Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ-2

“SINIF YÖNETİMİ” ÜZERİNE SÖYLEŞİ-2

Eğitim Bilimleri 15 Eylül 2025 13:11 - Okunma sayısı: 103

Her birey kendi yaptığı davranışların sorumluluğunu almalıdır. Tüm sosyal düzenler bu şekilde işlemelidir. Adalet, saygı. sorumluluk gibi toplumu ayakta tutan dayanaklar sınıflarda kendini göstermelidir.

Sevgili okur,

Bugün, öğretimin temel taşlarından biri olan sınıf yönetimi konusunu ele alacağız. Daha önce değindiğimiz bu konuya devam edeceğiz. Etkili sınıf yönetimi, sadece düzeni sağlamak değil, aynı zamanda öğrenmeye uygun, güvenli ve olumlu bir ortam yaratmaktır. Bu önemli konuyu tüm yönleriyle konuşmak için Sayın Doç. Dr. Mehmet ULUTAŞ ile ikinci kez söyleşimiz oldu.

Mehmet Bey, görüşme talebimizi tekrar kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. “Sınıf yönetimi” konusu son günlerde önemini giderek artırıyor. Mehmet Bey, Öğrenci profilleri çok çeşitlidir; bazıları sessiz ve içe dönük, bazıları ise sürekli ilgi arayan öğrenciler olabilir. Öğrencilerin bu farklı ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, sınıf kurallarınızı ve beklentilerinizi her öğrenciye nasıl uyarlarsınız?

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş:

Öncelikle ben çok teşekkür ediyorum. Bu görüşmelerin çok faydalı olduğunu düşünmekteyim. Sizlere de bu katkılarınız ve çabalarınızdan dolayı tebrik ediyorum. Sorunuz çok derin ve değerli. Evet, ifade ettiğiniz gibi her bir öğrenci ayrı bir dünya bizler derslerimizde bunu hep ifade ediyoruz. Sınıfımızda çok farklı davranan, düşünen, hisseden onlarca öğrencimiz var. Bu oldukça doğal tabii. Çünkü sınıflarımız da bir mikro toplumdur. Toplumlar da çok çeşitli ve çok kültürlüdür. Önemli olan bu farklılıklara güzel yaklaşmak onları tek bir tipe sığdırmaya çalışmamaktır. Bu doğrultuda her öğrencinin farklı bir dünyası olduğuna göre her birisiyle de farklı anlaşma şekli olmalıdır. Tabi ki sınıf kurallarımız her öğrenciye göre ayrı bir şekilde hazırlanmaz. Ama sınıf kuralları hazırlarken temellerini evrensel değerlere göre belirlemek gerekir. Saygı, sorumluluk gibi kavramlara vurgu yapmak gerekmektedir. Sonuç olarak sınıflarımız toplumun ideal bir yansıması gibi düşünülebilir. Toplumların da uyması gereken kuralları vardır. Anayasa ve diğer resmi belgelerde bunlar belirtilmektedir. Ama sınıf kuralları daha basit ve öğrencilerle birlikte konmalıdır ki öğrenciler tarafından anlaşılsın ve benimsensin. Her bireyin farklı olduğu ve faklı istek ve ihtiyaçlarının olduğu unutulmamalıdır. Önemli olan kuralların benimsenmesi ama özgürce yaşamak ve kendimizi ifade etmemizdir. Bunu yaparken de başkalarını kırmamak, üzmemek, onların hakkına girmemektir. Bu düşünceleri öğrencilerimize aktarmamızla öğretmenlik mesleği başlamaktadır. Bu yaşantının önce öğretmenin kendi davranışlarında yansıtılması çok önemlidir. Öğretmenler sınıflarının liderleridir. Hayatın bir parçası olan sınıfındaki her bir öğrencisi de çok önemli ve değerlidir. Bunu başaran öğretmen de başarılı bir öğretmendir.

Kadir Bayşu: Bir öğrencinin dersi sabote etme veya sürekli dikkat dağıtma gibi davranışlarının altında yatan nedenin, aslında fark edilme veya aidiyet ihtiyacı olduğunu nasıl anlarsınız? Bu içgörüye dayanarak, davranışa değil, altta yatan ihtiyaca yönelik nasıl bir müdahale planı oluşturursunuz?

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş:

Bu soru görmek ve anlamakla ilgilidir. Genellikle bu tür davranışlar öğrencilerin kendilerini gösterme, ben de buradayım deme, ilgi isteme şekli olarak yorumlanabilir. Bu öğrencilere gösterilecek ilgi, onlara verilebilecek görev ya da onunla geçirilecek zaman gerçekten çok önemlidir ve kesinlikle onları kazanmanızı sağlayacaktır. Ancak tersi yapıldığında yani bu öğrenciler dışlandığında ya da görmezden gelindiğinde sınıfta kabul görmediğini düşünerek daha da uzaklaşacak belki de hem başarısızlığın hem de geleceğin problemli bir yetişkini için ilk adımlar atılmış olacaktır. Dolayısıyla öğretmenler bu öğrencileri için her zaman hazır olmalı ve onları gördüğünü hissettirmelidir. Hatta aidiyet hissettiren mikro mesajlar verilebilir. Göz teması kurmak ya da küçük bir sohbet gibi... Tabi farklı ve zor durumlar da var, öğrenci çok ağır zamanlar geçiriyor da olabilir. Öğrencilerde güven duygusu sağlayan bir öğretmen öğrencileriyle konuşabilmeli, dertleşebilmeli ve sorunlarına çözüm bulmaya çalışmalıdır. Bunu bazen kendisi yapamayabilir. Psikolojik danışman desteği, aile ile işbirliğine geçmeye çalışma hatta sağlık kurumlarına yönlendirme gibi durumlara da hazırlıklı olmak gerekmektedir.

Kadir Bayşu: Sınıfta beklenmedik bir kriz anı (örneğin, öğrenciler arası ciddi bir tartışma veya duygusal patlama) yaşandığında, dersin akışını korurken duruma nasıl müdahale edersiniz? Olay sonrasında, benzer durumların tekrarını önlemek için öğrencilerle nasıl bir "yapılandırma" süreci yürütürsünüz?

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş:

Bu gibi durumlarda derse devam etmek çok zor olacaktır. Ayrıca bu olaya karışan öğrencileri de asla dersten çıkarmamak ya da onları asla suçlamamak gerekmektedir. Bu durumda yapılabilecek en önemli adım onları sakinleştirmeye çalışmaktır. Öğretmenin ses tonu onları yatıştıracak bir tonda olmalıdır. Onları anladığını hissettirebilmelidir. Bir hakem edasıyla onları dinleyip, taraf olmamaya çalışmalıdır. Ancak bu tartışmalı ortamı ders esnasında devam ettirmek diğer öğrencilerin de zamanlarına mal olacağı için çok uzatmamak ama ders sonrası sorunu çözmek için gerekenleri yapmak yine öğretmenin sorumluluğudur. Sorunu çözümsüz bırakmak bu tartışmayı daha da derinleştirebilir. Dikkatli olmak gerekmektedir.

Kadir Bayşu: Öğrencilerinizin kendi davranışlarının sorumluluğunu almasını sağlamak için hangi yöntemleri kullanırsınız? Bir hatanın ardından "ceza" yerine, öğrencilerin durumdan ders çıkarabileceği ve davranışlarını düzeltebileceği bir öğrenme fırsatı yaratmayı nasıl başarırsınız?

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş:

Aslında her birey kendi yaptığı davranışların sorumluluğunu almalıdır. Tüm sosyal düzenler bu şekilde işlemelidir. Adalet, saygı. sorumluluk gibi toplumu ayakta tutan dayanaklar sınıflarda kendini göstermelidir. Dolayısıyla öncesinde sınıf kurallarını oluşturmak ve bazı durumlarda ne gibi yaptırımların olabileceğini önceden sınıfla paylaşmak gerekmektedir. Hatta kurallara uymayan öğretmenin kendisi bile olsa fark etmemeli ve doğru davranış öğrencilere gösterilmelidir. Bu arada “ceza” kavramını sınıflardan kesin olarak çıkarmak gerekmektedir. Özellikle öğrencilerin benliklerini zedeleyecek her türlü olumsuz davranışın geri dönüşü de olmayacaktır. Bu konuda disiplin kuramlarından Dreikurs Modeli tam da bu durumu açıklamaya yardımcı olmaktadır. İlgili modelin özünde mantıksal sonuçlar çıkarma ve öz disiplin geliştirme bulunmaktadır. Modele göre dağınık bir sınıfı yine öğrenciler kendileri toplayarak ders bitirilir. Ayrıca her birey kendi davranışlarından sorumlu tutulur. Eğer bir okul eşyasına zarar verilmişse telafisi yapılmalıdır. Bu modelin öğrenci üzerinde etkili olması için öğretmenin de iyi bir rehber olması gerekir. Örneğin teneffüste yerde görülen bir çöpün öğretmen tarafından alınıp çöp kutusuna atılması öğrencilerde çok etkili olacaktır.

Kadir Bayşu: Değerli fikirleriniz ve katkılarınız için şahsım ve Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi adına çok teşekkür ederim.

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş:

Tüm sorular çok etkili ve önemliydi. Ben sizlere çok teşekkür ediyorum. Konuyla ilgili öğretmenlere ve okurlara faydalı olması dilekleriyle, iyi yayınlar diliyorum...

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
KARARLARA KATILIM

Eğitim Bilimleri14 Eylül 2025 09:49

KARARLARA KATILIM

Prof. Dr. ABDURRAHMAN  TANRIÖĞEN'İN ÖRGÜTLERDE ETKİLİ İNSAN İLİŞKİLERİ KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Eğitim Bilimleri11 Eylül 2025 21:19

Prof. Dr. ABDURRAHMAN TANRIÖĞEN'İN ÖRGÜTLERDE ETKİLİ İNSAN İLİŞKİLERİ KİTABI ÜZERİNE SÖYLEŞİ

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖĞRETMENLİK

Eğitim Bilimleri11 Eylül 2025 12:41

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE ÖĞRETMENLİK

Sınıfta Kültürel Değerlere Duyarlılık: Farklılıklarımızı Öğrenmek, Farklılıklarımızla Birlikte Öğrenmek

Eğitim Bilimleri10 Eylül 2025 15:57

Sınıfta Kültürel Değerlere Duyarlılık: Farklılıklarımızı Öğrenmek, Farklılıklarımızla Birlikte Öğrenmek

Akran Zorbalığının Sonuçları

Eğitim Bilimleri09 Eylül 2025 16:49

Akran Zorbalığının Sonuçları

Resen Atamaların Kanuni Dayanağı Öğretmenlik Meslek Kanunu’dur!

Eğitim Bilimleri08 Eylül 2025 09:12

Resen Atamaların Kanuni Dayanağı Öğretmenlik Meslek Kanunu’dur!

Mehmet ŞİŞMAN: Eğitimin Kültürel Temelleri

Eğitim Bilimleri03 Eylül 2025 15:09

Mehmet ŞİŞMAN: Eğitimin Kültürel Temelleri

Yönetimin PUK Kodu

Eğitim Bilimleri02 Eylül 2025 23:49

Yönetimin PUK Kodu

OKULLARDA YAPAY ZEKÂ POLİTİKASI

Eğitim Bilimleri23 Ağustos 2025 19:48

OKULLARDA YAPAY ZEKÂ POLİTİKASI

KARAKTER EĞİTİMİ TARİHSEL GELİŞİM 1

Eğitim Bilimleri22 Ağustos 2025 11:43

KARAKTER EĞİTİMİ TARİHSEL GELİŞİM 1