Sevgili okur,

Sayın Doç. Dr. Mehmet ULUTAŞ ile “Sınıf Yönetimi” üzerine söyleşimizin beşincisini gerçekleştireceğiz.

Mehmet Bey, görüşme talebimizi tekrar kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Kadir Bayşu: Sınıf yönetimi becerilerimizi geliştirmek için öğrencilerden, meslektaşlardan veya yöneticilerden gelen geri bildirimleri nasıl toplar ve bu geri bildirimleri uygulamalarımıza nasıl yansıtmalıyız?

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş: Sınıf yönetiminde başarılı olmak için kendimizi de bu konuda değerlendirmemiz gerekmektedir. Hatta konuyla ilgili eğitimde öğretmen adayları için mikro öğretim tekniği bulunmaktadır. Bu teknikte örnek bir ders anlatan öğretmen adayı aynı zamanda filme alınır ve bu film üzerinden hem kendisi, hem de akranları tarafından değerlendirilir. Kendimize ayna tutup değerlendirmemiz, hatta dışarıdan kendimizi görmemiz kişisel gelişimimizde çok önemlidir. Buradan yola çıkarak bu sorunun da çok değerli olduğunu söylemek isterim. Kendimizi bir öğretmen olarak geliştirmek için her fırsat değerlendirilmeli, sınıf yönetimimizi en yakından bilen öğrencilerimiz tabi ki bu hususta biçilmiş kaftan. Ben kendi derslerimde öğrencilerime örnek olaylarla ilgili ödev veriyorum. Sizleri olumlu ve olumsuz olarak etkileyen öğretmenlerinizi anlatın diyorum, sonuç olarak gerçekten çok farklı öğretmen profilleri görüyorum. Bizi olumlu etkileyen öğretmenlerimiz gibi olalım, hatta daha iyisi olmaya çalışalım ama olumsuz olarak hatırladığımız öğretmenlerimizin yaptıklarını yapmayalım diye öneriler veriyorum. Bu fikirle öğrencilere öğretmenlerini değerlendirecek fırsatlar sunulmalı. Üniversitelerde bu sistemler yıllarca var ve uygulanıyor. Öğretim elemanları için çok geliştirici olduğunu düşünüyorum. Benzer uygulamaları, öğretmenleri de bu konuda paydaş yaparak diğer öğretim kurumlarında da yapabiliriz. Tabi ki burada öğrencilerin düzeylerine uygun sorular sorarak bu bilgileri alabiliriz. Meslektaş değerlendirmesi olarak da mesleki öğrenme toplulukları gibi uygulamalar akla gelebilir. Öğretmenlerin de sürekli gelişimi bu uygulamalarla sağlanabilir. Yine buna uygun birtakım sistemler planlanarak meslektaş fikirleri alınabilir. Doğru bir eleştiri kültürü ile eksikler fark edilecek ve öğretmen gelişimleri desteklenecektir. Yöneticilerimiz de zaten öğretmenlerimizi denetleyebilmektedir. Bu denetlemelerle yine sınıf yönetime ışık tutabilecek bir şekilde öğretmen gelişimleri sağlanabilir. Burada öğretmenlerin gelişimi esas alınmalıdır. Amaç birlikte gelişmektir. Yanlış değerlendirmelere, yanlış eleştiriye dikkat edilmeli. Öncesinde önemli bir hazırlığa ve eğitimlere gerek vardır...

Kadir Bayşu: Öğrencilerin kendi sınıflarının yönetimine dair görüşlerini almalarını ve bu sürece aktif katılmalarını sağlamak için hangi mekanizmaları kullanmalıyız?

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş: Bahsettiğiniz aslında öğrencileri de sınıf yönetimine etkin bir şekilde katmak. Aslında öğrencilerimiz kendi sınıflarının sahipleri. Dolayısıyla onların sözlerini dinlemek onları da bu sürece aktif bir şekilde katmak en doğru iş olmalı. Bu mekanizmayı tabi ki sınıfı yönetmesi beklenen öğretmen işletmelidir. Bunun bilincinde olan bir eğitim sistemiyle iş birliği içinde yapılmalıdır bu süreç. Aslında aylarca yaptığımız söyleşilerin de özünde öğrencinin değerli kılınması gerektiğini ifade ettik. Öğretmenler, okullar, yöneticiler aslında öğrencilerimiz oldukları için varlar. Bunu unutmayan bir eğitim sistemine, yöneticilere, okullara ve öğretmenlere büyük işler düşmekte. Tüm bu bahsettiğimiz olumlu sınıf iklimi, her paydaşın üzerine düşeni en iyi şekilde yapmasıyla ve bu sürece tabi ki aileyi de katmasıyla mümkün olabilir. Bu söyleyişiler de bu anlamda çok değerliydi, sizlere tekrar çok teşekkür ediyorum. Umut, mutluluk, başarı dolu sınıflar için...

Kadir Bayşu: Değerli fikirleriniz ve katkılarınız için şahsım ve Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi adına çok teşekkür ederim.

Sayın Doç. Dr. Mehmet Ulutaş: Ben sizlere çok teşekkür ediyorum. Daha nice başarılı yayınlara, kalın sağlıcakla...