YETİŞKİNLERDE ATILGANLIK EĞİTİMİ

Psikolojik Danışma ve Rehberlik - Uzm. Psikolojik Danışman Emin Okan OKYAY

YETİŞKİNLERDE ATILGANLIK EĞİTİMİ

Son zamanlarda danışanlarımızdan “ kendimi ifade edemiyorum, topluluk önünde konuşamıyorum, hayır diyemiyorum, çok utangacım” gibi psikososyal şikayetler giderek artmaktadır
Her gün karşılaşılan kişisel sorunların bir kısmı bireylerin duygularını anlatma ya da ilgi ve isteklerini kendileri için önemli olan bireylere iletmede başarısız olmalarından kaynaklanmaktadır. Eğer kişilerin duygularını iletme becerileri yeterli değilse gereksinmelerini karşılamakta güçlük çekerler.
İnsanların gereksinmelerini karşılamak için kullandıkları değişik iletişim biçimleri onların davranış biçimlerini oluşturur.
Bazı bireyler çekingendirler, amaçlarına ulaşamazlar, gereksinimlerini karşılamakta güçlük çekerler bu nedenle de çoğu kez ya öfkeyle yada yetersizlik kaygısıyla doludurlar. Bazılarıysa çevreyle ilişkilerinde saldırgandırlar; yani istedikleri amaçlara ulaşmak gereksinmelerini karşılamak için başkalarını küçük görme, dikkate almama eğilimi gösterirler.
Gerek saldırganca davranmanın, gerekse çekingen olmanın birçok olumsuz sonuçları vardır. Saldırgan olan birey belki o an için gereksinimlerini karşılar, ancak çevrede istenmeyen bir kişi durumuna düşebilir. Çekingen bireyse gereksinimlerini tam olarak karşılayamamakta ve bunun sonucu olarak, bu kişilerde doyumsuzluklar ortaya çıkmaktadır.
Bireylerin sosyal yaşamlarında başarılı olmaları onların etkili iletişim becerileri kazanmalarını sağlar. Ayrıca sosyal becerilerinin gelişmesi, insanların ilgilendikleri şeylere daha çabuk ulaşma, fırsatları değerlendirme ve duygusal olarak çevreye uyum sağlamalarına yardımcı olur. Bir başka deyişle, iletişim becerileriyle, yaşamdaki başarı arasında olumlu bir ilişki bulunmaktadır.
Sözü edilen birbirinin zıddı iki özellik olarak çekingenlik ve saldırganlık yanı sıra kişiler arası davranış ve tutum örüntülerinden biri olan atılganlık başkalarını küçük görmeden, onların haklarını yadırgamadan kişinin kendi haklarını koruyabilme yolu olarak geliştirilen bir çeşit kişiler arası ilişkiler biçimi olarak anlatılabilir. Bundan anlaşılacağı gibi atılgan olan insan, ne saldırgan bireyler gibi çevresindekileri kırar, küçük düşürür, ne de çekingen bireyler gibi kendini küçük görür.
Atılgan Davranışın Öğeleri
Atılgan davranışın sistematik olarak gözlenmesi, bir çok davranış bilimcisinde, atılganlık eylemini oluşturan öğelerin var olduğu sonucunu doğurmuştur. Bu öğeler şöyle özetlenebilir.
1. Gözle iletişim:Kişiyle konuşurken, onunla etkili iletişim kurabilmek ve söylenilenlerin içten olduğunu anlatabilmek için, o kişiyle doğrudan doğruya başmak gereklidir.
2. Vücut duruşu:Kişiyle konuşurken doğrudan doğruya onun yüzüne bakılır, dik oturulur, onunla ilgilenildiği ortaya konursa yollanan mesajlar daha anlamlı olur.
3. Jestler:Uygun jestlerin anlatılanlara eşlik etmesi mesajı daha anlamlı kılar.
4. Yüz ifadesi:Öfkesini anlatmak isteyen birinin bunu gülerek ifade ettiğini hiç gördünüz mü? Bu olmaz. Davranışın atılgan olması için yüz ifadesinin de yollanan mesajla uyum göstermesi gerekmektedir.
5. Ses tonu:Fısıltı şeklinde monoton bir ses istenileni anlatmaya nasıl yetmezse, bağırmakta diğer kişiyi savunmaya ittiği için atılgan olmak istenildiğinde birey ses tonunu iyi ayarlamalıdır. Konuşurken kendine güvenildiğini ileten, ancak üstünlük kurmayan bir ses tonu ile konuşmak gerekir.
6. Zamanlama: Duraksama atılganlığın etkisini azalttığından, genellikle kendiliğinden anlatım amaç olmalıdır. Ancak uygun bir zamanı seçmede yargı gereklidir. Örneğin , patrondan bir şey isterken diğerlerinin yanında onunla konuşmak, onu savunmaya itebilir.
7. İçerik: Ne söylenildiği önemliyse de, nasıl söylenildiği yani mesajın iletilme biçimi çok daha önemlidir. Bu nedenle mesajı yollarken karşıdaki kişiyi savunmaya itmeden, bireyin kendini ifade etmesi gereklidir. Diğerlerini küçültmek, rencide etmek gerekmez. Duyguları ifade ederken daha doğal olunabilir.