Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
DÜNDEN YARINA EĞİTİMİMİZ (13) EĞİTİMDE YEŞİL KUŞAK ETKİSİ

DÜNDEN YARINA EĞİTİMİMİZ (13) EĞİTİMDE YEŞİL KUŞAK ETKİSİ

Eğitim Bilimleri 16 Kasım 2020 12:39 - Okunma sayısı: 1.304

ALİ GENÇLİ

DÜNDEN YARINA EĞİTİMİMİZ (13)
EĞİTİMDE YEŞİL KUŞAK ETKİSİ
Türk Milli Eğitiminde Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren başlatılan çağdaşlaşma, çok partili hayata geçtiğimiz süreçte, Demokrat Parti Hükümetleriyle birlikte yerini dinsel eğitime bırakmıştır.
1940’lı yılların sonlarında Komünizm’in İslam ülkelerinde yayılmasını ve bu ülkelerin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği güdümüne girmesini büyük tehlike olarak gören Amerika Birleşik Devletleri, İslam’ı Komünizm’e karşı bir panzehir gibi kullanmaya başladı. Petrol üzerindeki egemenliğini ve Müslüman dünyayı Sovyetler Birliği’ne kaptıracağı endişesiyle “Yeşil Kuşak” projesini hayata geçirdi. ABD’nin bu emperyalist projesine dahil edilen ülkemiz de belirlenen hedefler doğrultusunda hızla dinsel eğitime yönelmiştir.
O yıllardan başlayarak günümüze kadar gelen bir süreç içinde ABD’nin güdümüne giren ülkemizde, Siyasal İslam hızla gelişip, güçlenmiştir.
1960’lardan itibaren büyük bir ivme kazanan sol harekete karşı, Türk İslam Sentezi ideolojisi benimsenerek, İslamcılığın ve milliyetçiliğin bir araya getirilmesi hedeflendi. Sağ politikacılar, iktidara gelebilmek için, Komünizm’e karşı bir söylem geliştirdiler.
Ülkemizdeki tüm bu girişimler ABD tarafından, Yeşil Kuşak Projesi olgusu içinde yönlendirilmiş ve desteklenmiştir. Elbette bu uygulamaların yumuşak karnı eğitim sistemi ve eğitimci yetiştiren kurumlar olmuştur. Eğitim sistemimiz her geçen gün çağdaşlıktan ve gerçek amacından uzaklaştırılarak , yozlaştırılarak günümüze kadar gelmiştir. Bu düşüncelerin devlet politikası haline getirilmesi de ülkeyi geri kalmış ülkeler kategorisinde alt sıralarda kalmasına neden olmuştur. Bu günkü geri kalmışlığımızın en büyük nedenlerinden birisi de budur.
Oysa çağdaş bir ülke olmayı hedefleyen ve Mustafa Kemal Atatürk’ün idealindeki muasır medeniyet düzeyine giden yol; Dini inanç ve ideoloji kaygısından uzak, bireyin özgürlüğüne ilgi ve yeteneğine açık, akılsal, bilimsel verilere dayalı laik eğitimden geçmektedir. Elbette dinsel bilgiler de toplumun isteği ve sosyal hayatın gerekleri doğrultusunda müfredatlarda yer almalıdır. Nasıl ki fizik, kimya, biyoloji kendi mantık ve yöntemleriyle konularını aktarmaktadır, din de kendi konularını, dinsel verilere ve kutsal metinlere dayanarak öznel çıkarlara saptırılmadan, çarptırılmadan öğretilmelidir. Dünya, evren, doğa olayları dini bilgilere dayalı olarak açıklanarak; bireye, kendini ve toplumsal yaşamını din merkezli algılattıracak bir zihniyeti kazandıran eğitimin verilmesinden kaçınılmalıdır. Göz önünde bulundurulması gereken diğer bir konu da “Din eğitimi” ile “dinsel eğitim”in birbirinden ayrılmasının bir zorunluluk kabul edilmesidir. Ama ne yazık ki bu ayrıntı kasıtlı olarak göz ardı edilmiştir.
Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala 6 Haziran 1964 tarihinde vefat etmiş, ardından partide genel başkanlık yarışı başlamıştır. Süleyman Demirel 29 Kasım 1964’teki kongrede Genel Başkan seçilmiştir. ABD’den icazet aldığı söylenen Demirel, Genel Başkanlığa aday olan Sadettin Bilgiç’e karşı kazanmıştı. Demirel Adalet Partisi Genel Başkanı olunca, üçüncü koalisyon hükümetini düşürmek için harekete geçmiş, diğer muhalefet partilerini yanına alarak, 13 Şubat 1965’te yapılan oylamada bütçenin reddedilmesini sağlamıştı. Bunun üzerine İsmet İnönü 3. Koalisyon Hükümeti istifa etti.
Süleyman Demirel, ABD’den Eisenhower Bursu’nu alan ilk ve tek Türk’tür. DSİ Genel Müdürlüğü’nden ayrılarak siyasete atılan ve Adalet Partisi Genel Başkanı olan Demirel, Time dergisi tarafından “Batılı kafada bir iktisatçı” olarak övülmüştür.
İnönü istifa edince Hükümeti kurma görevi, Cumhurbaşkanı Gürsel tarafından Cumhuriyet Senatosu Kayseri Üyesi Suat Hayri Ürgüplü'ye verildi. Ürgüplü 29. Hükümeti Adalet Partisi, Yeni Türkiye Partisi, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi ve Millet Partisi'ne mensup bakanlardan oluşan 23 kişilik yeni koalisyonu hükümetini 20 Şubat 1965 tarihinde kurdu. Bir seçim hükümeti özelliği taşıyan bu hükümet, yedi ay sonra genel seçimlerin yapıldığı 27 Ekim 1965 tarihinde sona erdi. (Devam Edecek)

& quot;

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
BÜTÜN YOLLAR EĞİTİME ÇIKIYOR

Eğitim Bilimleri14 Aralık 2025 22:45

BÜTÜN YOLLAR EĞİTİME ÇIKIYOR

Eğitimde Çocuk Katılımı ve İlkeleri

Eğitim Bilimleri14 Aralık 2025 19:26

Eğitimde Çocuk Katılımı ve İlkeleri

ZORUNLU EĞİTİM, SORUNLU EĞİTİM, ZORLA EĞİTİM

Eğitim Bilimleri13 Aralık 2025 21:40

ZORUNLU EĞİTİM, SORUNLU EĞİTİM, ZORLA EĞİTİM

Öğrenme Hakkındaki Eski Varsayımları Kullanmaya Devam Ediyoruz!

Eğitim Bilimleri10 Aralık 2025 20:43

Öğrenme Hakkındaki Eski Varsayımları Kullanmaya Devam Ediyoruz!

EĞITIMDE SESSIZ TEHLIKE  (Öğrencilerde Duygusal Yorgunluk)

Eğitim Bilimleri10 Aralık 2025 16:42

EĞITIMDE SESSIZ TEHLIKE (Öğrencilerde Duygusal Yorgunluk)

Bir Üst Ortaöğretim Kurumu Olarak Lise

Eğitim Bilimleri09 Aralık 2025 22:01

Bir Üst Ortaöğretim Kurumu Olarak Lise

ÇOCUĞUNUZUN KİMLİĞİNİ İPOTEK ALTINA ALMAYIN

Eğitim Bilimleri07 Aralık 2025 23:52

ÇOCUĞUNUZUN KİMLİĞİNİ İPOTEK ALTINA ALMAYIN

Toplumların Kaderini Yazdıran Güç: Eğitim

Eğitim Bilimleri07 Aralık 2025 01:43

Toplumların Kaderini Yazdıran Güç: Eğitim

Eğitim Felsefesi ve Cumhuriyet Eğitimi

Eğitim Bilimleri05 Aralık 2025 23:48

Eğitim Felsefesi ve Cumhuriyet Eğitimi

İLETİŞİM SÜREKLİ KONUŞMAK DEĞİLDİR

Eğitim Bilimleri01 Aralık 2025 10:31

İLETİŞİM SÜREKLİ KONUŞMAK DEĞİLDİR