Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
EMİNE SARIAYDIN’IN KATİLİ KİM?...

EMİNE SARIAYDIN’IN KATİLİ KİM?...

Eğitim Bilimleri 18 Mart 2025 16:09 - Okunma sayısı: 844

Nazım Mutlu

Önceki gün (16 Mart 2025) öğretmen okullarının kuruluşunun 177. yıldönümüydü. 16 Mart 1848’de rüştiye (ortaokul) mektepleri için öğretmen yetiştirelim diye açılan ilk muallim mektebinden sonra günümüze dek türlü adlarla türlü dallar için öğretmen yetiştiren okullar açıldı.

1982’den bu yana da ağırlıklı olarak eğitim fakülteleri eliyle sürdürülüyor öğretmen yetiştirme işi.

Neyse. Bu giriş, işin tarihçesini anlatmak için yapılmadı.

Şunun için yapıldı: Öğretmen okullarının kuruluşunun 177. yıldönümünün bir gün sonrasında, 17 Mart günü, ataması yapılmayan öğretmenlerimizden biri daha intihar etti.

Kimi yerel-ulusal basın yayın organlarında yer alan habere göre Giresun’un Yağlıdere ilçesi Sınır köyünde yaşayan Emine Sarıaydın, iki puanla kaçırdığı atanma hakkı gerçekleşmeyince intihar etti. Tıpkı 22.10.2024’te Bursa-Orhaneli’de intihar eden matematik öğretmeni Hakan Durgut gibi. Ya da 12.12.2024’te, Mardin-Derik’te intihar eden 28 yaşındaki Serhat Önel… Ya da bu yılın ocak ayında Urfa-Birecik’te, yine aynı yaştayken canına kıyan Murat Kaya gibi.

2022 sonundaki bir gazete haberine göre 10 yıl içinde intihar eden ataması yapılmayan öğretmen sayısı 300’ü aşmış.

Bu trajedinin 2012’den öncesiyle 2022’den sonrası da var. Kabaca bir öngörüyle 350 mi desek, 400 mü, intiharı yeğleyen genç öğretmen sayısı olarak?...

Sayıların ağzı dili yok. Kanı, canı da yok! 300, 345, 400!…

Bu kadar sayıdaki gencin anne karnındaki günlerini, bebekliklerini, ne gibi özverilerle büyütüldüklerini, hangi duygularla sınavlara girip geleceklerini düşlediklerini… hesaba katmayalım bir anlığına. Yalnız her birinin en az 16 yıl okul sıralarında dirsek çürüttükten sonra en temel insan hakkı olan bir işe başlamayı, bir parça insan gibi yaşamayı bekledikleri dünyadan en yaşanası zamanda çekip gitmelerini anlamak, anlayabilmek… Nasıl!

Çok değil, birkaç saniyeliğine Giresun’un Yağlıdere ilçesi Sınır köyünden Emine Sarıaydın’ın annesi, babası, ağabeyi, kardeşi, dedesi… olabilmek… Hakan Durgut’un, Serhat Önel’in, Murat Kaya’nın, 350-400 gencecik öğretmenden birinin annesi, babası, ağabeyi, kardeşi, dedesi… olabilmek, çok değil, birkaç saniyeliğine.

Pencereyi şöyle değiştirelim bir de:

Bu gencecik, bahar dalı gibiyken çekip gitmeyi kurtuluş olarak gören gençlerin olduğu ülkenin bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı olmak…

Ne anlatır sahi?...

Böyle bir empatinin ortasından, kıyısından, yakınından geçmişler midir, bu gencecik, bahar dalı gibiyken çekip gitmeyi kurtuluş olarak gören gençlerin olduğu ülkenin bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı olanlar?

En az yirmi yıldır aynı nedenlerle canlarına kıyan onca gençle ilgili bir tek cümle duyan, bir tek üzüntü kırıntısına rastlayan oldu mu; bu gencecik, bahar dalı gibiyken çekip gitmeyi kurtuluş olarak gören gençlerin olduğu ülkenin bakanından, başbakanından, cumhurbaşkanından?

200’ün üstünde üniversite, 100’ün üstünde eğitim fakültesi açmakla övündükten sonra bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olarak oralardan diploma alanlara dönüp “Size iş bulmak zorunda değilim!” demek, nasıl bir duygunun, düşüncenin belirtisidir?

Konuyu daha yalın sayılarla belirginleştirelim: 600 bini aşkın Emine, Hakan, Serhat, Murat, Demet, Fatma öğretmen olarak atanmayı beklerken Türk Eğitim Sen’in 25 Şubat günkü açıklamasına göre 78 ilde 86 bin 136 ücretli öğretmen çalıştırılmasının anlamı nedir? (Sendikanın söz konusu

açıklamasında Bursa, Erzincan ve Karaman valiliklerinden veri alamadıkları bilgisi yer alıyor. Onları da katarsak bu sayının yaklaşık 90 bin olduğu ortaya çıkıyor.)

90 bin ücretli öğretmeni okullarda asgari ücretle çalıştırıp dışarıda kalanların intiharlarında kılı kıpırdamayan son bakan Yusuf Tekin’i şu günlerde iftar sofralarının birinden öbürüne koşarken 23 yıldır selefleriyle birlikte hurafelerle doldurdukları ders izlencelerinin birini bırakıp daha koyusuna geçmekle böbürlenirken oluyor bu intiharlar. FATİH, ÇEDES, TÜRKİYE YÜZYILI gibi ekonomik ve siyasal rant aracı olarak uydurdukları adlarla yürüttükleri ortaçağ izlenceleri arasında birer birer intihar ediyor Emineler, Hakanlar, Serhatlar, Muratlar…

Ve beyefendilerimizde, hanımefendilerimizde annelik babalık duygusundan, yönetici sorumluluğundan bir milim kırıntı yok!

Öyleyse soralım şimdi: Ataması yapılmayan yüzbinlerce öğretmenden sonuncusu dün Giresun’un Yağlıdere ilçesi Sınır köyünde intihar eden Emine Sarıaydın’ın katili kim? Kim? Kim?...

18 Mart 2025

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLAR

Eğitim Bilimleri01 Temmuz 2025 09:55

ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLAR

ÖlçME DeğerlendirME (LGS, YKS...)

Eğitim Bilimleri24 Haziran 2025 17:13

ÖlçME DeğerlendirME (LGS, YKS...)

Seminer Haftasına Katkı: Temel Sorunlar ve Okulun Gerçekte Anlamı

Eğitim Bilimleri23 Haziran 2025 20:15

Seminer Haftasına Katkı: Temel Sorunlar ve Okulun Gerçekte Anlamı

Ayhan Ural'la

Eğitim Bilimleri23 Haziran 2025 13:06

Ayhan Ural'la "Eğitim Politikası" Üzerine

HİŞT HİŞT, TONGUÇ KAZANACAK, TONGUÇ!

Eğitim Bilimleri16 Haziran 2025 15:37

HİŞT HİŞT, TONGUÇ KAZANACAK, TONGUÇ!

“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Eğitim Bilimleri15 Haziran 2025 10:29

“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

EĞİTİMDEKİ DEĞİŞİM ÜZERİNE

Eğitim Bilimleri14 Haziran 2025 18:36

EĞİTİMDEKİ DEĞİŞİM ÜZERİNE

Ünal Özmen'le Ders Kitapları Üzerine

Eğitim Bilimleri13 Haziran 2025 21:59

Ünal Özmen'le Ders Kitapları Üzerine

OKULDA İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN BUGÜNÜ VE YARINI

Eğitim Bilimleri08 Haziran 2025 13:51

OKULDA İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNİN BUGÜNÜ VE YARINI

Köy Enstitüleri Yaşasaydı Türkiye Bugün Nasıl Bir Ülke Olurdu? (1)

Eğitim Bilimleri02 Haziran 2025 20:38

Köy Enstitüleri Yaşasaydı Türkiye Bugün Nasıl Bir Ülke Olurdu? (1)