Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
OKUL MÜDÜRLERİNE ÖNERİLER-I

OKUL MÜDÜRLERİNE ÖNERİLER-I

Fikir Yazıları 23 Eylül 2019 23:39 - Okunma sayısı: 2.175

Bir eğitim sisteminin tüm paydaşlarının amacı, okulların önceden belirlenmiş amaçlara ulaşmasını sağlamaktır. Böylelikle, bir ülkenin geleceğinin teminatı olan çocukların ve gençlerin, etkin birer vatandaş olarak yaşamak durumunda oldukları toplumun gerek

OKUL MÜDÜRLERİNE ÖNERİLER-I

Prof.Dr. Abdurrahman TANRIÖĞEN

Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Bir eğitim sisteminin tüm paydaşlarının amacı, okulların önceden belirlenmiş amaçlara ulaşmasını sağlamaktır. Böylelikle, bir ülkenin geleceğinin teminatı olan çocukların ve gençlerin, etkin birer vatandaş olarak yaşamak durumunda oldukları toplumun gerektirdiği bilgi, beceri ve tutumlara sahip olmaları sağlanabilecektir.

 

Okulların etkili ve verimli olmalarının şüphesiz pek çok değişkeni bulunmakla birlikte, bu değişkenler arasında okul müdürlerinin özel bir yeri ve önemi bulunmaktadır. Okullar, iyi yetişmiş, pedagojik bilgilerinin yanı sıra yönetim alanında da bilgi ve deneyim sahibi okul müdürlerinin elinde, toplumun arzu ettiği sonuçlara ulaşma şansına daha fazla sahip olacaklardır.

Bu makalede, yönetim literatüründe hem işletmelerin hem de eğitim örgütlerinin başarılı olmalarında bilinmesi ve izlenmesi gerekli görülen düzenlemelerden söz edilecektir. Aşağıda tartışılmaya çalışılan öneri listesi çok uzun listelere dönüştürülebilecek kadar uzun olabilir. Bu makalede, öncelikle yapısal düzenlemelerden söz edilecek ve okul müdürlerinin neler yapmaları gerektiği üzerinde durulacaktır. Aşağıdaki öneriler, başta HenriFayol olmak üzere, yapısalcı olarak bilinen diğer kuramcıların öğretilerinden yararlanılarak hazırlanmıştır.

  1. İşbölümü: Bir örgütün önemli yapı taşlarından biri olan işbölümü, sağlıklı yapıldığında bir okulun verimliliğinin artırılmasının önemli bir aracı durumuna gelebilir. Sağlıklı bir iş bölümünün çalışanların bilgi ve becerilerine göre, doğru işlere atanması anlamına gelebilir. İş bölümü yapılırken, örgütlemenin “denge” ilkesine uygun davranmak bir zorunluluktur. Okul çalışanlarının bazılarının çok az, bazılarının da çok fazla işlerinin bulunması, öğretmenlerin ve diğer çalışanların adalet duygularının zayıflamasına ve morallerinin düşmesine neden olabilir; böylelikle, performans düşüklüğü ortaya çıkabilir.
  2. Yetki ve sorumluluk: Sorumluluk bir işin yapılma zorunluluğudur. Sorumluluklar, işbölümü ile çalışanlara dağıtılmaktadır. Sorumluluklar yerine getirilmediğinde, okulun etkililiği olumsuz olarak etkilenebilir. Çünkü, bir okul sisteminde bazı parçaların iyi işlememesi, diğer parçaların görevlerini yerine getirmelerini zorlaştırabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bir okul çalışanına ne kadar sorumluluk verilirse, o kadar yetkinin de verilmesine dikkat edilmesidir. Sorumlulukların yerine getirilmesi, çoğu zaman, yeteri derecede yetkinin kullanılmasıyla mümkündür. Yetki, bir işin yaptırılabilmesinin yasal gücüdür. Bir okul çalışanına sorumluluk verilip, yetkinin verilmemesi durumu, “davulu boynuna asıp, tokmağı vermeme” durumuna benzer.
  3. Disiplin: Disiplin, kimi zaman yanlış anlaşılmaktadır ve öğretmenlerin ya da okul çalışanlarını nbaskıaltında tutulması, hoşgörülü davranılmaması v e hata yapanın hemen cezalandırılması olarak algılanabilmektedir. Oysa disiplin, örgüte yön veren kurallara, politikalara ve anlaşmalara uyulmasıyla olarak algılanmalıdır. Disiplin, bireyileörgütarasındakianlaşmalarınaçıkvenetbirbiçimdeortayakonmasıylasağlanabilir.Birokulmüdürününtemelişgörülerindenbiriokuliçerisindedisiplinisağlamasıdır. Okuluntümpaydaşları –öğrenciler de dahil- okulunveeğitimintümkurallarınasaygılıolmalıvekurallaragöredavranmalıdır. Buradavurgulamaktayararvarki: „kurallaramaçdeğil, araçtır“ ve amacınönüne geçtiğinde ihlal edilebilir.
  4. KomutaBirliği:Okuldaki herbir çalışanın kendi üstündekilerden sadece birine rapor vermesi, emir alması ve sorumlu olması anlamına gelmektedir. Komuta birliğine uygun davranan bir müdürün okulunda karışıklık ve çatışma çıkma olasılığı göreceli olarak daha düşüktür. Okul müdürünün komuta birliğine uyması tekbaşına yeterli değildir. Tüm çalışanların da bu ilkenin uygulayıcısı olması önemlidir. Zümre başkanına, müdür yardımcısına ve okul müdürüne başvurmaksızın, sorunlarını merkez ya da taşra teşkilatı yöneticilerine, sendikaya ya da part itemsilcilerine ulaşarak çözmeye çalışan bir okul çalışanı okulda kaos v eçatışma yaratmaktan başka bir sonuç elde edilemez; tüm okulun huzurunu olumsuz olarak etkileyebilir.
  5. YönBirliği : Yönbirliği, bir okulun tüm eylemleri için bir planın ve bir yöneticinin bulunması;örgütteki tüm alt sistemlerin örgütün genel amacı doğrultusunda çalışması anlamına gelmektedir. Yön birliği tüm çalışanların aynı amaç doğrultusunda kenetlenmesinin bir aracıdır. Bir plan dahilinde örgütlenen benzer okule ylemlerinin başında sorumlu ve yetkili bir yöneticinin bulunması ve sürekli olarak izlenmesi, okulun amaçlarına ulaşmasında kullanılabilecek etkili bir ilkedir. Yönbirliği etkili bir eşgüdümü sağlanmasının da araçlarından birisidir. Yön birliği olmaksızın, birbirlerinin etkinliklerinden haberdar olmayan, birbirlerini desteklemeyen, paylaşmayan ve hattaç atışan bir çalışan grubunun ortaya çıkma olasılığı yüksektir.
  6. Kişiselçıkarlarınörgütünamaçlarınafedaedilmesi:Tüm çalışanların, okuldan birtakım beklentileri bulunur. Aynı zamanda okulun da tüm çalışanlardan bekledikği davranışlar ve yerine getirilmesini arzu ettiği sorumluluklar bulunmaktadır. Bu karşılıklı beklentilerin bir denge durumunda tutulması gerekmektedir. Taraflardan birisinin lehine dengenin bozulması durumu, okul örgütünün sorun yaşamasının bir yoludur. Sözgelimi, öğretmenlerin beklentilerini karşılayamayan bir okul ve yönetici, moral düşüklüğüne, yabancılaşmaya ve dolayısıyla performans düşüklüğüne neden olabilir. Aynı şekilde, okulun beklediği sorumlulukları yerine getirmeyen bir çalışanın da okula ve diğer paydaşlara zararı dokunabilir. Birey ile örgütün beklentilerinin çeliştiği durumlarda ne yapılmalıdır? Bu durumda öncelik okulun beklentileri olmalı ve bireysel çıkarla raskıya alınmalıdır. Böyle birdavranışın gerçekleşebilmesi, okul içerisinde bu anlayışı destekleyici bir örgüt kültürünün ve ikliminin oluşturulması ile yakında ilişkilidir.

(Devamedecek)

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları

Fikir Yazıları19 Nisan 2024 14:21

"İlahi Adalet" Üzerine: Masum Hayvanlara Zulüm Çözüm Değil, Felaket Getirir! [Kişisel İzlenimlerim]

Özgürlük Üzerine III

Fikir Yazıları18 Nisan 2024 10:26

Özgürlük Üzerine III

Aymazlık ve Eğitim

Fikir Yazıları18 Nisan 2024 10:16

Aymazlık ve Eğitim

84. YILINDA BİR DAHA: KÖY ENSTİTÜLERİ

Fikir Yazıları16 Nisan 2024 17:39

84. YILINDA BİR DAHA: KÖY ENSTİTÜLERİ

Metnin Kuruluşu ve Yıkılışı (KİL TABLETTEN SİLİKON TABLETE)

Fikir Yazıları16 Nisan 2024 17:32

Metnin Kuruluşu ve Yıkılışı (KİL TABLETTEN SİLİKON TABLETE)

Kantçı-Batı Merkezli Dünya Barışının Sonu Üzerine: Daha İyi Bir Dünyayı Düşlemek

Fikir Yazıları14 Nisan 2024 14:32

Kantçı-Batı Merkezli Dünya Barışının Sonu Üzerine: Daha İyi Bir Dünyayı Düşlemek

Türkiye Cumhuriyeti

Fikir Yazıları11 Nisan 2024 11:33

Türkiye Cumhuriyeti

Türk Eğitim Sistemi’nde İdeolojik Kutuplaşma

Fikir Yazıları04 Nisan 2024 17:19

Türk Eğitim Sistemi’nde İdeolojik Kutuplaşma

Yapay Zekâ, Veri Bilimi ve Öğrenme Analitiği Araçları: Geleceğe Yönelik Teknolojik İlerlemeler-II

Fikir Yazıları02 Nisan 2024 21:48

Yapay Zekâ, Veri Bilimi ve Öğrenme Analitiği Araçları: Geleceğe Yönelik Teknolojik İlerlemeler-II

ZEKÂNIN KARANLIK TARAFI: KENDİ KENDİNİ YOK EDEN ZEKA SENDROMU

Fikir Yazıları29 Mart 2024 17:10

ZEKÂNIN KARANLIK TARAFI: KENDİ KENDİNİ YOK EDEN ZEKA SENDROMU