Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

KÖKLERİMİZE DÖNÜŞ (2)

Hatice ERDEM Yazdı

Kategori: Sağlık Bilimleri - Tarih: 07 Temmuz 2023 22:34 - Okunma sayısı: 824

KÖKLERİMİZE DÖNÜŞ (2)

KENTLEŞMEDEN KÖYLEŞMEYE, MODERN TIPTAN ALTERNATİF TIPA DOĞRU...

Bir önceki yazımda sizleri birçok soru işareti ile baş başa bırakmıştım. Şimdi bunları tek tek ele alalım ve sonrasında alternatif tıp ile ilgili tekniklere bakalım. Günümüzde sıkça “Holistik Tıp”, “Holistik Tıp Sağlık Koçu” isimlerini duymaktayız. Holistik terimi “Bütüncül” anlamına gelmektedir. Yani tedavi aşamasında birçok yöntem ve teknik bir arada kullanılarak (özellikle alternatif tıp ağırlıklı) insanın ruhsal ve bedensel rahatsızlıklarına odaklanma gerçekleşmektedir.

Bir önceki yazımda ismi geçen Doktor Hamer’i tanıyalım şimdi. Doktor Ryke Geerd Hamer “Yeni Alman Tıbbı”nın (GNM) kurucusudur. Bunun yanında hala günümüzde kullanılan Hamer neşteri, plastik cerrahi testeresi, otomatik olarak vücuda uyarlanan masaj masasının mucididir.
Hiçbir ilaç, ışın, kimyasal madde, şoklama kullanmadan yıllarca 40.000’nin üstünde vaka çalışmasında tıptaki var olan bir çok teoriyi sarsmıştır. Beklenmedik bir travmanın ortaya çıktığı anda bu şokun etkisiyle, değişik görünümlü beyin taramalarında iç içe keskin halka oluşumu biçiminde gözle görülebilen, beynin önceden belirlenmiş bir bölgesinde “odak” oluşmaktadır. Bunu fark etmeden önce radyologlar bu durumların cihaz hatası olduğunu düşünüyordu. Ancak tomografi cihazı üreticileri bu görüntülerin herhangi bir hatadan kaynaklanmadığını doğruladı. Şoku algılayan beyin hücreleri odak geliştirip sinyal gönderiyordu işin aslı.

Öncelikle Hamer hastalığına neden olan travmasını bularak kendi kanserini iyileştirdi. Böylelikle kanserde dahil tüm hastalıkların, bir travma ile yüzde yüz ilişkisinin olduğu ve hastalıkların bizi korumak için var olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmalarına göre her hastalığın iki aşamada ilerlediğini keşfetmiştir: Birincisi duygusal stres, iştah azalması ve uykusuzlukla kendini gösteren bir çatışma/aktif fazı ve sonrasında çatışmanın çözümlenmesiyle ikinci aşama tamir fazıdır. Hastalıkların nedenini zihin, beyin ve organ arasındaki anlamlı etkileşim olarak açıklaması, hastalıkların tesadüfen ya da doğanın bir hatası yüzünden olduğuna dair bakış açısının aksini ortaya koymaktadır. Ona göre hastalıklar bizi korumak için görünür hale gelmektedir. Tıpkı ani bir elektrik akımıyla evin sigortasının atması gibi travmaların da vücudumuzu etkilememesi için beynimizde belli yerlerde sigortalar atarak o organın elektriğini keser. Bu sigorta sistemi olmasaydı belki ani ölümler yaşanacaktı.

Ancak vücudumuzdaki mesajları alıp onlara neden olan travmalarla yüzleştiğimizde hızlı bir şekilde iyileşme yaşanmaktadır. Hamer bu konuyla ilgili raporlarından oluşan doktora üstü tezini Tübingen Üniversite’sine sunmuştur. Fakat tezi reddedildiği gibi aynı üniversitedeki anlaşması da yenilenmemiştir. Özel klinik açma teşebbüsleri ise baltalanmış. Hatta hekimlik lisansı elinden alınıp hapis cezasına çarptırılmıştır. Tıbba kazandıracağı yeni boyuttan rahatsız olan çevrelerce sürgünlere varan baskılarla birlikte oradan oraya savrulan, ama araştırmalarından vazgeçmeyen ve binlerce insanı travmalarıyla yüzleştirerek ilaçsız, cihazsız iyileştiren bir isim olmuştur Hamer.

Buna benzer ilginç bir uygulamayı da hapishanede görev yapan bir psikologda görüyoruz. Oldukça ağır suçlar işlemiş kişilerin bulunduğu bir hapishaneye kimse gitmeye cesaret edemezken bu psikoloğun giderek suçluları görmeden sadece dosyalarına bakarak belli ritüeller uygulayarak onların travmalarını iyileştirdiği örneği de mevcut. Travmalarla yüzleşme konusunda günümüzde birçok yöntem ve teknik geliştirilmiş, ve belli cümle ve ritüellerle bu yöntemler kişinin kendi kendine ve çocuğuna, anne babasına uygulaması için uzmanlarca geliştirilmiştir. İlginizi çekerse kaynaklar kısmında belirttim incelediğim teknikleri.

“Kar ve Kaplan Filmi Umut = Beyin Gücü” adlı yazımda belirttiğim gibi düşünce gücüyle gerçekleşmeyecek hiçbir şey yok bu hayatta. Olumlu ya da olumsuz fark etmez... Çekim yasası ise ibresinden şaşmaz... Düşündüğümüz şeye dönüştüğümüzü ya da düşündüklerimizi yaşadığımızı hiç fark ettiniz mi? Birçok olay ve deneyde bunu kanıtlar niteliktedir. Beyninde tümör olmadığı halde raporu başkasıyla karışan bir kadının bu duruma inanıp gerçekten kanser olmasını anlatmıştım. Ya da ötenazi yapılacağı belirtilen kişiye içinde ilaç olmayan bir sıvının enjekte edilmesiyle yavaş yavaş ayaklarının, bacaklarının tutmadığını düşünerek en son kalbinin durmasına ne demeli? Ya da aşırı sıcak bir nesne uzatılacağı söylenip bunun yerine buz uzatıldığında elinin yandığını düşünen kişinin acı çekmesi ve parmaklarının su toplaması gibi birçok örnek mevcut.

Kendi hayatıma bakıp çekim yasasının ve düşünce gücünün etkisinde olduğumu gördüğümde bu alanlara olan merakım daha da arttı. Güvenilir kaynaklardan bu konuları araştırdım ve almaya başladığım eğitimler neticesinde ise iç dünyama veyahut özüme odaklanmam daha da kolaylaştı. Adlandıramadığım yönelişlerimin, adımlarımın, içe dönüşlerimin, potansiyelimde var olan alanlara odaklanışım, özüme daha yakından dokunma isteğimin nedenlerini daha iyi anlamlandırmaya başladım. Bazılarımız her ne kadar bu konulara aşırı karşı ve tepkili olsa da ben bilimi reddetmeyen ancak enerji alanımızın varlığına da inananlardanım. Nasıl ki radyasyonun var olduğunu biliyor ama gösteremiyorsak; içsel enerjimizin de var olduğunu, üzüntülerimizle birlikte blokajlarımız tıkandığında hasta olduğumuzu düşünmekteyim. Keza yüzyıllar önce bu konular ön plandaydı ve tedavilerde ona göre uygulanıyordu.

Başlıkta da belirttiğim gibi yaşam tarzımızdaki her alanda; oturduğumuz konutlar, eşyalar, giysiler, kullanılan kap kaçak, beslenme şekilleri, tedavi modelleri, düşünce yapıları vb. de köklerimize doğru bir dönüşe hızla evrildiğimiz kanaatindeyim.

Şimdi gelelim alternatif tıp tekniklerine. Şunu belirteyim ki tüm bu alternatif yöntemler bilgi amaçlıdır ve günümüzde modern tıpa birer destektir. Ancak bir çoğu yakın modern tıptan önce kompleks bir şekilde tedavi amaçlı kullanılıyordu.

Sıralayacağım tekniklerden bazıları birbirini tamamlarken ya da birbirini kapsarken bazıları ise bütüncül olarak birlikte kullanılmaktadır. Ben yüzeysel olarak tanımlarını buraya aldım. Her birini farklı kaynaklardan ayrıntılı bir şekilde inceleyebilirsiniz.

Günümüzde her alanda olduğu gibi alternatif tıpta bir hayli ticari boyuta taşınmıştır. Dileyen iyi bir araştırmadan sonra güvenilir akademilerden bu alanlarla ilgili eğitim alabilir ya da bu konularda uzman olan kişilerden tedavi talebinde bulunabilir.

YOGA – MEDİTASYON

Yoga ve meditasyon kişiye yaşamsal farkındalık kazandırır. Zihnini ve zihninden gelen düşüncelerin, duyguların farkında olmasını ve hangi tepkiyi neden verdiğini bilmesine yardım eder. İçsel huzurunu, dengesini, ve varlığının önemini fark etmesini sağlar.
Meditasyon, zihinsel istikrar arayışını içerirken, yoga hem fiziksel hem de zihinsel egzersizi içerir. Yoga, pozları ve nefes egzersizlerini öncelerken, meditasyon daha çok konsantrasyon (odaklanma) ile ilgilidir.
Düzenli olarak yapıldıklarında şunlara iyi gelir: Stresi giderir, Kaygı, endişe ve muhtelif korkuları azaltır, Sürdürülebilir İdeal Kilonuza Kavuşmanızı Sağlar, Uyku kaliteniz artar, İlişkilerinizi iyileştirir, geliştirir, İç huzuru kazandırır, Yaratıcılığınızı ve sezgilerinizi uyandırır, Odaklanma yeteneğinizi arttırır, konsantrasyonu güçlendirir, Yüksek tansiyonu indirir, Kan basıncınızı azaltır, Bağışıklık sistemini güçlendirir, Yorgunluğu giderir, Kalp çarpıntısını hafifletir, Daha az yargılayıcı olmanızı sağlar, Yaşlanma karşıtı (anti-aging) hormonları salgılanır (DHEA), Fiziksel, zihinsel ve duygusal detoks yapar, Ruhunuzla, ÖZ’ünüzle bağınızı güçlendirir.

NLP / YAŞAM KOÇLUĞU

NLP (Neuro-Linguistic Programming), beyin dili programlama olarak geçen bir tekniktir. Kişinin hedeflerine ulaşmasında “nörolojik programlarını” keşfetmelerini ve en iyi şekilde kullanmalarını sağlamayı amaçlayan, modelleme yöntemine dayalı bir yaklaşımdır.
Büyüklerde ve öğrencilerde içsel potansiyeli ortaya çıkararak, karmaşayı, öğrenme fırsatına dönüştürmek için yeni bir bakış açısı kazandırarak değişimler yaratmayı sağlamak için verilen profesyonel bir hizmettir. Tesadüfi olayların ardında yatan dinamiği uygulayan ve inceleyen bilim dalıdır. Bu olayların kişinin seçimi doğrultusunda bilinçli olarak programlanmasıdır.

BİOENERJİ

Bilimsel bir konu olan ve yaşam akımı olarak da söylenebilen yaşam enerjisidir.
Bioenerji, evrende var olan her insanın sahip olduğu bir enerji türüdür. İnsanın enerjisini kullanabilmesi kendinde olanı fark etmesi ile başlar. Önemli olan enerjisinin farkına varmak, felsefesine inanmak bunu başarabilmek için sevgi ve istek duymaktır.
Bioenerji, Vücudun Dengesinin Kaybolduğu Durumlarda Fiziksel ve Mental İyileşmeyi Hedefleyen Alternatif Bir Tedavi Yöntemidir. Vücudumuzdaki Her Bir Hücrenin Enerji İhtiyacı Bulunur. Ancak Kişideki Derin Kaygılar Nedeniyle Oluşan Negatif Enerji, Hücrelerin İhtiyacı Olan Pozitif Enerjinin Yayılmasına Engel Olur. Bioenerji Uygulaması Bu Blokeyi Ortadan Kaldırmak İçin Evrendeki Kozmik Enerjiyi Kullanır. Bu Sayede Kişinin Fiziksel ve Ruhsal Sağlığının Yerine Gelebileceği, Şifa Enerjisi ile Tam Bir Arınma Yaşanılabileceğine İnanılır.
Teknolojinin Gelişmesi ve Toplum Yapısının Değişmesiyle, İnsanların Genel Mutsuzluk Haline Bürünmeleri Arasında Yadsınamaz Bir İlişki Bulunmaktadır. Günümüzde Neredeyse Her İnsanda Stres, Mental ve Fiziksel Yorgunluk, Depresyon ve Kaygı Bozukluğu gibi Sorunların Ortaya Çıktığı Bir Gerçektir. İnsan Tabiattan Uzaklaşıp Özünü Kaybettikçe, Modern Çağ İçinde Yalnızlaşmakta ve Sahip Olduğu Yaşam Enerjisini Doğru Yönetememektedir. Bioenerji, Bu Noktada Devreye Girer.

BİOREZONANS

Biorezonans, bir cihazdan yayılan elektromanyetik frekansın hastaya uygulanmasıyla etkisini gösteren enerji tedavisi yöntemidir. Bu yöntemde sentetik ilaçlara başvurulmaz. Vücutta bulunan frekanslar daha kuvvetli hale getirilerek hastaya aktarılır. Bu sayede bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine katkıda bulunulur.

EFT / DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞME TEKNİĞİ (Emotional Freedom Techniques)

Duygusal arınma tekniğidir. Akupunktur, Akupresür ve Reiki ile yakın tarihte geliştirilmiş bir teknik olan NLP’nin birleşimi olan EFT, bu teknikler ile birlikte modern ve psikolojik yöntemlerin bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkan stres giderme yöntemidir.
Geçmişimizden günümüze kadar gelen öfke, üzüntü, endişe, korku gibi olumsuz duyguları ve geleceğe ait endişeleri arındırmak için parmak uçlarıyla vücuttaki meridyen noktalara hafif vuruşların yapılması ile gerçekleşen iyileşme tekniğidir. Kısacası EFT, zihnimizi vücudumuz vasıtasıyla iyileştirebileceğimiz bir terapi yöntemidir.

AİLE DİZİMİ

Aile Dizimi, bireyin ailesini veya içinde bulunduğu grubunu analiz etmek ve genellikle aile için travmatik bir durumun bir yansıması olan ve nesiller boyunca devam etme eğiliminde olan bu davranışın kökenini aramak için kullanılır. Bu yöntem, nesillere göre bilinçsiz de olsa davranışların tekrar ettiğini açıklar.

REİKİ

Reiki iyileşmeyi destekleyen, stresi azaltıp, rahatlamayı sağlayan enerji terapisidir. Ağrıların, yorgunluğun ve endişelerin giderilmesinde, stres, kaygı gibi ruhsal sorunları hafifletmede ve uykusuzluk sorunlarıyla baş etmede kullanılan bir enerji terapisidir.

EMDR (EYE MOVEMENT DESENSITILIZATION AND REPROCESSING)

Türkçesi “Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden Süreçlendirme”dir. Çok güçlü bir psikoterapi yaklaşımı olan EMDR 1987 yılında yakın zamanda kaybettiğimiz değerli bilim insanı Francine Shapiro tarafından geliştirilmiştir. Bugüne kadar her yaştan milyonlarca insanın başarılı bir şekilde tedavi edilmesine katkı sunmuş, geçerlik, güvenirlik ve etkinliği yüksek travma odaklı bir terapi yöntemidir.
EMDR terapisinde herhangi bir ilaç, elektriksel ve manyetik uyarım ya da hipnoz tarzı teknikler kullanılmaz. Kişi terapi seanslarında uyanıktır ve terapiye aktif bir şekilde katılır. EMDR bütün terapi tekniklerinden istifade eder ancak esas teknik (Bilateral Stimulation/BLS) yani iki taraflı uyaran verme (İTU) tekniğidir. Danışanın terapistin parmağını takip ederek gözlerini sağa ve sola hareket ettirmesi istenir ve böylelikle beynin sol ve sağ yarımküresi hafifçe uyarılır. Bu sayede danışanın kendisini rahatsız eden bellek ve duygulara yoğunlaşması ve bu yoğunlaşılan rahatsız edici anıların da işlemlenmesi (duyarsızlaştırma) sağlanır. EMDR’de esas anıların işlemlenmesinde beynin her iki yarım küresini uyarmaktır.

FİTOTERAPİ

Hastalıklardan korunmak ve tedaviyi desteklemek amacı ile tıbbi etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış bitkiler, onların etkin maddelerini taşıyan kısımları ve/veya bir işlem yoluyla elde edilmiş doğal ürünleri ile bunlardan hareketle hazırlanarak standardize edilmiş farmasötik formlar (tablet, kapsül, tentür…) ve bitkisel tıbbi ürünlerin kullanımı.

AROMATERAPİ

Aromaterapi; Fiziksel ve Fizyolojik Sağlığı Desteklemek için Bitkilerden Türetilmiş Olan Esansiyel Yağların Terapötik Kullanımıdır. Aromaterapi, Vücut ve Ruhun Bir Bütün Olarak Organizmada Denge Sağlanmasını Amaçlar. Esansiyel Bitkilerin Yer Alması Nedeniyle, Bu Yöntemin Şifalı Ot Tedavisi Olduğu Düşünülüyor.

BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİ

BDT, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) veya yeme bozukluğu gibi ruh sağlığı bozukluklarının tedavisinde tek başına veya diğer tedavilerle kombinasyon halinde çok yararlı bir araç olabilir. Ancak BDT’den fayda sağlayan her bir bireyin akıl sağlığı sorunu olması gerekmez. BDT, bireylerin stresli yaşam durumlarını daha iyi yönetmeyi öğrenmesine yardımcı olacak etkili bir araç olabilir.
Bilişsel davranışçı terapi, çok çeşitli sorunları tedavi etmek için kullanılabilir. Genellikle tercih edilen türü psikoterapidir. Çünkü belirli zorlukları belirlemenize ve bunlarla başa çıkmanıza hızlı bir şekilde yardımcı olabilir. Genellikle diğer terapi türlerine göre daha az seans gerektirir ve bölümlendirilmiş bir şekilde yapılır.

MİNDFULNESS (Bilinçli Farkındalık)

Dikkatin bilinçli olarak ve yargılanmadan şimdiki ana yani buraya getirilmesidir. Yani dikkatinizi başka faktörlerden uzaklaştırarak, her şeyden izole ederek buraya gelebilmesidir.

MÜZİKLE TERAPİ

Müzik Terapisi, Günümüzde Birçok Hastalığın Tedavi Sürecinde Hastaların Psikolojik Durumlarının İyileştirilmesinde Kullanılmaktadır. Ucuz ve Yan Etkisi Olmayan Bir Yöntem Olmakla Birlikte, Hastaların Fiziksel, Psikolojik, Sosyal, Duygusal ve Manevi Olarak İyileşmesinde Olumlu Etkisi Vardır.

SANATLA TERAPİ

Sanatla terapi, sanatsal ifade yöntemlerini kullanarak bireylerin duygusal, zihinsel ve fiziksel sağlıklarını destekleyen bir terapi yaklaşımıdır. Sanatla terapinin kullanıldığı alanlar arasında duygusal zorluklar, stres, kaygı, depresyon, travma, otizm, engellilik, bağımlılık, ilişki sorunları ve yaşam geçişleri gibi konular yer almaktadır. Bireylerin yaratıcılıklarını keşfetmelerine, duygularını ifade etmelerine, stresi azaltmalarına, kendilerini daha iyi anlamalarına ve yaşamlarını dönüştürmelerine yardımcı olmayı amaçlar.

Şu kitaplardan faydalanabilirsiniz.
Sır (Secret), Sırlarımız Kadar Hastayız, Anne Beni İyileştir, Zero Limit...

Not: İçeriklerin büyük kısmı alıntılanmıştır.
Kaynaklar: (Resetting yöntemi, NeuroFormat Yöntemi, Nova Akademi, Yükselen Çağ Akademi, Maarif Akademi, Dr. Bülent Demircioğlu Kitapları, Barış Muslu Kitapları)

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
Fikir Yazıları - 22 Nisan 2024 01:11

EKPSS

BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Sağlık Bilimleri Yazıları