Yeliz ÖZTÜRK Yazdı
Kategori: Eğitim Bilimleri - Tarih: 30 Nisan 2020 15:01 - Okunma sayısı: 1.220
Milli Eğitim Bakanımız Ziya SELÇUK'un kamuoyuyla paylaştığı 2023 eğitim hedeflerini içeren Vizyon Belgesi'nin ekim ayında iki yılı tamamlanmış olacak. Türk Eğitim Sistemi 'nin beş yıllık planını ortaya koyan ve vizyonunu çizen belge her biri gerçekleşmesi birbirine bağlı bir dizi yeniliğe işaret ediyordu. Örneğin Türkiye genelinde ikili eğitim kaldırılacak, ders saati ve çizelgesi yeniden yapılandırılarak ortaya çıkan artık zamanlarda, öğrencilere kayıt bölgelerinde okul-mahalle spor kulüpleri ile tasarım beceri atölyelerinde ilgi ve ihtiyaçlarına göre gelişim imkanı sağlanacak, buralardan elde edilen bilgilerle de E-portfolyo temelli bir gelişimsel izleme raporu hazırlanacaktı. İşte bu rapor da eğitim sistemimizdeki yöneltmenin kaynağı olacak, sınavlara olan ihtiyaç kademeli olarak azaltılacaktı. Bunlar zaten çokça konuşuldu, tartışıldı. Aslında ortaya atılan bu fikirlerin hiçbiri yeni değildi.
Osmanlı istibdat döneminin ardından bir dizi sorunla baş etmeye çalışırken Batı Avrupa'da okulların da bünye değiştirmesi gerektiği konuşuluyor, bireylerin toplum için eğitilmesinin zorunlu olduğu düşünülüyordu. Bunun nasıl olacağını ise 1908'de Kerschensteiner, "Geleceğin okulu İş Okulu Olacaktır" sözüyle özetliyordu. Bunun için yapılacak ilk iş kitabi çalışmaya önem veren okulları, pratik çalışmalara değer veren kurumlar haline getirmek olmalıdır, diyordu. Aynı tarihlerde bu düşüncelerden etkilenerek yeni pedagojiyi Osmanlıya getirmeye çalışan Mustafa Satı Bey, Ethem Nejat, Emrullah Efendi gibi ileri görüşlü insanların o dönemin öğretim metodları üzerine hayata geçirmek istediği düşünceler, 2023 Vizyon Belgesi'nden daha geri değildi. Aradaki yüz yıldan uzun fark, bu insanların bu alandaki ileri görüşlülüğünü ve çabalarını anlamamız için yeterli olacaktır.
Ethem Nejat, 1910'lu yıllarda kitap bilgisi ve ezberciliğe önem veren, hayata kapılarını kapatmış eğitim anlayışına karşı çıkmakta, öğrencinin okulda gerçek hayatta karşılığı olan işlerle meşgul edilmesi gerektiğini savunmaktaydı. İsmail Hakkı Tonguç'un ifadesiyle pedagoji tarihimizin dönüm noktasında gelmiş, yeni okul anlayışını yerleştirmek için uğraşmış bir dava insanıydı Ethem Nejat. Her sabah öğrencilerine yaptırdığı sabah idmanlarıyla güne sporla başlamalarını sağlayan bu fedakar eğitimciyi 2023 Vizyon Belgesi'nin hangi anlayışından geri sayabiliriz?
Cumhuriyetin ilk yılları, Mustafa Necati Bey' in Vekilliği dönemi ve sonrasında köy enstitüleri eğitim anlayışı incelendiğinde hep görülecektir ki yapılmaya çalışılan iş öğrencinin elini kullanabilme becerisini geliştirmesini sağlamak, mezun olduğunda okulda öğrendiklerini hayatta uygulayabilme fırsatı sunabilmektedir. 2023 Vizyon Belgesi, ilerlemiş teknolojinin sunduğu imkanların ötesinde yüz yıldan da önce söylenenin tekrarından başka bir şey değildir. Yalnız buna bu değerli insanların o gün hazırladıkları her raporda, yer aldıkları her konferansta dile getirdikleri bir anlayışı daha eklemeliyiz: Vatansever insanlar yetiştirmek. Ne yaparsanız yapın, en ileri pedagojiyi getiriyoruz deyin, tüm yapılanlar yüreği ülkesi için atmayanların elinde zaman ve emek israfına dönüşecektir. Bu anlayışın günümüze uyarlanmış en net ifadesi şudur: Gösterişi bırakalım, işimize bakalım. Vizyon Belgesi ve sunduğu hedefler güzel ancak bakanın çabası bin bir güçlükle yapılmaya çalışılanın bulunduğu mevkiyi hizmet için değil de üst mevkilere zıplama yeri olarak görenlerin elinde heba olması muhtemeldir.
Bir ülkenin milli bir hedefi olur, diğer tüm hedefler bu milli hedefe ulaşmanın vasıtası kabul edilir. O halde eğitim hedeflerimiz, milli hedefimize ulaşmanın aracı olarak düşünülmeli, milli eğitimin hedefi öncelikli olarak vatansever nesiller yetiştirmek olmalıdır. Milli hislerle hareket eden insanların engel tanımaz, zorluklar karşısında yılmayan sağlam bünyeleri; bireysel çıkarların ötesinde toplumsal dayanışmayı esas alan hayat görüşleri Türkiye'nin önündeki en büyük şans olabilir. Yüz yıl öncesinden gelen düşüncelerin beslediği 2023 Vizyon Belgesi hedefleri öngörülen süreyi aşsa da vatansever neslin elinde pek ala gerçekleşebilir. Okullar, hayatın ta kendisi olabilir.
James Russel Lowell “Vatan” adlı şiirinde, insanın hakiki vatanı neresidir diye soruyor; buna alışılmış tarzlarda cevap verdikten sonra “hayır”diyor. İnsanın hakiki vatanı bu kadar dar olamaz.” Ve sonra hakiki vatanın neresi olacağını birkaç güzel mısrayla şöyle anlatıyor:
"Nerede insanın kalbi kötülüklerin defne tacını ve elemin zincirini taşırsa, nerede insanın ruhu daha doğru ve daha güzel bir hayat için çırpınırsa;
Nerede bir esir hürriyet özlemini çekerse, nerede bir insan yardıma muhtaç ise...
İşte, o senin ve benim için hakiki büyük vatan orasıdır.”
Tonguç, İsmail Hakkı (2017); “Canlandırılacak Köy”, Kültür Yayınları, İstanbul.
04 Ekim 2024 14:08
09 Ekim 2024 01:01
01 Ekim 2024 22:48
06 Ekim 2024 21:34
06 Ekim 2024 20:54
01 Ekim 2024 17:29
05 Ekim 2024 13:12
01 Ekim 2024 19:24
09 Ekim 2024 10:39
05 Ekim 2024 19:52