Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
POPÜLER KÜLTÜR VE UYGARLIK BUNALIMI

POPÜLER KÜLTÜR VE UYGARLIK BUNALIMI

Sosyal Bilimler 01 Kasım 2025 19:34 - Okunma sayısı: 79

Nihat Örs

Kültür,insanın kendini ifade biçimidir.Yaşanmış ve yaşanandır.Kültür değişmeleri insanların yaşamı ifade biçimlerinin değişimiyle olmaktadır. Maddi olanla (giyecek, yiyecek ,barınma) düşünce düzeyinde olan (inanç,kutlama, müzik) üretim biçimlerinin belirli bir zaman diliminde yeni biçimlere girmesidir. Bunda başkalarının hayat deneyimleri ve özellikle dünyaya egemen tüketim pazarının belirlediği standartlar popüler kültür olarak karşımıza çıkar.

Popüler kültür” en çok tercih edilen” anlamında ifade edilir. Ve bu,çabuk kullanım ve hızlı tüketim anlayışını beraberinde getirir.Bu çarkın içinde yer almayanlar bir şekilde tedirgin edilir ve popüler olanın satışına katılım sağlanır. A firmasının B ürününü kullanmak ve ”buna sen layıksın” diyerek insan ruhunu bilinçli köleler haline getirmek popüler kültürü üretenlerin istediği bir kullanılmışlıktır. Moda, bu anlayışın ürünüdür.Çünkü değişim beraberinde tüketimi getirecektir.

Aslında popüler kültürü üretenler kendi bunalımlarını da yaratmaktadırlar. Amerika da obez olan insanların en alt yaş sınırı 10’a düşmüştür. İnternet bağımlılığı toplum içgüdüsüne büyük darbeler vurmuştur. İnsanın mutluluğu ve rahatlığı için yapılanlar ters tepmiş, onları da egemenliği altına almıştır. İsrail’in eski Amerikan Büyük elçisi Kudüs’ün ilk Mc Donals’ını açmak için kameraların karşısına geçer ve Mc Donals şapkası takar. Kalabalığın arasından küçük bir çocuk kendi Mc Donals şapkasını ve bir kalemi büyükelçiye uzatarak, ”Büyükelçi siz misiniz? İmza alabilir miyim?” der. Büyükelçi şapkayı imzalayacakken çocuk ”Vay bee Mc Donals’ın büyükelçisi olmak nasıl bir şey? Dünyanın her yerinde Mc Donols’lar açmak heyecanlı mı?” der. Büyükelçi “Ben Amerika büyükelçisiyim. Mc Donals ‘ın değil” diyince çocuk hayal kırıklığına uğrar, şapkayı imzalatmaktan vaz geçer.

Popüler kültür küreselleşmenin de bir sonucudur. Sınırların ulaşım, internet, haberleşme gibi vasıtalarla ortadan kalktığı büyük yapılar yerine küçük yapıların ve bireyselliğin ön plana çıktığı, daha iyi yaşayabilmek için daha fazla tüketmenin pompalandığı küreselleşme popüler kültür vasıtasıyla da benlikleri etkisi altına almaktadır.

Tarihçi Ronald Steeel’in şu tespitleri ilginç olsa gerek “Asıl devrimci güç hiçbir zaman Sovyetler Birliği değil, hep Amerika Birleşik Devletleri oldu. Biz kendi kurumlarımız dışındaki herkesi tarihin çöplüğüne atılması gerektiğine inanıyoruz. Ortaya çıkan bütün üretim ve dağıtım biçimlerini yeryüzünden silmiş bir ekonomik sistem yürütüyoruz. Arkasında büyük zenginlikler ve bazen büyük yıkımlar bırakarak Hollywood ve Mc Donald’s aracılığıyla yaydığımız kültürel mesajlar dünyanın her yanına ulaşarak başka toplumları ele geçiriyor ve aynı zamanda zayıflatıyor. İlle de bizim gibi olsunlar istiyoruz. Tabii kendi iyilikleri için.”

Farkında olmadığımız bir dünyanın içinde bu telkinlerle yaşarken, popüler kültürün ürettiklerini süzgeçten geçirmeden damarlarımızda dolaştırırken kendimiz olduğumuzu zannederek onlar gibi yaşıyoruz. Kendimize ait değerlerden zevk alamaz hale geliyoruz. Ney sesi bizi alıp götürmüyor. Türk sanat müziği ,Türk halk müziği gözden düşüyor. Peyami Safa’nın Yalnızız romanında Simeranya adını verdiği hayal ülkesinde anlattıklarını anlayamıyoruz. Yahya Kemal’in Süleymaniye’de Bayram Sabahı şiiri üzerinde düşünmek bizi yoruyor. Nazım Hikmet’in ‘Kerem Gibi’ şiirinde ‘ben yanmazsam, sen yanmazsan,biz yanmazsak ’ dizeleri zihnimize yük oluyor.Bayramlarımızı deniz kenarına gitme günleri haline getiriyoruz. Komşu ziyaretlerinde televizyon karşısına geçip hep beraber televizyon seyredip kalkıyoruz. Apartmanlarda toplu yaşarken, alt kattaki cenazeden haberimiz olmuyor.

Üretilen bu kültür toplumsal bunalımı körükleyen, estetik kaygısı olmayan, doyuma bir türlü ulaşamayan, bilgiyi küçük gören, kolay para harcamayı hedef gösteren ve kalıcı olmayan bir toplumun oluşumunda baş rolleri oynamaktadır. Çözüm mü? Çözüm medeniyet ahlakımızı yeniden inşa etmekten geçiyor..

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Sosyal Bilimler
Köy Enstitüleri Yaşasaydı Türkiye Bugün Nasıl Bir Ülke Olurdu? (4)

Sosyal Bilimler01 Kasım 2025 14:05

Köy Enstitüleri Yaşasaydı Türkiye Bugün Nasıl Bir Ülke Olurdu? (4)

Ahlak ve Bilincin Gelişimi: Felsefe ve Etik Eğitiminin Önemi

Sosyal Bilimler01 Kasım 2025 07:53

Ahlak ve Bilincin Gelişimi: Felsefe ve Etik Eğitiminin Önemi

FRANSIZ DEVRİMİ: CUMHURİYET VE ERDEMLER

Sosyal Bilimler31 Ekim 2025 21:08

FRANSIZ DEVRİMİ: CUMHURİYET VE ERDEMLER

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ üzerine söyleşi 3

Sosyal Bilimler30 Ekim 2025 01:54

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ üzerine söyleşi 3

Doç. Dr. Celal YEŞİLÇAYIR ile söyleşi

Sosyal Bilimler21 Ekim 2025 07:32

Doç. Dr. Celal YEŞİLÇAYIR ile söyleşi

Sosyal Medya Üzerine Bir Deneme

Sosyal Bilimler19 Ekim 2025 21:21

Sosyal Medya Üzerine Bir Deneme

“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ-3

Sosyal Bilimler16 Ekim 2025 21:50

“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ-3

Karanlık Arzular

Sosyal Bilimler14 Ekim 2025 22:44

Karanlık Arzular

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN SİPİRİTÜEL YANSIMALARI

Sosyal Bilimler13 Ekim 2025 19:55

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN SİPİRİTÜEL YANSIMALARI

Yurttaş ve Konuşmacı

Sosyal Bilimler05 Ekim 2025 19:33

Yurttaş ve Konuşmacı