BİRLİKTE KAÇ ADIM ATIYORUZ?
‘’ADIM ATMAK BİR CESARETTİR, AYNI RİTİMDE YÜRÜMEK İSE BİR KÜLTÜRDÜR.’’
Koordinasyon: Birlikte Yürümenin Sanatı
2000 yılında Galatasaray Spor Kulübü’nün önce UEFA Kupası’nı, ardından Süper Kupa’yı kazanması sadece sportif bir başarı değildi; bu, kolektif bir aklın, doğru planlamanın ve güçlü bir koordinasyonun eseriydi. Dört yıl boyunca aynı hedefe odaklanan, birbirini tanıyan, uyum içinde hareket eden bir ekip, “Türk olmayan takımları yenmek” idealini yalnızca bir slogan olmaktan çıkarıp Avrupa zaferlerine dönüştürdü.
Başarı hiçbir zaman tesadüf değildir. Tesadüf sizi yalnızca kapıya kadar getirir; içeri girmek ise birlikte atılan adımların sonucudur. Tam da bu yüzden koordinasyon, yalnızca bir yönetim kavramı değil; insanın, toplumun ve örgütlerin varlığını sürdürebilmesinin temel şartıdır.
Koordinasyon Neden Vazgeçilmez Bir Güçtür?
Koordinasyon (eşgüdüm), örgütlerin yalnızca birimler arasında bilgi aktarması değil; ortak bir aklın inşa edilmesidir. Bir sporcunun performansı tüm takımın uyumuna bağlıysa, bir hücrenin sağlığı tüm bedenin sistemine bağlıdır. Örgütlerde de durum aynıdır:
- İletişim güçlü değilse,
- Hedefler ortak değilse,
- Görev paylaşımı net değilse,
- Liderlik kapsayıcı değilse,
başarı sürdürülemez.
Bugünün dünyası belirsizlik, hız, karmaşıklık ve rekabet üzerine kuruludur. Böyle bir çağda koordinasyon lüks değil, varlığın sigortasıdır.
Koordinasyonun Eksikliği: Sistem Çökerken Birey Parçalanır
Kamu ve özel sektör deneyimlerimde en çok şunu gördüm: Koordinasyondan sürekli söz edilmesi, aslında onun eksikliğine işaret eder.
Birçok kurumda bireysel kahramanlık kültürü, ekip çalışmasını gölgede bırakıyor. Liderler dönüşümcü liderlikten uzak duruyor, karar süreçleri tek elde toplanıyor, farklı birimlerin bir araya gelmesi tehdit gibi görülüyor. Oysa güç paylaşınca azalmaz; bilakis büyür.
Koordinasyon eksikse:
- Mobbing artar,
- Kurumsal sessizlik yayılır,
- İşe yabancılaşma güçlenir,
- Çatışmalar derinleşir,
- Verimlilik düşer,
- Kurum kültürü çöker.
Daha da çarpıcı olan şudur: Devlet yararına yapılması gereken işlerde zorlanan koordinasyon, şahsi menfaatler söz konusu olduğunda bir anda mükemmel işler hâle gelir.
Tarihten Bir Ders: 50.000 Kişi 200.000 Kişiyi Yener mi?
1071 Malazgirt Meydan Muharebesi bu sorunun cevabını tarihe kazımıştır. Selçuklu ordusu, sayı olarak çok daha küçük olmasına rağmen:
- Askerin bilinci,
- Komutanın vizyonu,
- Birimlerin uyumu,
- Turan Taktiği’nin kusursuz uygulanışı
sayesinde Bizans ordusunu dağıtmış ve Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır.
Bu zafer, büyüklüğün değil, eşgüdümün şart olduğunu kanıtlar.
Koordinasyon Toplumun En Küçük Biriminde Başlar
Tarih boyunca ailede başlayan görev paylaşımı, insanlığın gelişmesine zemin hazırlamıştır. Aynı ilke bugün modern örgütler için de geçerlidir.
Birlikte hareket etmeyi bilmeyen ekipler dağılır, yorulur, savrulur, tükenir. Birlikte ritim tutan ekipler ise üretir, yenilik getirir, dayanır, büyür.
Koordinasyon Nasıl Sağlanır?
- Ortak Hedef Oluşturma
Hedefler yazılı, görünür ve herkes tarafından benimsenmiş olmalıdır.
- Yatay İletişim Kanalları Açma
Sadece yukarıdan aşağıya iletişim kuran kurumlar hantallaşır. Düzenli paylaşım toplantıları şarttır.
- Görev Dağılımını Şeffaflaştırma
Kim neyi, ne zaman, neden yapıyor? Bu soruya herkes aynı cevabı verebilmelidir.
- Liderin Rolü: Otorite Değil, Orkestra Şefi
Lider, baskı kuran değil, uyumu sağlayandır.
- Başarıyı “Birlikte” Ölçme
Başarı tek kişiye yazılıyorsa ekip kültürü gelişmez.
Yerli Teknoloji Devrimi
Türkiye’nin İHA ve SİHA teknolojilerindeki atılımı; mühendislerin, stratejistlerin, yazılım ekiplerinin ve üretim zincirinin aynı hedefe kilitlenmesiyle mümkün olmuştur. Koordinasyon olmasaydı bu başarı ortaya çıkmazdı.
Örgütler, takımlar, aileler, devletler… Hepsi aynı gerçeğe dayanır:
Birlikte hareket etmeyi öğrenemeyenler, kendi içinde bölünerek yok olur.
Adım atmak bir cesarettir, aynı ritimde yürümek ise bir kültürdür.
Birlikte attığımız her adım, bizi bireysel değil, örgütsel zirveye taşır.
Önce Kendimize Soralım… Sonra Yakınlarımıza. Ailemize. İş Arkadaşlarımıza:
BİRLİKTE KAÇ ADIM ATIYORUZ?
Yusuf COŞAR
Uzm.Öğretmen