PROF. DR. NECATİ CEMALOĞLU İLE YÖNETİMİN PUK KODU ÜZERİNE SÖYLEŞİ 2

Eğitim Bilimleri - Hasan GÜNEŞ-Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU

PROF. DR. NECATİ CEMALOĞLU İLE

YÖNETİMİN PUK KODU ÜZERİNE SÖYLEŞİ 2

.

Hasan Güneş: Okul müdürlerinin başarısızlığının hiçbir gerekçesi, olamaz diyorsunuz. Oysa çevrenin desteği olmadan okul müdürü başarılı olabilir mi?

.

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Bir TV’de dizi vardı. “Doğduğun ev kaderindir.” Aslında görev yapılan okul, çevresi, öğretmen ve idari kadrosu, velisi, şehir, bölge önemli değişkendir. Okul müdürleri bu çok bilinmeyenli denklem içerisinde eğitim hizmeti üretmeye çalışırlar. Çoğu zaman engelleyiciler, meydan okuyucular devreye girer. Bir pilot uçağı Antalya’dan Ankara’ya uçururken, olası pek çok sorunu bilir. Okul müdürü ise binlerce bilinmez içerisinde görevini yerine getirir. Şöyle düşünün 1000 öğrencinin bulunduğu okulda aklınıza gelmeyecek sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunları çözmek ve eğitim amaçlarına ulaşmak, öğrenci, veli ve öğretmen memnuniyetini sağlamak kolay iş değildir. Okulun hem iç çevresi öğretmen, öğrenci hem de dış çevresi okul müdürüne destek olmazsa, okul müdürünün başarılı olma olasılığı yoktur. Okul müdürü tüm bu değişkenleri gerekçe göstererek başarısızlığına kılıf uydurabilir. Kendi sorumluluğundan kurtulmaya çalışabilir. Ancak bu aşamada yüzlerce öğrencinin geleceği, eğitim hakkı tehlikeye girmiştir. Bu sebeple, başarısızlığın hiçbir gerekçesi kabul edilemez. Okul yönetimi çoğu zaman hareket eden trenin arızasını giderme işidir. Treni nasıl durduramazsanız, çocuklara da siz büyümeyin, yaşlarınızı sabitleyin, biz sorunları çözelim, sizi sonra eğitelim deme olanağınız yoktur. Okul müdürleri mazeretlere, gerekçelere sığınmadan, kendilerini savunmaya kalkışmadan işlerini yapmaları ve her durum ve şartta etkili eğitim hizmeti üretmeye çalışmaları gerekir. Vizyoner lider olmaları, geleceği görmeleri, geleceği kader olmaktan çıkarıp yönetilebilir hale dönüştürmeleri beklenir.

.

Hasan Güneş: Disiplinin okul yönetiminde yeri ve önemi olduğunu söylüyorsunuz. Ancak okul müdürlerinin yeterince disipline sahip olduğunu söyleyebilir misiniz?

.

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Başarılı insanların beş özelliğinden birisi fanatik disiplindir. Başarı tesadüflere bağlı değildir. Güçlü bir kişilik özelliği gerektirir. Yaptığı plana sadık kalmak, çalışma programından taviz vermemek, disiplinli çalışmak, zamana uymak, iş akdini yerine getirmek gibi durumlar, yöneticinin fanatik disiplinine işaret eder. Eğer bir yönetici başarısız ise muhtemelen iş disiplini yoktur. Bu olumsuz durum, çalışanlara da sirayet etmiştir. Başarılı bir öğretmen, başarılı bir müdür olabilir mi? Çoğu zaman sadece başarılı öğretmen olma durumu ölçüt alınıyorsa, maalesef başarılı olamaz. Çünkü başarılı öğretmen kendini içsel motive etmiştir. Oysa yöneticilik başkasını da motive etmeyi gerektirir. Fanatik disipline sahip olmayan yönetici önce kendisini sonra çalışanları harekete geçiremez. Mevcut sistem içerisinde okul müdürlerinin hepsi için söylemek olanaksız ama bazıları yeterli disipline sahip, büyük bir kısmı da statü lideri, salon beyefendisi gibi ortalıkta dolaşmaktadır. Okul müdürü atamada liyakat önemli. Liyakatli müdürlerin disiplinli olduklarını düşünüyorum.

.

Hasan Güneş: Okullarımızda gerçekten yetki ve sorumluluk dengesini olduğunu söyleyebilir misiniz?

.

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Ankara Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisi olduğum dönemde rahmetli Prof. Dr. Ziya Bursalıoğlu’ndan ders alıyordum. Hocamız bir dersinde: Yetkisiz sorumluluk işlerin yapılmamasına, yetkiye aşan sorumluluk da yetkinin kötüye kullanılmasına neden olur. Yetki ile sorumluluk at başı olmak zorundadır.” Demişti. Okul müdürlerinin sorumluluğu çok ama yetkisi sınırlı. Öğretmeni seçemiyor, beğenmediği öğretmeni başka okula gönderemiyor, bütçe yaratamıyor, bütçe kalemlerini özgürce kullanamıyor, mesleki özerkliği yok. Sadece dar alanda top çeviriyor. MEB elektrik, su, doğalgaz parasını, tadilat parasını düzenli göndermiyor ama kayıt parası alana da soruşturma açıyor. Bu şartlar altında yetki ve sorumluluk dengesi olduğunu iddia etmek doğru değildir.

.

Hasan Güneş: Hocam teşekkür ederiz.

.

Prof. Dr. Necati Cemaloğlu: Ben teşekkür ederim.