Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular Klinik Psikoloji İletişim
Okuduğuma mı, duyduğuma mı yoksa gördüğüme mi inanacağım?

Okuduğuma mı, duyduğuma mı yoksa gördüğüme mi inanacağım?

Eğitim Bilimleri 13 Aralık 2020 19:58 - Okunma sayısı: 2.009

Kadir BAYŞU

ARAŞTIRMA
Okuduğuma mı, duyduğuma mı yoksa gördüğüme mi inanacağım?
İlk müdürlük yıllarımı hatırlıyorum da bilmediğimiz bir şey olduğunda etrafımızdaki müdürlerin yanına koşardık. Telefon ile ulaşmak ne mümkün, okullarda telefon yok, ulaşım ise mümkün değil. Yollara düşüp otostop çektiğim ve yollarda yürüdüğüm günler gelir aklıma.
Sene 1998. Bir gün maaşları yapıp? defterdarlığa teslim etmem gerekiyor. Değişen katsayılar var ve ilçeye gitmeliyim. Araç yok. Taksi çağırsam bir aylık ekders ücretini istiyorlar. Okulda beraber görev yaptığımız bir öğretmenin arabası var. Kendisinden beni ilçeye bırakmasını istedim. Benzin parasını vereceğimi aktardım. Kabul etti. Giderken benzinliğe uğradık. Ne kadar vereyim hocam diye nezaketen sordum. İki milyon hocam dedi. Benzinin litresi Ellibin lira. 3 litre benzinle gidebileceğimiz 15 kilometrelik yola 20 litre benzin aldık. O gün kendime çok kızmıştım ve bir karar verdim. Kimseye muhtaç olmayacaktım. Tedbirini alacaksın dedim kendi kendime.
O gün bilmediklerimi öğrenmeye gidiyordum. O günkü öğrendiklerimin bedeli 20 litre benzindi. Bordroları tamamlamış, defterdarlığa teslim etmiştim. Bu iş için bir ayda en az dört sefer ilçeye gidilmesi gerekiyordu. İki sefer maaş için iki sefer de ekders bordroları için. O günden sonra muhasiplik görevinin karşılığında ücret istedim öğretmenlerden. Kendi özel işim için değil okulun işi için gidiyordum.
O gün benim için hayatımda bir dönüm noktası oldu. Öğrenmek için gittiğim her yolun bir bedeli vardı. Kendimi geliştirmeliydim ve teknolojiyi kullanmalıydım. Okullarda bilgisayar yokken kendime bilgisayar aldım(Mart 1999). Maaşım 90 milyon TL iken bu bilgisayara 970 milyon TL vermiştim. Şimdi kıyaslıyorum da büyük cesaretmiş bendeki. Bu para ile 2. el 15 yaşında araba alınıyordu iyi hatırlıyorum. Birkaç ay sonrasında bana daha iyisini getireceğini bilemezdim. Bu bilgisayarı alırken bana kupon verdiler ve 2 ay sonra bir çekilişten bana araba çıktı. Bunu başka bir yazımda yazacağım. Gelelim konumuza;
İlçede bordrolarını ilk kez bilgisayarda yaparak defterdarlıkta görevli kişilerden tuhaf bakışlar yedim. Ama araştırarak daha iyisini yapmaya karar vermiştim bir kere. Öğretmenliği sadece öğretmenlik olarak değil daha iyisini yapma yolculuğu bir başladı mı gerisi gelecekti. Etrafımda öğretmenliği meslek olarak görüp para karşılığı yapanlara inat kendimi geliştirmeliydim. Bilgiye ulaşmanın yollarını düşündüğümde, o zamanları bu zamanla kıyasladığımda çok daha fazla kısıtlı olduğunu söylemeliyim. Her gün gazete alır, dergilere abone olur dünyadan haberdar olmaya çalışırdım. O günlerin yeni kavramlarını hatırlıyorum da toplam kalite yönetimi, çoklu zeka kuramı, yapılandırmacı yaklaşım gibi daha nice yeni kavramı okur ve etrafta işin ehli insanları ziyaret ederek kendimizi geliştirmeye çalışırdık.
İlk hakemli dergiye abone oluşum 2004 yılında oldu. Her 3 ayda bir gelen dergilerdeki araştırmalardan öğrendiklerim ufkumu açıyor, her kavramı toplantılarda konuşuyor ve yaptığımız işlere yansıtıyordum. Karamlar arttıkça daha fazlasına ihtiyaç duydum. Virüs gibi yayılmaya başladı bu heyecanım. Genç öğretmenler ile bir araya geldiğimde ise yine de pes etmedim. Taze bilgilerin yanında bende varım dedim. Onlar yüksek lisans yaparken imrendim ama yılmadım. Sabrettim ve sonunda araştırmanın gerçek yerinde kendimi buldum. İlk derste, ilk hatırladığım ise araştırma yapmayı öğreneceksiniz sözü oldu. Peki, neydi bu araştırma?
Araştırma; doğrunun, gerçeğin araştırılması, karanlıkta kalan bir şeyin açıklığa kavuşturulması sürecidir(Balcı, 2010). Bu yolculuk bir kere başlamıştı ve artık hiç durmadan devam etmeliydi.
Ne güzel söylemiş Samuel Johnsan “Araştırma, düşünmesini bilenlerin ilk ve son isteğidir.”
İnsan öğrendikçe bilmediğini anlıyor. Daha daha daha fazlası için çabalıyor. O zamanlarda müdürler kurulu toplantılarını hatırlıyorum da eğitime bakış açımın her geçen gün değişime uğradığını görmüştüm. Bir zamanlar öğrenmek için yollara düşen ben değildim artık, benim yanıma gelenler vardı.
Düşünmeye ve araştırmaya devam o zaman!
Saygılarımla.
Kadir BAYŞU

KAYNAKÇA
Balcı, A. (2010). Açıklamalı Eğitim Yönetimi Terimleri Sözlüğü. Ankara: Pegem Yayınevi.

Yorumlar (2)

Kadir Bayşu - 17 Aralık 2020 23:31

Hülya Hanım çok teşekkür ederim.

Hülya Başaranoğlu - 13 Aralık 2020 22:03

Emeginize yüreğinize sağlık hocam Her mesleği genç tutmak lazım. Gonulden yapilan işlerde başarı her zaman vardır. Sevgi ve sağlıcakla kalın
SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Eğitim Bilimleri
BÜTÜN YOLLAR EĞİTİME ÇIKIYOR

Eğitim Bilimleri14 Aralık 2025 22:45

BÜTÜN YOLLAR EĞİTİME ÇIKIYOR

Eğitimde Çocuk Katılımı ve İlkeleri

Eğitim Bilimleri14 Aralık 2025 19:26

Eğitimde Çocuk Katılımı ve İlkeleri

ZORUNLU EĞİTİM, SORUNLU EĞİTİM, ZORLA EĞİTİM

Eğitim Bilimleri13 Aralık 2025 21:40

ZORUNLU EĞİTİM, SORUNLU EĞİTİM, ZORLA EĞİTİM

Öğrenme Hakkındaki Eski Varsayımları Kullanmaya Devam Ediyoruz!

Eğitim Bilimleri10 Aralık 2025 20:43

Öğrenme Hakkındaki Eski Varsayımları Kullanmaya Devam Ediyoruz!

EĞITIMDE SESSIZ TEHLIKE  (Öğrencilerde Duygusal Yorgunluk)

Eğitim Bilimleri10 Aralık 2025 16:42

EĞITIMDE SESSIZ TEHLIKE (Öğrencilerde Duygusal Yorgunluk)

Bir Üst Ortaöğretim Kurumu Olarak Lise

Eğitim Bilimleri09 Aralık 2025 22:01

Bir Üst Ortaöğretim Kurumu Olarak Lise

ÇOCUĞUNUZUN KİMLİĞİNİ İPOTEK ALTINA ALMAYIN

Eğitim Bilimleri07 Aralık 2025 23:52

ÇOCUĞUNUZUN KİMLİĞİNİ İPOTEK ALTINA ALMAYIN

Toplumların Kaderini Yazdıran Güç: Eğitim

Eğitim Bilimleri07 Aralık 2025 01:43

Toplumların Kaderini Yazdıran Güç: Eğitim

Eğitim Felsefesi ve Cumhuriyet Eğitimi

Eğitim Bilimleri05 Aralık 2025 23:48

Eğitim Felsefesi ve Cumhuriyet Eğitimi

İLETİŞİM SÜREKLİ KONUŞMAK DEĞİLDİR

Eğitim Bilimleri01 Aralık 2025 10:31

İLETİŞİM SÜREKLİ KONUŞMAK DEĞİLDİR