Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan ile Türk Eğitim Sistemi’nin Örgütsel Yönetsel Sorunları Hakkında Röportaj

Nazmiye Hazar’ın Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan ile Türk Eğitim Sistemi’nin Örgütsel Yönetsel Sorunları Hakkında Yaptığı Röportaj

Kategori: Eğitim Bilimleri - Tarih: 22 Nisan 2020 12:02 - Okunma sayısı: 2.642

Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan ile Türk Eğitim Sistemi’nin Örgütsel Yönetsel Sorunları Hakkında Röportaj

Nazmiye Hazar’ın Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan ile Türk Eğitim Sistemi’nin Örgütsel Yönetsel Sorunları Hakkında Yaptığı Röportaj

& quot;

Nazmiye Hazar: Hocam! Öncelikle hoş geldiniz diyorum. Hocam kısa da olsa bize kendinizden bahseder misiniz? Eğitim yönetimi ile ilgili ilgi alanlarınız nelerdir ve ilgi alanlarınıza yönelmenize etki eden unsurlar nelerdir?

Murat Gürkan Gülcan: Öğretmen okulu mezunu ve halen akademisyen son kuşaktan bir eğitim bilimciyim. Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Yönetimi ve Denetimi lisan mezunuyum. 25 yıl yurt içi ve yurt dışında öğretmenlik ve yöneticilik yaptıktan sonra üniversiteye geçtim. Almanya ve ABD de akademik çalışmalarda bulundum. Mesleki hayatımın 45 inci yılını çalışıyorum.

Eğitim yönetimine ilgim daha çok eğitim denetiminden geliyor.

Not: Web sayfasından özgeçmişten yararlanabilirsiniz.

& quot;

Nazmiye Hazar: Hocam çok teşekkür ederim. Türk eğitim sistemindeki örgütsel değerlerin evrensel açıdan durumunu nasıl değerlendirirsiniz?

Murat Gürkan Gülcan: Türk eğitim sistemindeki örgütsel değerlerin başında her şeye rağmen Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık gelir. Anayasa ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun genel amaçları açıkça bunu desteklemektedir. Yasada: “Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı;” şeklinde yer almaktadır ve bu değerler evrensel değerlerle çelişmez. Çünkü Atatürk inkılap ve ilkeleri aynı zamanda çağdaş değerleri ifade etmektedir.

& quot;

Diğer taraftan nasıl bir insan? Sorusunun yanıtı yine ilgili kanunda: “Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;” şeklinde yer almaktadır.

& quot;

Nazmiye Hazar: Türk okullarının örgüt işleyişine etki eden okullarda fiziksel alt yapı, öğretmen niteliği, öğrenci ve veli beklentilerini örgüt kültüründeki semboller ve değerler açısından nasıl değerlendirirsiniz?

Murat Gürkan Gülcan: Fiziksel alt yapı sorunları halen devam etmektedir. Sınıflarda 30 öğrencinin altındaki öğrenci sayılarına ulaşma hedefi gerçekleşememiştir. Göç alan ve nüfus artış hızı yüksek olan bölgelerde 50-60 kişilik sınıflar mevcuttur. Öğretmen niteliğinde artış son 20 yılda maalesef istenen düzeyde gerçekleşmemektedir. Okullarda Anayasa’ya, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na ve 1739 sayılı Kanun’a aykırı uygulamalara yeltenen anlayışlara rastlanmaktadır. Milli değerleri korumak her Türk vatandaşının görevidir.

& quot;

Nazmiye Hazar: Eğitimde yapılandırmacı eğitim yaklaşımlarının hızla değer gördüğü günümüz okullarında örgütsel yönetimde yapılandırmacı yaklaşımlarda başarı durumumuzu nasıl değerlendirirsiniz?

Murat Gürkan Gülcan:Yapılandırmacı eğitim yaklaşımı yeni bir şey değildir. 1968 programının açıklamalar kısmına bakarsak “Yaparak yaşayarak öğrenme” ilkesini görürüz. Her eğitim sistemi kendi yapılandırmacı eğitim modelini kurar. Devşirme modeller maalesef dikiş tutmamıştır. Ayrıca hem sınavla yönlendirme yapacaksınız – ki burada da 1739 un “Yöneltme” ilkesine yeterince uyulmamaktadır ve sınavla yöneltme ezberci bilgiye dayanır – hem de yapılandırmacı eğitim yaptığınızı iddia edeceksiniz. Buna da kimse inanmıyor. Modelin başarısı ortada…

& quot;

Nazmiye Hazar: Türkiye’de ve KKTC’de okul yöneticisi olmakla ilgili belirlenen kriterlerin temelinde devlet okullarında öğretmen olmak kaydı bulunmaktadır. Bir takım yazılı ve sözlü değerlendirme sınavları sonucunda öğretmenler yönetici olmaktadırlar. Mesleki kıdemde yükselmek sizce gerçek anlamda motivasyon sağlamaktadır? Öğretmenlerin performans değerlendirilme süreçleri ile ilgili ölçütlerin değiştirilmesi öğretmen başarısında ve motivasyonda yönetici olma isteğinde bir değişim sağlar mı?( pek çok öğretmen meslekte değer ile ilgili sorunlar yaşadığı için yükselme sınavlarına girmekte ve bu öğretmenler bu sınavlardan sonra aslında yöneticilik yapmak istemediklerini dile getirebilmekteler)

Murat Gürkan Gülcan: Sınav bir yönetici yetiştirme modeli değildir. Sınav değerlendirme ölçütlerinden biridir ve en kötüsüdür. Önce yönetici yetiştirmeniz gerekir. Evet üniversiteler Eğitim Yönetimi alanında lisans üstü düzeyde yönetici yetiştiriyor. Ama atamalarda bunun dikkate alınmadığını görüyoruz.

& quot;

Nazmiye Hazar: Sizce eğitim liderliğini yürütecek olan okul yöneticilerinin temelde öğretmen olmak koşulu gerçek anlamda eğitim liderliğini üstlenmede üst düzey bir kategori midir? Bu bağlamda okul yöneticilerinin eğitim yönetimi liderliğini üstlenme sorumluluğu ciddi bir görev ve sorumluluk gerektirmektedir. O halde; yönetici adaylarının hatta denetmen adaylarının bile kişisel özellikleri ve becerilerinin talip oldukları işe uygunluğu ile ilgili “doğru işe doğru insan” yerleştirilmesi sürecinde doğru değerlendirilmelerin yapılabilmesi için ne tür bir değerlendirme sisteminin oluşturulması gerekmektedir?

Murat Gürkan Gülcan: Eğitimin her kademesinde asıl olan öğretmenliktir ve ben bu görüşü destekliyorum. Okulu yönetmek demek okulda eğitim öğretimi yönetmek demektir. Okulun boya badana işi için yönetici yetiştirmeye gerek yoktur. Bu işleri meslek lisesi mezunu bir teknik elemana yaptırabiliriz. Eğitim liderliği pedagojik alanın yeterliklerine sahip kişidir. Okulda yöneticiyi eğitimin bağlamından koparıp teknik eleman durumuna düşüren bir yaklaşımı benimsemiyorum.

& quot;

Nazmiye Hazar: Okullarda çatışma ve krizlerin yaşandığı süreçler en fazla görev ve iş bölümü ile ilgili sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda yöneticiler yönetim süreçlerinde ne gibi sıkıntılar karşılaşmaktadırlar ve en fazla hangi yönetim sürecinde aksaklıklar yaşamaktadırlar?

Murat Gürkan Gülcan: Yönetim süreçlerinin hepsinde sorunla karşılaşmaktadırlar. Ama en çok da koordinasyon ve iş birliği süreçlerinde sorun yaşanmaktadır. Çünkü yöneticiler iş birliği anlayışını benimsemekte yetersiz kalmaktadırlar.

& quot;

Nazmiye Hazar: Okullarda okul müdürlerinin örgütsel işbirliğini sağlama sürecinde takım işbirliği kurmakla ilgili nelere dikkat etmelerini tavsiye edersiniz?

Murat Gürkan Gülcan: Örgütsel öğrenme ile ilgili yeterliklerini geliştirmeleri gerekir (kaynak: Örgütsel Öğrenme - Pegem Yayınları).

& quot;

Nazmiye Hazar: Çalışanların iş özelliklerini de dikkate aldığımızda okul çalışanlarının kurum aidiyeti ile ilgili sorunlar yaşamasında yöneticileri en fazla yapmakta oldukları hatalar nelerdir? Bu hatalar eğitimde başarıya ulaşmakla ilgili ne gibi sonuçlara neden olmaktadır?

Murat Gürkan Gülcan: Okul yöneticisi, önce okul örgütünün özelliklerini bilen ve bunları davranış haline getirmiş kimselerden seçilmelidir. Örgütsel bağlılığı düşük eğitimciler örgütsel bağlılığı güçlendiremez.

& quot;

Nazmiye Hazar: Okul yöneticilerinin konumları gereği yasal bir takım hakları vardır. Bu haklar çerçevesinde yöneticiler çalışan haklarına zarar vermeden kurumlarda “atalet” ile ilgili sorunları çözmekle ilgili yasal yaptırımlardan güç alabilmektedirler. Ancak zaman zaman bu yasal güç kontrolden çıkıp “mobbing” olarak çalışanlara yansıyabilmektedir. Bu bağlamda “atalet sorunu ve mobbing sorununu” beraber düşünerek yöneticilerin liderlik özelliklerinde ne tür liderlik becerilerine de sahip olmalarının bu sorunları giderebileceğini önerirsiniz?

Murat Gürkan Gülcan: Yapılan bir araştırma okullarda yaygın olarak “mobbing” sorunu olduğunu göstermektedir. Yetersiz yönetici yetiştirme ve haklarını bilmeyen öğretmen ve diğer personel çalışma hayatında benzer sorunlarla karşılaşmaktadır.

& quot;

Nazmiye Hazar: Okullar sosyal sitemler oldukları için okulların işleyişlerini iç faktörlerin dışında dış faktörler de etkilemektedir. Okullarda görev yapmakta olan okul yöneticileri kurumsal amaçları gerçekleştirme sürecinde okulları olumsuz etkileyebilecek olan dış faktörler çerçevesinde en çok hangilerine karşı dikkatli olmalıdırlar ve kurumun niteliğine ve işleyişine zarar vermemek amacıyla neler yapmalıdırlar?

Murat Gürkan Gülcan: Okullar en açık sistemlerdir. Toplumun her türlü hareketliliği okulu etkiler. Okullarda “yönetim anlayışı” ndan “yönetişim anlayışı” na geçilmelidir. Yönetimde veli katılımı halen oldukça düşük düzeydedir. Okul aile iş birliği bir bakıma kağıt üzerinde kalmaktadır. Veliyi sürece katabilmek için daha çok iş birliği daha çok katılımcı yönetim anlayışı ve “yönetişim” anlayışı gereklidir.

& quot;

Nazmiye Hazar: Örgütsel bağlılık ile ilgili çalışanların ve okul çevresinin okula güven ile ilgili etik değerlerde en çok hangi sorunlar yaşandığını düşünmektesiniz? Yönetimde bu sorunların giderilmesi ile ilgili okul müdürlerine tavsiyeleriniz nelerdir?

Murat Gürkan Gülcan: Güven eğitim örgütlerinin en vazgeçilmez unsurudur. Tüm aktörler bir birine güvenmelidir. Veli ve okul çevresi okula tam bir güven duygusu içinde olmalıdır. Bunu sağlayabilmek için müdür tarafsızlık ve adaleti kişilik özelliği haline getirmelidir.

& quot;

Nazmiye Hazar: Kurum ikiyüzlülüğü ya da örgüt ikiyüzlülüğü ile ilgili yöneticilerin çalışanlar ve eğitim sürecinde kurumun hizmet etmekte olduğu öğrenci hakları ile ilgili en çok hangi sorunlar yaşanmaktadır? Neden?

Murat Gürkan Gülcan: Konu hakkında yeterince bilgim yok.

& quot;

Nazmiye Hazar: Örgütsel yapıda okulların güvenlik önlemlerini ele alacak olduğumuzda fiziksel olarak her ne kadar tedbir alınsa da günümüz teknoloji çağı ilkokullara kadar yayılmış siber zorbalık ile mücadele içerisindedir. Öğrencinin teneffüs anlarında can güvenliği ile ilgili okul çalışanları ve kurum alt yapısı gerekli donanıma sahip olsa da özellikle ilköğretim sürecinden sonra siber zorbalığın ve akran zorbalığının her geçen gün okul sınırları dışında bile olsa eğitime etki ettiğine tanıklık etmekteyiz. Bu bağlamda öğrenci başarısına olumsuz etki eden bu unsurları eğitimdeki diğer paydaşları da ele alarak nasıl değerlendirirsiniz?

Murat Gürkan Gülcan: Güven.

& quot;

Nazmiye Hazar: Okulları tehdit eden unsurlar küresel etkileşimin hızla yayıldığı günümüzde gelişmiş ülkelerdeki deneyim ve tecrübeleri de dikkate alarak bilimsel olarak önlemler alınma yönünde ilerlemeye çalışmaktadır. Ancak bazı değerlerin toplumsal olması bir direnç olarak da karşımıza çıkabilmektedir. Örnek vermek gerekirse; farklı ülkelerde öğrenciye temas ya da öğrencinin internetten sosyal ağ kullanıcısı olması ile ilgili ebeveynlere ve topluma sorumluluk yüklenmektedir. Bu bağlamda Türk eğitim sisteminde nelerin eksikliği olduğunu düşünmektesiniz?

Murat Gürkan Gülcan:

& quot;

Nazmiye Hazar: Eğitimde örgütsel amaçları yerine getirme sürecinde ortak amaçlarla bütünleşebilecek sivil toplum kuruluşları ya da kurumlarla iş birliği sağlanma sürecinde yöneticilerin girişimcilik özelliklerinde ne tür becerilere sahip olması önemli unsurlardır?

Murat Gürkan Gülcan: Yönetimde katılımcılık ve özellikle de devlet yönetimi başta olmak üzere tüm örgütlerde katılımcı yönetim anlayışının geliştirilmesi gereklidir.

& quot;

Nazmiye Hazar: Örgütün sürekliliği ve devamlılığına ilişkin bilgi teknolojileri ile ilgili okullarda öğretmenlerin teknolojiyi kullanma ve teknolojiyi edinim güçlerinde yöneticilere ne tür roller düştüğünden bahseder misiniz? Okulların en çok yaşamakta oldukları sorunlar ve eğitime bu durumun nasıl olumsuz etki ettiğini de açıklar mısınız?

Murat Gürkan Gülcan: Teknoloji amaca ulaşmak için başvurduğumuz bir araçtır. Hatta bazen problemli bir araçtır. Teknolojiyi amaç haline getirmemek gerekir. Eğitimde teknoloji kullanılmalıdır ama eğitimi davranış değiştirme olarak tanımlarsak hiçbir şey insanın yerini alamaz. Öğretmen bir rol modeldir ve daha uzun yıllar olmaya devam edecektir.

& quot;

Nazmiye Hazar: Hocam çok teşekkür ediyorum. Bu güzel bilgilerin pek çok okul yöneticisine, öğretmene bu alanda öğrenim görmekte olan yüksek lisans ve doktora öğrencilerine hatta akademisyen hocalarımıza bile büyük katkısı olacak. Çok teşekkürler.

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Eğitim Bilimleri Yazıları