Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

162 GÜN SONRA İLK GÜN

KADİR BAYŞU

Kategori: Eğitim Bilimleri - Tarih: 24 Ağustos 2020 10:32 - Okunma sayısı: 1.947

162 GÜN SONRA İLK GÜN

162 GÜN SONRA İLK GÜN

Tam 162 gün olmuş.
Nedir ki bu?
Biliyor musunuz, bu sayı çocuklarımızın okuldan ayrı kaldıkları gün sayısı. Bildiğiniz üzere okullar, okul kavramının dünya literatürüne girdiği zamandan beri hiç bu kadar öğrencisiz kalmamıştı. Tam 42 yıldır öğrenci, öğretmen ve yönetici olarak okulların içindeyim ve daha neler göreceğiz merakla bekliyorum.
Geçen yıla kadar öğrencilere, karneleri aldıkları gün sonrası hep aklımdan geçenleri paylaşırdım. “Bu koca binaların onlarsız ne anlamı var ki?” Yıllardır öğrenme mekanları olmuş bu duvarlar nelere şahit olmadı ki? Ne badireler atlattı bunu da atlatır ki?
Ne savaşlar, ne kıtlıklar ne felaketler gördü insanoğlu ama bu görünmezle karşılaşana kadar kapatmadı kendini, bu kadar korkmadı insan insandan. “İnanoğlu kendi hapishanelerini yapıyor” diyen yazarın dedikleri gerçekleşti. Evlerimize kapandık. Dışarı ile izole ettik kendimizi. Onca savaşlarda, felaketler camiler bile açıktı. Bu görünmez camileri bile kapattırdı.
İlk günlerde virüsle dalga geçtik. Hoş geldiniz videoları çektik. Sonra dokunmaya, yaklaşmaya korkar olduk. Şüphelerle yaşar olduk. Bir günde piyasadaki kolonyaları bitirdik. Rafları boşalttık. İlk sokağa çıkma engeli öncesi sokaklara döküldük. Virüse o gün bayram yaptırdık.
Çocuklarımızın ve yaşlılarımızın sokak hareketlerini kısıtlarken düşünmedik, bunun gelecekte nelere mal olacağını? Tarih boyunca ilk kez bir dini bayramda büyüklerimizin yanına gidemedik.
“Kontrollü yaşam” dedi büyüklerimiz, “mesafe ve maske” dedi, “hijyene dikkat” dedi. Sonra yavaş yavaş kısıtlamalar kalktı. Bugün 24 Ağustos 2020 Pazartesi. Bugüne kadar sadece nargileciler ve okullar kapalı. Bu ülkenin geleceği çocuklarımız evlerde, sokaklarda… Sokaklarda kuralsız yetişkinler, evdeki çocukları düşünmeyen dünya dönüş sayısı yüksek insanlar. Evlerindeki rahatları kaçmasın diye dışarıda da rahat rahat dolaşanlar.
Hep söylüyorum bu ülkenin üç ordusuna sahip çıkın diye. Kahraman ordumuz başımızın tacı. Sağlık ordusu, özverisi ile bu ülkenin zor günlerinde ne büyük bir cesaret örneği gösterdiler. Peki, eğitim ordusu? Geleceği şekillendiren kahramanlar? Bu kadar değersiz, hareketsiz ve misyonsuz bırakılmadı. Tüm ülke olarak okulların açılması ve eğitim ordusunun ülkenin geleceğini şekillendirmesi için elbirliği ile destek olma vakti gelmedi mi?
Aklıma komplo teorileri geliyor? Eğitim yapılmasın, okullar kapalı kalsın, virüs riskli diyenlere sözüm. Dört tekere biniyoruz risk, vücutta milyonlarca kanser hücresi var risk, sokakta yürüyoruz risk, yediğimiz içtiğimiz risk. Evlatlarımızı risklerde yaşamayı öğretmemiz gerekmiyor mu?
Son 40 yılda çekilen bilim kurgu filmlerinin gerçek olma oranı %60 iken bugünün çocuklarını 40 yıl sonra ne bekliyor? Korku psikolojisi ile daha nereye kadar gideceğiz.
Milli Eğitim Bakanımız; “okulları açmalıyız.” derken geleceği gördüğü için söylüyor. Bir süre daha evde kalan gençliğin 20 yıl sonra ne tür bir psikoloji ile yaşayacaklarını az-çok kestirebiliyoruz.
Evet, sonunda bugün 8. ve 12. sınıflarımız okulları ile buluşuyorlar. Okullarda alınan tedbirler, onları biraz kısıtlasa da gerçek yuvaları onları bekliyor. Özlemişiz sizleri gençler! Hepiniz hoş geldiniz!
Değerli Ebeveynler; okuldan gelen çocuklarımıza sarılmayın. Evde de, bu süreç tamamlanıncaya kadar mesafe ve maske kuralını uyalım. Çocuklarımızı okulları ile kavuşturmak için evde, okulda, işte, sokakta… Mesafeye, maskeye ve hijyene dikkat edilmesine destek istiyoruz.
Çünkü okullar, öğrenme ortamları, okullar dört tarafı çevrili duvar değil. Birileri şu televizyonlarda yanlı haber yapanları, toplumu korkutanları, geleceği karartanları sustursun. Biz eğitimciler biliyoruz ki en büyük savaş cehaletle savaş ama daha daha büyük savaş eğitimli olan cahillerle yapılan savaştır.
Değerli eğitimciler, çocuklarımız uzun zamandır okuldan ayrılar, onlara hemen Türkçe, Matematik veya Fen Bilimlerinden konu anlatıp soru çözmeye başlamayın. Onların konuşmaya, harekete, anlaşılmaya ihtiyacı var.
Sevgili okur şimdi tedbir zamanı. Kısmen açılan okulların tam anlamıyla açılmadan kapanmasını engelleyebiliriz. Diğer sınıf grupları okula gelmek, oynamak, dinlemek, okumak, spor yapmak, yaramazlık yapmak, konuşmak, bağırmak istiyor. Gelin hep birlikte destek olalım.
Saygılarımla.
Kadir BAYŞU

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Eğitim Bilimleri Yazıları