Nirvana Sosyal

Anasayfa Künye Danışmanlar Arşiv SonEklenenler Sosyal Bilimler Bilimsel Makaleler Sosyoloji Fikir Yazıları Psikoloji-Sosyal Psikoloji Antropoloji Tarih Ekonomi Eğitim Bilimleri Hukuk Siyaset Bilim Coğrafya İlahiyat-Teoloji Psikolojik Danışma ve Rehberlik Felsefe-Mantık Ontoloji Epistemoloji Etik Estetik Dil Felsefesi Din Felsefesi Bilim Felsefesi Eğitim Felsefesi Yaşam Bilimleri Biyoloji Sağlık Bilimleri Fütüroloji Edebiyat Sinema Müzik Kitap Tanıtımı Haberler Duyurular İletişim
Kalite, Sürdürülebilir Olandır

Kalite, Sürdürülebilir Olandır

Fikir Yazıları 07 Ağustos 2019 23:10 - Okunma sayısı: 1.373

Güncel bilimsel çalışmalar okullarda derste, şirketlerde, iş sahalarında veya toplantılarda, kişisel ya da mesleki dönüşün eğitim ve seminerlerinde, hatta kitap okurken veya eğitici bir film

Kalite, Sürdürülebilir Olandır

 

Güncel bilimsel çalışmalar okullarda derste, şirketlerde, iş sahalarında veya toplantılarda, kişisel ya da mesleki dönüşün eğitim ve seminerlerinde, hatta kitap okurken veya eğitici bir film ya da belgesel izlerken ‘kâğıt kalem kullanarak not almanın beyni çok daha etkin bir şekilde işlevselleştirdiğini’ gösteriyor.

 

Birçok öğretmen ve/veya eğitmen dostum – üzülerek – eğitimlerisırasında not alan pek az insan gördüklerini ifade ediyor.

 

Her slayt değişiminde akıllı telefonlarını çıkaran katılımcıların‘mevcut yansının fotoğrafını çektiği’ bir dönemi deneyimliyoruz. 

 

Bazı eğitimlerde bunun bile yapılmadığı iddia ediliyor.

Katılımcılar öylece oturup izliyorlar.

Not alan neredeyse kalmadı.

Bilgiyi kaçırma riski pek de kaygılandırmıyor insanları;

Çünkü bilgiye erişim oldukça kolay.

 

Madem öyle, insanlar bu eğitimlere neden katılıyorlar?

 

Cevap kolay: ‘Belge’…

 

Katılım belgesi, sertifika, bitirme belgesi vb.

 

Ya da unvan(lar)…

 

Artık çoğu eğitim seminerinden beklenenin ‘neticede alınacak belge(ler) ya da unvanlar olduğu gerçeği hemen hepimiz tarafından kabul görüyor. 

 

Daha yaygın bir başka sıkıntı ise 'hocam, bu sunumu eğitim sonrası katılımcıların e-postalarına göndereceksiniz, değil mi?' yaklaşımı ve uygulaması.

 

Katılımcıların büyük oranda ‘sunumu sonra incelerim' yaklaşımıyla eğitim sürecini fevkalade verimsiz bir dikkat ve ilgiyle izledikleribirçok araştırmanın odak noktası olmaya devam ediyor.

 

Her şeyin hızlandığı ve belki de kısmen bu nedenle olabildiğince ‘kıymetsizleştirildiği’ çağımızda eğitimlerin çoğu popülerliğe ve/veya sonrasında alınacak sertifika ve diğer belgelere ve hatta bazı zamanlar SADECE grup fotoğraflarına kurban ediliyor.

 

İçerik katkısından ziyade marka, belge, popülarite veya unvanların öne çıktığı bir öğrenme yanılgısı çağını deneyimliyoruz hep birlikte.

 

Birçok kişiyle bu konu üzerinde yaptığımız mülakatlar sonrasında üzülerek gördük ki çoğu kişi katıldıkları eğitim ve seminerlerden sonra kendilerine verilen eğitim notlarını bir daha hiç açılmamak üzere bir yere ‘atıl şekilde’ koyuyor...

 

Durumu daha da acı kılan bir diğer uygulama ve beklenti ise ‘her eğitimin çoğu zaman eğitim öncesinde dağıtılan bir katılımcı kitapçığı’ ile sürdürülmesi.

 

Anlaşılan o ki, eğitimlerin birçoğu da uzun zaman önce maksadının dışına çıkmış ve amaç katılımcıların verimli bir eğitimden geçerek öğrenmelerini sağlamak yerine ticari bir etkinlik gerçekleştirmek olmuş. Öyle ki bir yanda iki günlük seminerlerle katılımcılara 6-8-12’ye kadar ‘sertifika’ veriliyor. Evet tam da öyle: ‘Bir ya da iki günde 5-6-7-8 hatta daha çok sayıda sertifikaların’ dağıtıldığı ‘eğitim organizasyonları’ gerçekleştiriliyor…

 

Anlayacağınız, eğitim gibi çok hassas ve önemli bir iş kirli bir ticarete dönüşmüş dostlar. 

 

Bu konuda sorumluluk yine katılımcılara -yani bilinçli tüketicilere düşüyor.

 

Birkaç cicili bicili eğitim materyaline, şirinlik yapan erkek (veya mini etekle eğitim yerine çok farklı noktalara ilgi çeken kadın) eğitimcilere ve lüks otellerde gerçekleşen ‘bir taşla iki kuş’, ‘hem tatil ve eğlence hem de eğitim’ çağrılarıyla tasarlanan tuzaklara düşmek yerine 'yetkin eğitmen, dolu ve gerçekten işe yarar içeriklere' rağbet edilmesi esas olmalı.

 

Öyleyse eğitimlerde:

 

  1. Kalem kâğıt kullanarak not alma alışkanlığı geliştirmemiz,
  2. Eğitim materyallerine, lüks eğitim mekanlarına, vs kanmak yerine 'yetkin eğitmen, dolu-gerçek-kullanılabilir içerikler aramamız,
  3. Her eğitimden sonra hemen ve ardından belli aralıklarla o eğitim içeriklerini ve kazanımlarını gözden geçirmek temeline dayalı bir eğitim her şeyden önemli olmalıdır!

 

Yıllardır yeri geldikçe kendime ve öğrencilerime hatırlatmayı görev bildiğim şu ifadeyi sizlerle de paylaşmak istiyorum:

 

"Sürüldüğü mekândan çıktıktan sonra hissedilmeyen koku kalitesizdir." 

 

Verimli, kalıcı ve etkili eğitimler dileğiyle.

 

Sevgi ve saygılarımla, Murat Kaplan

 

Yorumlar (0)

SON EKLENENLER
ÇOK OKUNANLAR
DAHA ÇOK Fikir Yazıları
Özgürlük Üzerine III

Fikir Yazıları18 Nisan 2024 10:26

Özgürlük Üzerine III

Aymazlık ve Eğitim

Fikir Yazıları18 Nisan 2024 10:16

Aymazlık ve Eğitim

84. YILINDA BİR DAHA: KÖY ENSTİTÜLERİ

Fikir Yazıları16 Nisan 2024 17:39

84. YILINDA BİR DAHA: KÖY ENSTİTÜLERİ

Metnin Kuruluşu ve Yıkılışı (KİL TABLETTEN SİLİKON TABLETE)

Fikir Yazıları16 Nisan 2024 17:32

Metnin Kuruluşu ve Yıkılışı (KİL TABLETTEN SİLİKON TABLETE)

Kantçı-Batı Merkezli Dünya Barışının Sonu Üzerine: Daha İyi Bir Dünyayı Düşlemek

Fikir Yazıları14 Nisan 2024 14:32

Kantçı-Batı Merkezli Dünya Barışının Sonu Üzerine: Daha İyi Bir Dünyayı Düşlemek

Türkiye Cumhuriyeti

Fikir Yazıları11 Nisan 2024 11:33

Türkiye Cumhuriyeti

Türk Eğitim Sistemi’nde İdeolojik Kutuplaşma

Fikir Yazıları04 Nisan 2024 17:19

Türk Eğitim Sistemi’nde İdeolojik Kutuplaşma

Yapay Zekâ, Veri Bilimi ve Öğrenme Analitiği Araçları: Geleceğe Yönelik Teknolojik İlerlemeler-II

Fikir Yazıları02 Nisan 2024 21:48

Yapay Zekâ, Veri Bilimi ve Öğrenme Analitiği Araçları: Geleceğe Yönelik Teknolojik İlerlemeler-II

ZEKÂNIN KARANLIK TARAFI: KENDİ KENDİNİ YOK EDEN ZEKA SENDROMU

Fikir Yazıları29 Mart 2024 17:10

ZEKÂNIN KARANLIK TARAFI: KENDİ KENDİNİ YOK EDEN ZEKA SENDROMU

Gorgias’tan Günümüze Retorik

Fikir Yazıları29 Mart 2024 16:52

Gorgias’tan Günümüze Retorik