Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Aşırılıklar Çağı: Sınırsız Açgözlülük, Sınırsız Görgüsüzlük, Sınırsız Özgürlük, Sınırsız Mutluluk

Hamit Ölçer

Kategori: Fikir Yazıları - Tarih: 26 Aralık 2025 15:40 - Okunma sayısı: 33

Aşırılıklar Çağı:  Sınırsız Açgözlülük, Sınırsız Görgüsüzlük, Sınırsız Özgürlük, Sınırsız Mutluluk

Aşırılıklar Çağı:

Sınırsız Açgözlülük, Sınırsız Görgüsüzlük, Sınırsız Özgürlük, Sınırsız Mutluluk

Birinci büyük sorunumuz "sınırsız açgözlülük"tür. Öyle bir açgözlülük almış başını gidiyor ki en basitinden bir çorba için bile "sınırsız ikram" beklentisi içindeyiz. Ne kadar istediğimize dair bir fikrimiz yok. Bir sınır yok. Sadece karnın değil, gözlerin de aç olduğu bir çağ. Doymak bilmeyen bir çağ. En yırtıcı hayvanı bile doğaya salıverirseniz karnını doyurabildiği kadar tüketir. İnsanlığın durumu ise korkunç. Çağımızın insanının açıkçası doymak için tükettiğini söylemek zor. “Karnını doyurmak” deyimi demode oldu artık. Burada başka bir sorunun varlığıyla karşı karşıyayız: Sadece aç değil, fazlasıyla açgözlü bir insan! Sadece açlığın fizyolojik boyutuyla değil, psiko-sosyal boyutuyla da karşı karşıyayız. Yine de özellikle belirtmek gerekir. Mesele tam da açgözlülüğün bireysel boyutundan ziyade kurumsallaşmış boyutuyla ilgilidir. Zira öteden beridir kapitalist-küresel tüketim sistemi bireyleri açgözlü olmaya teşvik eden, açgözlülüğü yeniden üreten bir makina gibi işlemektedir ve bu bir sır değildir. "Kurumsallaşmış açgözlülük"le karşı karşıyayız.

İkinci büyük sorunumuz "sınırsız görgüsüzlük"tür. Kamusal ortamlarda gençlerin her şeyi yapabileceğini düşündüğü ve dilediği gibi hareket ettiği bir sınırsız görgüsüzlük aleminin kurbanlarıyız artık. Kafelerin korkunç gürültülü müziği yetmezmiş gibi üstelik herkesin kendi telefonunun sesini açtığı, herkesin kendi kişisel müziğini yüksek sesle dinlediği çok sesli ve yüksek sesli, son derece rahatsız edici, gürültülü bir manzaraya tanıklık etmekteyiz. Yüksek sesli polifonik bir çağda yaşıyoruz. Uyarı yok, standart yok, kural yok, sınırlandırma yok. Görgüsüzlük her yerde. Kafelerde, sinemalarda, otobüslerde, parklarda, metrobüslerde… Eskiden "görgüsüz davranışlar" toplumda dışlanıyordu ancak bugün artık gündelik hayatın normal bir parçası olarak kabul edilir oldu.

Üçüncü büyük sorunumuz "sınırsız özgürlük"tür. Herkes hiçbir şeyden mahrum kalmama çabası içinde. Korkunç bir serbestlik söz konusu ve bu sorun aynı zamanda görgüsüzlüğün de nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak burada ayırt edici bir husus, özellikle sanal mecraların insanlarda yarattığı "her şeyi yapmanın mümkün olduğu" algısıdır. Ortamdaki gençlerin konuşmaları, davranış tarzları adeta Tiktok’tan, Instagram’dan fırlamış gibidir. Gerçek gündelik hayat giderek sanal alanın içine gömülmekte ve artık gerçek ile yalan arasındaki ayırım da ortadan kalkmaktadır. Siber gündelik hayat gerçek gündelik hayatı istila etmiş haldedir.

Dördüncü büyük sorunumuz ise "sınırsız mutluluk" arayışıdır. İnsanlar giderek "mutsuz" olmaktan sakınan, mutsuz olmaktan korkan bireylere dönüşmeye başladılar. Giderek "acı"dan, "hüzün"den uzaklaşmaya çalışıyor insanlar. Byung-Chul Han'ın "palyatif toplum" dediği şey budur: acısız, sızısız bir toplumsallık. Oysa ki insanlar bazen "mutlu" bazen de "mutsuz" olabileceğini düşünemiyorlar. İnsanların sadece odaklandıkları şey sınırsız ve sonsuz mutluluk arayışı. Şüphesiz mutlu olmak temel amaçlardan biridir ancak mutlak bir amaç olmamalıdır. Eğer tamamen her şeyimizi mutlak bir mutluluk hedefine odaklarsak sanılanın aksine giderek daha mutsuz olma ihtimalimiz de artar. Dengeli-sağlıklı beslenmenin önemini kavrayan insanın yazık ki dengeli bir ruh halinin olması gerektiği noktasında bir fikrinin olmadığı anlaşılıyor. Açıkçası günümüz insanı için dengeli-sağlıklı beslendiğini söylemek de zor. Ancak açık olan şey şu ki, bu mutlak ve sınırsız-sonsuz mutluluk arayışının insanlığı her geçen gün çok daha stresli, problemli, uyumsuz ve enteresan bir biçimde mutsuz hale getirdiğidir.

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
Fikir Yazıları - 21 Aralık 2025 21:46

NİYET

BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Fikir Yazıları Yazıları
NİYET

Fikir Yazıları 21 Aralık 2025

NİYET

LODOS ESİNCE

Fikir Yazıları 20 Aralık 2025

LODOS ESİNCE

Yerini Bulmak

Fikir Yazıları 07 Aralık 2025

Yerini Bulmak

Ruha Şifa

Fikir Yazıları 25 Kasım 2025

Ruha Şifa