1- Frankfurt Okulu eğitim yönetimini ne ölçüde ve nasıl etkilemiştir?
Frankfurt Okulugenel olarak eleştirel düşünceleri (eleştirel kuram) ile bilinen önemli bir düşünce geleneğidir.Adorno, Horkheimer, Habermas ve Marcuse gibi bazıFrankfurt Okulu üyeleri, toplumdaki baskın sosyal yapıları ve güç ilişkilerini çözümlemek amacıyla bazı çalışmalar yapmışlardır.Frankfurt Okulueleştirel geleneğifelsefe,sosyoloji, siyaset bilimi, psikoloji, tarih, estetik, edebiyat gibi birçok alanda kendini hissettirmiştir. Eğitim yönetimi alanı da disiplinlerarası bir çalışma alanı olduğu için bu alanlardaki eleştirel çalışmalardan etkilenmiştir. Geleneksel-davranışçı eğitim anlayışı ve bunun yönetimi üzerine bazı eleştiriler yapılmıştır. Eleştirel kuramcılar okulları, toplumdaki egemen ideolojinin sürdürüldüğü, korunduğu ve yeniden üretildiği yapılar olarak görmüşlerdir. Bu bağlamda okulların amacı, varlık sebebi, mevcut sosyal konumun yeniden üretimi, eğitimin dikey hareketlilik sağlama kapasitesi gibi konular çalışmalara konu edilmiştir. Eğitim yönetimi alanında ise eşitlik, adalet ve fırsat ilkeleri göz önünde bulundurularakkültür, sosyal adalet ve eşitlik, sorgulayıcı bir eleştirel bilinç, farklılıklara saygı, özgürleştirici bir eğitim gibi konularda çalışmalar üretilmiştir.
2- Postmodernite eğitimi nasıl etkilemiştir?
Postmodernite, genel olarak modernizm eleştirisine dayanan bir akımı işaret etmektedir. Postmodernizm bilim karşıtı değildir, ancak büyük anlatılar olarak nitelendirdiği evrensel teorilere vegörüşlere şüpheyle bakmakta ve güvenmemektedir. Postmodernizm her türlü bütünleştirici ve genelleyici yaklaşımı reddetmekte, evrensel tek doğru ve tek bilgi kaynağı anlayışına karşı çıkmaktadır. Bu bağlamda eğitimde ise her toplumda, yerde ya da zamanda geçerli olabilecek görüşlere karşı çıkmakta ve yerel, durumsal ve kültürel bağlamları öne çıkarmaktadır. Öğrencinin birey olarak görülmesi ve eğitimin merkezine alınması (özne olarak öğrenci), öğretmenin bilgi kaynağı olmaktan çok rehber olarak görülmesi (etkileşim odaklı bir eğitim), öğrencinin kendi öğrenmelerini kendisinin yapılandırması (gerçeklik keşfedilemez ve bilinemez),okulların seçime dayalı alternatifler sunması gibi konularpostmodernizmin eğitime yansımaları olarak görülebilir. Ancak belki de en önemlisi, postmodernizmin, modernitenin öğrenci ile öğretmen arasına koyduğu sosyolojikmesafeyi eleştirmesi ve öğrenciyle öğretmen arasında yakın ve güvene dayalı bir ilişki yaratmaya çalışmasıdır.
3- Neden ortak bir kültür tanımı yapılamamaktadır?
Aslında sosyal bilimlerdeki birçok kavramda üzerinde uzlaşılmış bir tanıma ulaşmak mümkün görünmemektedir. Aynı durum kültür kavramı için de geçerlidir ve kültür, belki de sosyal bilimlerde tanımlanması en zorolan kavramdır. Çünkü kültür kavramı çok kapsamlı ve karmaşık bir yapıyı ifade etmektedir ve kültür tanımları farklılaşmaktadır. Bir diğer sebep de kültürün birçok bilim alanının çalışma konusu olmasındandır.Ayrıca her bilim insanı da kendi bakış açısına göre farklı tanımlar yapmıştır. Kültürün öğrenilebilen; aktarılabilen; saklanıp korunabilen;yeniden üretilen;toplumsal hayat ile ilgili her türlü ögeyi içiren;büyük ölçüde gözle görülmeyen, elle tutulamayan,birbirine bağlı ve bağımlı özelliklerden oluşan karmaşık bir bütünü ifade etmesi de kültür ile ilgili tanımların içeriğinin zaman içinde değişikliklere uğramasına sebep olmuştur.