Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
Karanlıkta Kalmayan İsimler

Karanlıkta Kalmayan İsimler

Fikir Yazıları 19 Mart 2025 21:44 - Okunma sayısı: 377

Sevim Yunus Habip

Karanlıkta Kalmayan İsimler

Yüz altmış sekiz yıl önce kadının gücünü New York’tan duyurduğu bir grev süreci, 129 kadın işçinin, polisin fabrikayı kadınları da içeride bırakarak kilitlemesi sonucu can vermeleriyle anılması kıymetli bir tarih olan 8 Mart’tır. İnsanoğlunun kadının gücünden korkması, acıtmıyor mu yine kadının canını? Ama bilmiyorlar ki, Anka Kuşu misali küllerinden yeniden doğar kadın.

Her yıl olduğu gibi bu anlamlı günde, yine çiçekler satılacak, birkaç cümlelik güzel sözler söylenecek. Bazı medyalarda toplanan kadınlar umutla seslerini duyurmaya çalışacak. Ama bazıları bugünü göremeyecek. Zira birileri onların sesini sonsuza kadar susturdu.

Bir ülkenin sokaklarında yankılanan sessiz çığlıklar, bir evin boş kalan odası, bir annenin titreyen sessi…

Hepsi bir isme dönüşüp unutulmaya zorlanıyor. Unutmayacağız. Zira bazı isimler, karanlığa gömülemeyecek kadar parlaktır.

2024’te 394 kadın…

Her biri, bir hayat.

Bir hikâye.

Bir hayal.

Bir sabah, bir akşam… Artık yaşanmayan günler.

Bu sayı, yalnızca bir istatistik değil. En çok yarım kalan cümleler var. Bu yüzden, karanlıkta kalmayacak isimler diyoruz.

Unutmanın kolay olduğu bir çağdayız. Sosyal medyada birkaç satır yazıp geçiyoruz, birkaç gün üzülüp sonra susuyoruz. Oysa unutmak yeniden öldürmektir. Bu yüzden her birinin adını tekrar tekrar söylemeli, onların hikayelerini yaşatmalıyız.

Adalet gelene kadar.

Bütün kadınlar hak ettikleri yaşamı yaşasınlar diye. Çünkü adalet gecikirse, Sezen’in ‘’ Beni Unutma’’sı, genç bir şarkıcının hüzünlü yorumuyla kalır sadece. Ama biz, şarkılara sıkışıp kalmamalıyız. Bir ülkenin vicdanı, yasını müzikle tutamaz yalnızca. Yasımız eylem olmalı. Yasımız isyan olmalı.

Yüzyıllar öncesinden bizlere, yol gösteren ‘’hakikat yolcuları’’ ışıklarıyla karanlığı delen bilge insanları neden rehber almıyoruz?

Kurtuluş mücadelesini birlikte verdiyi kadınlar için Mustafa Kemal Atatürk: ‘’Yeryüzündeki tüm güzellikler kadınların eseridir,’’ demekten asla çekinmiyor.

İnsanları düşüncesiyle aydınlatan Hacı Bektaş Veli, 13. Yüzyılda; ‘’Kadınlarınızı okutunuz,’’ önerisini yazıyor. Hacı Bektaş’a yol arkadaşı Kadıncık Ana’yı soruyorlar: ‘’Kadıncık Ana eşiniz mi?’’ o da soranlara ‘’Eşitim,’’ diyor.

Dünya şairi Nazım Hikmet en güzel şiirlerini kadınlar için yazıyor: ‘’Hoş geldin kadınım benim hoş geldin / ayağını bastın odama / kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi / güldün, / güller açıldı.

Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş, ‘’Kadınlar insandır, biz insanoğlu,’’ demekle yetinmeyip; ‘’İki büyük nimetim var / Biri anam biri yarım / İkisine de büyük hürmetim var / Biri anam biri yârim’’ türküsünü sazıyla, sesiyle zihinlere işliyor.

Bu örnekler çoğalır da çoğalır…

Hatırlayacağız. Hatırlatacağız.

Erkek egemen toplumda 21. Yüzyılda kadına yönelik şiddeti artırarak, İstanbul sözleşmesinden neden imza çekilir? Ne oldu da dün emek mücadelesi veren kadın henüz bu mücadelesini kazanmamışken, bugün daha da ağır olan yaşam mücadelesi vermeye başladı.

Adaletin bu ülkeye gerçekten geleceğine inanmak istiyorum. Adaletin olmadığı yerde hatırlamak acı verici ama vazgeçmek ölümcül olur. Bugün sadece anmıyoruz; direniyoruz, haykırıyoruz.

Kadınların ölmediği, öldürülmediği, dayak yemediği, tacize uğramadığı, hep değer gördüğü bir dünya hayal ediyoruz.

Biliyoruz ki; kadınların özgürlüğü, bir toplumun vicdanıdır. Biz o vicdanı kaybetmeyeceğiz.

Karanlık, ancak biz hatırlarsak aydınlanacak.

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!

Sevim Yunus Habip/ 8 Mart/ 2025 HATAY

Yorumlar (2)

Cansu Gokgur - 28 Mart 2025 13:11

Harika bir yazı olmuş tebrik ederim.

Selma gülüm - 28 Mart 2025 00:42

Teşekkürler sevim habib emeğinize sağlık hak ettiğimiz yerde olmak dileğiyle
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
Çocuğun Ebeveynini Seçmek

Fikir Yazıları02 Ekim 2025 21:48

Çocuğun Ebeveynini Seçmek

Phil Williams’ın Raporu: “2040’ta 5. Dalga Organize Suç” [Organize Suçun Değişen Karakteri Üzerine]

Fikir Yazıları24 Eylül 2025 16:22

Phil Williams’ın Raporu: “2040’ta 5. Dalga Organize Suç” [Organize Suçun Değişen Karakteri Üzerine]

Miras Yükü

Fikir Yazıları20 Eylül 2025 01:25

Miras Yükü

AYNI KÖKTEN GELEN İNANÇLAR

Fikir Yazıları17 Eylül 2025 13:45

AYNI KÖKTEN GELEN İNANÇLAR

Anne-Baba ve Çocuk İletişimi

Fikir Yazıları16 Eylül 2025 20:37

Anne-Baba ve Çocuk İletişimi

Fikir Yazıları15 Eylül 2025 13:56

"Açıksözlü" ve "İçten Pazarlıklı Olma" Halleri Üzerine Bir Yorum

Hesaplaşma

Fikir Yazıları02 Eylül 2025 23:35

Hesaplaşma

BİREYSEL LİYAKATSİZLİKTEN KURUMSAL ŞİZOFRENİYE

Fikir Yazıları02 Eylül 2025 23:12

BİREYSEL LİYAKATSİZLİKTEN KURUMSAL ŞİZOFRENİYE

KENDİ

Fikir Yazıları01 Eylül 2025 13:03

KENDİ

“Hayallerden Özgürlüğe Çocukların Birey Olma Yolculuğu”

Fikir Yazıları26 Ağustos 2025 23:58

“Hayallerden Özgürlüğe Çocukların Birey Olma Yolculuğu”