisi ve Güvencesiz Çalışma

DENETİM: GELİŞİME ODAKLI PROFESYONEL BİR SÜREÇ

Eğitim Bilimleri01 Ağustos 2025 16:49

DENETİM: GELİŞİME ODAKLI PROFESYONEL BİR SÜREÇ

Eğitim Psikolojisi Nedir?

Eğitim Bilimleri17 Temmuz 2025 02:08

Eğitim Psikolojisi Nedir?

DİJİTAL ÇAĞDA EBEVEYNLERİN GÖREVLERİ

Eğitim Bilimleri16 Temmuz 2025 16:16

DİJİTAL ÇAĞDA EBEVEYNLERİN GÖREVLERİ

Nedenler - Sonuçlar

Eğitim Bilimleri16 Temmuz 2025 12:09

Nedenler - Sonuçlar

Bölgesel Farklılıklar ve Eğitim Hakkı

Eğitim Bilimleri15 Temmuz 2025 17:04

Bölgesel Farklılıklar ve Eğitim Hakkı

Proje Okulları: Eğitime Yeni Bir Soluk

Eğitim Bilimleri12 Temmuz 2025 10:54

Proje Okulları: Eğitime Yeni Bir Soluk

719 Birincili LGS 2025 Bize Ne Anlatıyor?

Eğitim Bilimleri11 Temmuz 2025 14:38

719 Birincili LGS 2025 Bize Ne Anlatıyor?

Okuduğunu Anlama Becerilerini Geliştirmenin Temel İlkeleri Nelerdir?

Eğitim Bilimleri09 Temmuz 2025 01:32

Okuduğunu Anlama Becerilerini Geliştirmenin Temel İlkeleri Nelerdir?