Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
SINAV SONUCU: SİSTEM HATA VERİYOR

SINAV SONUCU: SİSTEM HATA VERİYOR

Fikir Yazıları 26 Temmuz 2019 17:56 - Okunma sayısı: 1.875

Günlerdir üniversite sınavı sonuçları konuşuluyor. Gençleri suçlayandan tutalım da sorunu eğitim programlarında görenlere kadar türlü yorumlar yapılıyor. Doğru teşhis olmadan doğru tedavi olmaz.

SINAV SONUCU: SİSTEM HATA VERİYOR

Günlerdir üniversite sınavı sonuçları konuşuluyor. Gençleri suçlayandan tutalım da sorunu eğitim programlarında görenlere kadar türlü yorumlar yapılıyor. Doğru teşhis olmadan doğru tedavi olmaz. Sınava 2 milyon 446 bin 51 kişi girdi. Üniversitelerin ön lisans ve lisans düzeyinde 835 bin 66 kontenjanı bulunuyor. Yani, sınava 1 buçuk milyon öğrenci aslında boşuna giriyor. Burada bir plansızlık yok mu?TYT’de Türkçe doğru ortalaması 40 soruda 14,6; Sosyal Bilimlerde 20 soruda 6,6; Matematikte 40 soruda 5,6; Fen Bilimlerinde 20 soruda 2,2 olarak görülüyor.

Türkiye’de eğitimin en temel sorunu tüm öğrencilere akademik eğitim yolunu sunmasıdır. Oysa eğitimin asıl işlevi öğrencilerin ilgilerine, yeteneklerine uygun iş ve meslek edinmelerini sağlamaktır. Maalesef, Türk eğitim sistemi bu işlevi yerine getirmiyor. Tüm öğrencilere çıkış yolu olarak akademik eğitim gösteriliyor ve merkezî sınavlar seçmekten çok eleme aracına dönüşüyor. Millî Eğitim Şûralarında meslekî ve teknik eğitimin ortaöğretimdeki payının yüzde 65-70 olması hedeflenmişti. O hedefin yanından geçilmiyor.

Üniversiteye geçişte katsayı uygulamasının kaldırılması ve herkesin her bölümü seçebilmesi meslek liselerini hepten bitirmiş ve bir anlamda genel liseye dönüştürmüştür. Mevcut sistemde meslek liselerinde öğrenim gören öğrenciler iş hayatına atılamıyor, çünkü meslek liseleri iş hayatının içinde değil, iş hayatından kopuk. Geriye üniversiteye yerleşmek kalıyor. Bunun için sınava giriyor. Sorun da buradan kaynaklanıyor.

Herkes akademik eğitim almak, üniversite okumak zorunda mı?

Türkiye’de eğitim bireylerin ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmak, geliştirmek, ona uygun iş ve meslek kazandırmak amacının dışında kültürleme faaliyeti olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda eğitim-ekonomi ile ilişkilendirilmediğinden üretim hayatından da kopuk, teorik bir süreç olarak gerçekleşiyor. Bu nedenle akademik eğitim öne çıkıyor. Eğitim-ekonomiyle ilişkilendirilir, meslek liseleri iş içinde eğitim ilkesiyle yapılandırılır ve üretim tesislerinin içinde kurulursa meslek lisesinden çıkan iş bulabilir ve üniversiteye, akademik eğitime olan ihtiyaç düşer. Türkiye meslek liselerinin ortaöğretimdeki payını yüzde 65/70’lere çıkarmak zorundadır. Bunun yanında üniversite bünyesindeki Meslek Yüksek Okulları MEB’e devredilmeli, meslek lisesi çıkışlılardan diploma notu belli bir sınırın üstünde olanlar MEB bünyesindeki Meslek Yüksek Okulunda 6 aylık ek bir eğitim aldıktan sonra tekniker olabilirler. Bütün mesele meslek liselerinde iyi bir meslekî eğitim verip okulu bitirdiklerinde iş bulabilecekleri bir ortam sağlamaktır. Bu, başarılabilirse sınavlara katılım düşer. Sınavlar öğrencileri elemek için değil, öğrencilerin okulları seçmesi yapılır. Üniversiteye olan talep azaldıkça sınav sonuçları da kendiliğinden farklılaşır ve yeni açılan gereksiz üniversiteler kapatılır veya dönüştürülür.  Mevcut durumda sınav sonuçları mevcut sistemin iflâs ettiğini gösteriyor.

 

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
DENİZE BAKMAK, BELAYLA KALMAK

Fikir Yazıları07 Ekim 2025 20:36

DENİZE BAKMAK, BELAYLA KALMAK

Çocuğun Ebeveynini Seçmek

Fikir Yazıları02 Ekim 2025 21:48

Çocuğun Ebeveynini Seçmek

Phil Williams’ın Raporu: “2040’ta 5. Dalga Organize Suç” [Organize Suçun Değişen Karakteri Üzerine]

Fikir Yazıları24 Eylül 2025 16:22

Phil Williams’ın Raporu: “2040’ta 5. Dalga Organize Suç” [Organize Suçun Değişen Karakteri Üzerine]

Miras Yükü

Fikir Yazıları20 Eylül 2025 01:25

Miras Yükü

AYNI KÖKTEN GELEN İNANÇLAR

Fikir Yazıları17 Eylül 2025 13:45

AYNI KÖKTEN GELEN İNANÇLAR

Anne-Baba ve Çocuk İletişimi

Fikir Yazıları16 Eylül 2025 20:37

Anne-Baba ve Çocuk İletişimi

Fikir Yazıları15 Eylül 2025 13:56

"Açıksözlü" ve "İçten Pazarlıklı Olma" Halleri Üzerine Bir Yorum

Hesaplaşma

Fikir Yazıları02 Eylül 2025 23:35

Hesaplaşma

BİREYSEL LİYAKATSİZLİKTEN KURUMSAL ŞİZOFRENİYE

Fikir Yazıları02 Eylül 2025 23:12

BİREYSEL LİYAKATSİZLİKTEN KURUMSAL ŞİZOFRENİYE

KENDİ

Fikir Yazıları01 Eylül 2025 13:03

KENDİ