Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

MUTLULUK ÖĞRENİLEBİLİR Mİ?

Hatice Erdem

Kategori: Fikir Yazıları - Tarih: 07 Mayıs 2024 16:09 - Okunma sayısı: 146

MUTLULUK ÖĞRENİLEBİLİR Mİ?

MUTLULUK ÖĞRENİLEBİLİR Mİ?

Bu yazımda mutluluk üzerine sohbet edeceğiz. Daha dikkat çekici ve akılda kalıcı olması bakımından bu kez söyleyeceklerimi maddeleyerek yazmayı tercih ettim. Şimdiye kadar okuduklarımdan, izlediklerimden, izlenimlerimden, tecrübelerimden, uyguladıklarımdan ve aldığım eğitimlerden elde ettiğim düşünceleri size aktarmaya çalışacağım. Umarım faydalı olur.

Peki mutluluk nedir ve ona nasıl ulaşılır? Mutluluk ömür boyu sürer mi? Herkes aynı şeylerden mi mutlu olur?

Herkesin mutluluk tanımı aynı değildir. Çünkü her birimizin ihtiyaçları, istekleri ve arzuları birbirinden farklıdır. Beni mutlu eden küçücük bir şey başkasını mutlu etmeyecektir.

Günümüzde mutsuz insan sayısındaki büyük artış bu konudaki araştırmaları da gündeme getirmiştir. Birçok bilim ihtiyaçtan doğduğu gibi Pozitif Psikoloji’de yakın zamanda ortaya çıkan bir bilim alanıdır.

Hayatının büyük bölümünü mutluluk üzerine araştırma yaparak geçirmiş olan Sonja Lyubomirsky mutluluğun sadece %40'nın kontrolümüz altında olduğunu belirtmiştir. %50'lik kısım ise genetik faktörlere bağlı olup bunun için yapabileceğimiz pek bir şey yoktur. İşin ilginç tarafı ise başımıza gelen iyi ve kötü şeyler, tatile gitmek, istediğin evi arabayı almak, zenginlik, fakirlik gibi durumların mutluluğumuz üzerindeki etkisi sadece %10'dur. Bu yüzden bilimsel araştırmalara göre mutluluk, öğrenilebilir ve inşa edilebilir bir beceridir.

Elimizde kalan %40’lık mutluluk ise kendi çabalarımızla var olur ancak. Bana göre ise bu, kendini kabul etmek, kendini sevmek, sevdiğin şeyleri yapmak, sürekli keşfetmek ve kalbinin sesini dinleyerek var olur hayatımızda.

Peki mutlu olmak için neler yapmalıyız? İlk aklıma gelenleri sizin için sıralayacağım. Katkı sağlamak isteyen olursa yorumlara yazabilir.

-Nefesinin Farkında Ol. Uyandığında oksijenin ciğerlerini nasıl doldurduğunu fark et. Nefes alabildiğin ve bu hayatta biricik olduğun için şükür et/teşekkür et. Birçok nefes tekniği var bunları öğren ve uygula. Mutlaka hayatın daha kaliteli hale gelecek bu şekilde.

-Kendine Yeni Hedefler Belirle. Yeni güne başlarken motive olmamızı sağlayan en büyük itici güç, gün içinde gerçekleştireceğimiz ya da ileriye dönük belirlediğimiz hedeflerimizdir. Hedefsiz bir insan, rotasız yol alan bir gemiye benzer. Küçük dahi olsa enerjik bir güne başlamak için hedef koymak şarttır. Diğer türlü yataktan, evden çıkma isteğimiz hiçbir şekilde olmayacak, işler gözümüzde büyüyecek ve tükenmişlik sendromu yaşayacağız.

-Kendini Affet, Geçmişi Unut. Geçmişte ne yaşamış olursak olalım o yaşananların şu andaki biz olmamız için merdiven olduğunu unutmayalım. O hatalar, olaylar olmasaydı bugünkü tecrübeli insan olmazdık. Geçmişimizle yüzleşmekten korkmamalıyız. Her ne yapmış olursak olalım o günün şartlarında bunların normal olduğunu kabul edip kendimizi affetmeliyiz. Geçmişe ve kendimize teşekkür edip önümüze bakmalıyız.

-Kendini Sev. İster fiziksel olsun ister ruhsal olsun kendimizi olduğumuz gibi kabul ederek aynanın karşısına geçip canım kendim diyebilmeliyiz. Eğer ki gerçek benliğimizle ideal benliğimiz arasındaki mesafe fazlaysa bunu en aza indirmek için emek vermeliyiz. Kendini sevmeyen insan başkalarını da sevemez. Kendine saygı duyan insan başkaları tarafından da saygı görür. Kendinle vakit geçirmenin ise hazzına var. En yakın dostumuz yine kendimizdir.

-Her Şeyini Herkese Anlatma. İster olumlu ister olumsuz fark etmez her şeyini insanlara açma. En yakın bildiğin kişi bile bunu yıllar sonra sana koz olarak kullanabilir unutma. Hayallerinden bile kimseye bahsetme ta ki gerçekleşene kadar. Çünkü bu süreçte kıskançlık enerjisiyle olması engellenebilir ya da o hayalden vazgeçirilebilirsin.

-Sorunları Kişisel Algılama. İnsanların bize yansıttıkları, bizi üzen, geren, rencide eden sözlerini hiçbir zaman kişisel olarak algılama. Biz karşıdaki insan için bir aynayız ve karşıdaki insan içinde ne barındırıyorsa onu yansıtır bize. Kendine karşı öfkeli olan, kendini sevmeyen, mutsuz olan, aşağılık kompleksi yaşayan kişi mutlaka bunlardan kurtulmak adına yükünü size aktarmaya çalışır. İçinde güzellikler, neşe, mutluluk, hoşgörü, sevgi, umut, ilham taşıyan insanlar ise mutlaka bunları yansıtırlar bize. Bunun ayrımını yapmak zor değildir.

-İnsanları Affedip Ruhunu Özgürleştir. Haksızlığa uğramış olsak da, kötülüklere maruz kalmış olsak da kendi ruhsal sağlımız için insanları affetmeliyiz. Çünkü onlara karşı öfkemizi körükleyip onları zihninizde tuttuğumuz her an boyunca kendimize zarar vermekten ileriye gidemeyiz. İçinde hapsettiğin kötü insanları sonsuza kadar berat et, kalbini sevgiye aç ve kendini özgürleştir. Nefret tohumlarını birer birer yok edip yerine sevgi tohumları ek. Hoşgörü, sevgi ve saygıyla aşılmayacak hiçbir sorun yoktur. Din, dil, ırk, renk, görüş vb takılmadan insanları insan olduğu için sevmeye gayret et.

-Herkesi Memnun Etmeye Çalışmaktan Vazgeç. Hayır demeyi öğren, istemediğin bir şeyi yapmak zorunda değilsin. Yaptığın, kabul ettiğin durum seni de mutlu ediyorsa yap, mutlu etmiyorsa insanlar kırılacak üzülecek diye kendini yorma. İsteklerini yerine getirmiyorsun diye hayatından çıkacaklarsa yol ver. Sevgi, dostluk çıkar üstüne kurulmaz. Seni kendi çıkarları için kullanmalarına izin verme.

-Hayatında Sadece İyi Hissettiren Kişilere Yer Aç. İşimiz, ortamımız gereği birçok insanla birlikte yaşamak zorundayız. Hatta çocukluktan beri hayatımızda yer alan insanlar vardır. Ancak yıllardır görüyor olsak bile eğer kendimizi kötü hissettiriyorlarsa insan detoksu yapmaktan çekinme. Yanında kendin gibi hissettiğin ve mutlu olduğun insanlar olsun daima.

-Kendi Paranı Kazan. Çok ya da az fark etmez kendine ait gelirin mutlaka olsun. Emeğin değerini bilmek açısından da maddi özgürlüğünü elde etme açısından da kendini daha iyi hissedeceksin bu şekilde.

-Minimalist Bir Hayat Yaşa. Araştırmalara göre mutluluğumuzun sadece %10’nuna tekamül eden maddi her alım bir süre sonra bize yük olmaya başlıyor. Eşya, kıyafet, ayakkabı, çanta vb fark etmez. Ne kadar az olurlarsa o kadar da köleliklerinden kurtulmamız rahat olur.

-Sadece Kendin İçin Kendine Bak. Kapitalizmin yansımalarıyla birlikte güzellik, bakım, giyim, eşya, tatil vb konuda insanlar birbiriyle yarış içine girmiş durumda. Bu yarıştan çıkıp, başkaları aldığı ya da yaptığı için yatırım yapmak yerine kendini mutlu etmek için yatırım yap. Manikür pedikür mü yaptıracaksın, cilt bakımı mı yaptıracaksın, bu sana bakımlı desinler diye değil sen istediğin için, kendini şımartmak için yapılacaklar listende olsun. Kremsiz, manikürsüz ayaklarınla da sandalet giymekten çekinmeyip özgürlüğünden ödün verme. Elit, Aydın, Gelişmiş olmak dış görünüşle değil zihinle olur ancak bunu unutma!

-Kendini Başkalarıyla Karşılaştırma. Kendini başkalarıyla karşılaştırmak yerine, kendini geçmişteki başarılarınla ve gelecekteki potansiyellerinle karşılaştır. Kendine tek rakip olarak kendini gör. Kendini gelişimine ada. Yapabildiklerin senin potansiyelinde saklı olanlardır onları geliştirmeye bak. Yapamadıkların üzerinde durma.

-Düşünce Yapını Değiştir. Ne düşünürsen ona dönüşürsün. İnsanlarda, dünyada düşüncelerimiz sayesinde değişir. Hayatında olmasını istediğin güzellikler için imajinasyon yapmaktan vazgeçme. Hayatında her ne olmasını istiyorsan onu hayal et, hayallerini gerçekten yaşıyormuş gibi hisset. Olmasını istemediğin şeyleri hayalinden de hayatından da uzaklaştır.

-Düşünce Gücüne Güven. Seni sadece sen iyileştirebilirsin. Hiçbir bedensel hastalık ruh tahribatı olmadan ortaya çıkmaz. Ruhunu ne kadar güzel duygularla beslersen o kadar mutlu olursun. Sentetik ilaç kullanmadan da, düşünce gücüyle ruhunda birikmiş tüm katmanları kazıyıp kendini iyileştirebilirsin. Zaten vücudumuz sürekli hücre üreterek kendini yeniliyor. Sana düşen düşünce gücüyle ruhunu yenilemek.

-Ağzından Çıkan Kelimelere Dikkat Et. Her zaman olumlu kelime kullanmaya dikkat et. Hastayım, kötüyüm, sürünüyorum, yuvarlanıp gidiyorum, borçluyum, işlerim kötü gidiyor demek yerine; sağlıklıyım, çok iyiyim, her şey yolunda, her şey güzel olacak gibi olumlu kelimeler kullanmaya özen göster. Emin ol bir süre sonra kullandığın kelimeler sayesinde hayatında değişecek.

-Rezonans Kanununu ve Çekim Yasasını İyi Kavra. Bu uzun uzun konuşulacak bir konu olsa da evren enerji sistemiyle çalışmaktadır. Her şey enerjiden oluşur ve enerji her şekle girebilir unutma. Dileklerini kalpten hissederek dileyip evrene gönder ve olumsuzunu düşünmeden unut onu. Bizim yaptığımız hata, olmasını istediğimiz şeyi tereddütle söyledikten sonra zaten olmaz ki, bu iş zor vs diyerek onun etki alanını daraltıp dileği yok etmektir. İnançla olmayacak bir şey yoktur.

-Günlük Rutinlerini Değiştir. Ara Ver. Düştüğümüz hatalardan biri de her zaman aynı şeylerle vakit geçirerek bunalıma girmektir. Sıkıldığımızı hissettiğimiz an hayata ara vermek ya da yeni bir etkinliğe geçmek gerekir. Atıyorum bir işi yapmak zorundaysan, arada kısa molalar ver, bir iki sayfa kitap oku, kendini bir kahve ile ödüllendir. Bir iki günlük tatil yap. Ya da bugün araba kullanmak yerine otobüse bin, bisiklete bin ya da yürü. Olmadı başka bir yoldan git işe. Daha önce girmediğin bir mağazaya gir. Denemekten çekindiğin bir spor dalını yap. Yıllardır ertelediğin hobini yap. Rutinlerinin dışına çıkarak farklı bir şey yaptığında bakış açında, zihninde tazelenir.

-Değerini Bil. Seni değersiz hissettiren kişilerin, ortamların, olayların listesini yap. Değerini başkalarının sana verdiği değere göre ölçme. Belki doğru yerde değilsindir, toksik ilişkileri, insanları, ortamları hayatından çıkar, gerekirse yerini bile değiştirebilirsin.

-Hiç Kimseyle Tesadüfen Karşılaşmayız. İyi ya da kötü olsun kimse tesadüfen çıkmaz karşına. Onların sana bir lütuf ya da ders olduğunu unutma. Hayatındaki görevi biten kişi elbet hayatından çıkacaktır. Bunun için üzülme. Hayatına kattığı güzelliklere ya da seni güçlendirecek kötülüklere teşekkür et. Ve sana iyi gelecek insanları hayatına davet et.

-Kontrol Edemediğin Şeyleri Akışına Bırak. Her şeyi yapmamıza rağmen değiştiremeyeceğimiz birçok durumda karşımıza çıkacak elbet. Bazen de hiçbir şey yapmadan hayatını akışına bırakıp suyun akıp yatağını bulacağı zamanı bekle. Gereksiz enerji akışını durdur.

-Müzik Dinle. Kitap Oku. Film İzle. Dans Et. Özellikle enerjini yükseltecek olanları tercih et. Olumsuz olanlar zihnini manipüle ederek seni daha stresli, gergin hale getirir. Keza günümüzde bu sektörlerin çoğu zihinleri manipüle etmeye yönelik içerikler üretmektedir. Özellikle son zamanlardaki film içerikleri korku psikolojisi yaratma konusunda zirveye çıkmış durumda. İçerik konusunda seçici olmaya dikkat et. Kendini geliştirme konusunda asla ve asla kitap okumayı ihmal etme. Dans etmeyi ise hiç ihmal etme. Hayattaki en büyük enerji kaynaklarından biridir dans etmek.

-Sürekli Dizi, Kadın Programı, Haber İzlemekten Vazgeç. Günümüzde bağımlılık yapan ve zihni manipüle edip korku psikolojisiyle bunalıma sokan en tehlikeli araçların başında medya geliyor. İster televizyon olsun ister telefon olsun gerektiği kadar kullan. Olumsuz içerik üreticilerinin hedeflerine ulaşmasına izin verme. Seni geren, strese sokan, korkutan her türlü içerikten uzak dur.

-Kendi Hayatına Odaklan. Başkalarının hayatını merak etmekten vazgeç. Her ne kadar dışarıya karşı süslü püslü gösterilse de hiç kimsenin hayatı mükemmel değildir. Enerjimizi sadece kendi hayatımıza bakıp onu güzelleştirmeye verirsek dış etkenlere karşı o kadar iyi bir kalkan oluştururuz. Dedikodudan uzak dur o titreşimler karşısındakine oradan da sana tekrar yansır.

-Hobilerinle İlgilen. Mutlaka en az bir konuda yeteneğin ya da ilgin vardır. Hobilerle uğraşmakta, zihninizin olumsuzluk tohumu saçan geveze sesini susturup insanı mutlu eden en güzel yardımcılardan biridir. Emek verilerek üretilen her ürün insanın kendini ifade etme ve rahatlama şeklidir. Mutlaka bir tane ya da birkaç tane hobi edin.

-Çocuk Olmaktan Vazgeçme. Kim ne derse desin inadına içindeki çocuğun sesine kulak ver ve çocuk ruhlu olmaktan vazgeçme. Çünkü çoğu zaman mutsuz hissettiğimizde çocukluğumuza dönüp o gamsız tasasız mutlu hallerimizi gözümüzde canlandırırız. Çünkü çocuk olmak bizi mutlu kılan en büyük özgürlüktür.

-Spor Yap. Bunu günlük rutin haline getirip vücudunu ve nefesini tazele. Sürekli kendini yenileyen vücudumuzun bu sistemine destek olmak için esnemeyi ve kaslarımızı yapılandırmayı ihmal etme.

-Doğayla Bütünleş. Toprakla haşır neşir ol. Ağaçlara sarıl. Tohum, fidan ek. Doğanın frekansına kulak vererek zihninin sesini susturup kalbini sesini aç. Sevgi frekansına ulaşabilmemizi sağlayan, bizi koşulsuz içine alan en güzel ortam doğadır. Biz ona nasıl davranırsak bize kat be kat mislini verir. Huzuru ve dinliği yakalamanın en kestirme yolu doğayla bütünleşip onun sesine kulak vermektir.

-Hayat Felsefeni Bul. Her insanın dünyaya geliş amacı vardır. Bu amacı bulmak aynı zamanda özümüze ulaşmamızı sağlayan yoldur. Özünü bulan, kendine yeten ve hayat felsefesinin izinde yürüyen insanı hiçbir şey yıldıramaz ve üzemez. Yol yürüdükçe güzelleşir. Bu yolda olmaktan ve yürümekten vazgeçme.

-İnancının Gereklerini Yapmayı İhmal Etme. Her neye inanıyorsan inan fark etmez, isimler değişse de enerjinin kaynağı tektir. Seni huzurla dolduran ritüellerini yap, ibadet et, umut et, dua et ve şükret.

Yorumlar (2)
Neslihan kara - 07 Mayıs 2024 23:10
Yine harika bir çalışma bayılıyorum hep yenilerini bekliyorum
Şükrüye Dayan - 07 Mayıs 2024 20:58
Kalemine,yüreğine sağlık.
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Fikir Yazıları Yazıları