Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Hasan GÜNEŞ'in Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burhanettin DÖNMEZ ile Kurum Üzerine Yaptığı Söyleşi

Prof. Dr. Burhanettin DÖNMEZ/ Hasan GÜNEŞ

Kategori: Eğitim Bilimleri - Tarih: 18 Şubat 2020 16:50 - Okunma sayısı: 2.413

 Hasan GÜNEŞ'in Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burhanettin DÖNMEZ ile Kurum Üzerine Yaptığı Söyleşi

Hasan Güneş: Talim Terbiye Kurulu'nun amacı nedir? Ne iş yapar?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Talim ve Terbiye Kurulu’nun amacı, ülkemizde çağın koşullarına uygun nitelikli bir eğitim sisteminin oluşturulması için çalışmalar yapmaktır. Bu amaçla kendisine 1 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile verilen görevleri yapar. Nedir bunlar diye baktığımızda genel olarak dört başlıkta toplamak mümkündür:

a) Eğitim politikaları

b) Eğitim programları

c) Ders kitapları

d) Denklik konuları

Hasan Güneş: Talim ve Terbiye Kurulu'nun tarihçesi hakkında bilgilerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Talim ve Terbiye Kurulu neredeyse Cumhuriyetimizle yaşıt bir kurumdur. 1926 yılında kurulmuştur. Bakanlık merkez örgütünde zaman zaman yapılan düzenlemelerden Kurul’da etkilenmiştir. Birkaç defa yönetmeliği değiştirilmiştir. Son düzenleme 1 no.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yapılmış ve görevleri ve kapsamı oldukça sınırlandırılmıştır. Talim ve Terbiye Kurulu hali hazırda bir başkan ve on üyeden oluşmaktadır. Bugüne kadar 19 Şura yapmıştır.

Hasan Güneş: Kurum olarak Millî Eğitim Şurası ile ilgili görevleriniz nelerdir?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Talim ve Terbiye Kurulu Şura gündemini belirler ve Bakanın onayına sunar. Şura konuları eğitim sisteminin içinde bulunduğu koşullarda en önemli olarak görülen konulardır. Bu konularda eğitimin tüm paydaşlarının görüşlerine başvurulur. Geniş bir katılım sağlanmaya, her kesimin görüşleri yansıtılmaya çalışılır. Bu süreçte Talim ve Terbiye Kurulu Şuranın sekretarya işlerini yürütür. Şurada ulaşılan sonuçları bir rapor olarak Bakana sunar. Bildiğiniz gibi şura kararları tavsiye niteliğindedir.

Hasan Güneş: Kurum olarak öğretim programları hazırlarken nasıl bir yol izliyorsunuz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Programların hazırlanması ile ilgili olarak izlenecek yoldan kastın ne olduğunun doğru anlaşılması gerekir. Prosedür anlamında yapılması gerekenler bellidir fakat burada kast edilenin bu olmadığını düşünüyorum. Programlar toplumun ihtiyaçlarındaki değişime ve dünyadaki değişime paralel olarak değiştirilir, revize edilebilir ya da yeniden hazırlanabilir. Burada önemli olan Talim ve Terbiye Kurulu’nun değişimi zamanında ve doğru algılayabilmesi ve ihtiyacı doğru saptayabilmesidir. Bu nedenle de sürekli eğitim dünyasında ne olup bittiğini izlemek gerekmektedir.

Hasan Güneş: Talim ve Terbiye Kurulu'nun ders kitapları ve öğretim programları konusunda nasıl bir paradigma takip ediyor? Yeni bir paradigma değişikliğine ihtiyaç var mıdır?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Daha önce de ifade ettiğimiz gibi bizim bakış açımızı belirleyen toplumun ve bireyin ihtiyaçlarıdır. Bu ihtiyaçların araştırmaya dayalı olarak belirlenmesi, problemlerin saptanması ve yine bilimsel çözümlerin üretilmesidir. Koşullar bir değişimi gerektiriyorsa tabii ki bu değişim gerçekleştirilecektir.

Hasan Güneş: Ders kitaplarının hazırlanma ve incelenme süreciyle ilgili bilgilerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Bu süreç ilgili yönetmelikte ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse; kitap alım ilanına çıkılır, yayınevleri ve ilgili genel müdürlükler yazdıkları kitaplarla başvuruda bulunurlar, başvurular ön koşullar açısından incelenir ve kabul edilirse, panele gönderilir. Paneller 5-6 kişiden oluşur. Panellerde alan uzmanları, dil uzmanları, görsel tasarım uzmanları yer alır. Panel üyeleri panel havuzundan random olarak belirlenir. Panelistler kitabı değerlendirir, puan verir ve raporu ile birlikte Kurula sunulur. Kurul üyeleri kitabı terkrar inceler ve değerlendirir. Kurul kararı ile kitap kabul edilmiş ise kabul edilen kitaplar ihale sonucunda satın alınır, basılır ve dağıtılır.

Hasan Güneş: Millî Eğitim Bakanlığı'nın dağıtmış olduğu kitapların içeriği konusunda zaman zaman öğretmenlerden, velilerden ve öğrencilerden eleştiriler gündeme geliyor. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Tabii ki, eleştiri olabilir, bu doğaldır. Biz yapılan eleştirileri izleriz, sayfamızda da bu amaçla bir link bulunmaktadır. İsteyen eleştirilerini düzeltme taleplerini gönderebilir. Biz bu talepleri uzmanlara inceletiriz. Haklı eleştiriler ve düzeltme talepleri varsa gereğini yaparız.

Hasan Güneş: Bazı okullar ve kimi öğretmenler Millî Eğitim Bakanlığı'nın dağıtmış olduğu kitapları yetersiz bularak velilere ve öğrencilere alternatif kitaplar ve yardımcı kaynaklar öneriyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Bakanlığımız okullarda yardımcı kaynak kullanımını bir genelge ile yasaklamıştır. Çünkü ders kitapları programdaki kazanımlara uygun olarak hazırlanmakta ve uzman denetiminden geçmektedir. Ayrıca, Bakanlığımızın Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden görsel işitsel öğeler içeren ders anlatımları ve örnek soruları vardır. Her sınıf ve ders düzeyindeki bu zengin içerik bütün öğrencilerimiz için ücretsizdir. Amacımız eğitimde eşitliği sağlamak ve öğrencilerin yardımcı kaynak için harcama yapmalarını engellemektir. Bu noktada eleştirileri kimin yaptığına ve neden yaptığına bakmak gerekir. Bu alanın ciddi bir ticari faaliyet alanı olduğu da unutulmamalıdır. Yayınevleri tarafından piyasaya sürülen kaynaklarının önemli bir kısmının öğrencinin zamanını çalmaktan başka bir işe yaramadığı söyleyebilirim. Hatta bazı yayınevleri öğrenciyi ve veliyi etkilemek amacı ile “Bu kitap Talim ve Terbiye Kurulu’nun en son müfredatına uygun olarak hazırlanmıştır.” gibi ifadeler kullanmaktadırlar. Şunu açıkça söylüyorum. Biz Talim ve Terbiye Kurulu olarak ders kitapları dışındaki yayınları incelemiyoruz. Böyle bir görevimiz yok.

Hasan Güneş: Ders kitaplarının içeriğini hazırlarken toplumun hassasiyetlerinin dikkate alınması hususunda nasıl bir yöntem izliyorsunuz? 

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Bu konu yönetmelikte ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Genel olarak ölçümüz içeriğin Anayasa başta olmak üzere yürürlükteki mevzuata aykırı olmamasıdır.  Bu aynı zamanda toplumun hassasiyetlerini de ifade eder. Anayasamız devletin temel ilkelerini belirtmiş ve her türlü ayrımcılığı yasaklamıştır. Buna aykırı davranışları ise ceza kanunu suç olarak tanımlamıştır. İçeriğin hukuka ve bilime uygun olmasını sağlamaya çalışıyoruz diyebilirim.

Hasan Güneş: Kamu ve özel eğitim kurumlarında ders kitabı olarak okutulan bütün kitapları inceleme imkânınız oluyor mu? Çünkü zaman zaman ders kitaplarının içerikleri tartışma konusu olmaktadır.

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Daha önce ifade etmiştim fakat bu soru nedeni ile tekrar altını çizmek istiyorum. Bizim ders kitapları dışındaki kitapları yani yardımcı kaynak, çalışma kitabı gibi çeşitli adlarla anılan yayınları incelemek gibi bir görevimiz yok. İsteyen istediği gibi kitap yazabiliyor. Hatta hatırlarsınız bir yayınevi ürettiği bir kaynakta bir türkücünün tam boy resmini basmıştı ve şu sözüne yer vermişti  “Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür, halay ise her yere” bu nedenle biz günlerce eleştirildik. Oysa bu kitabın bizimle hiçbir ilgisi yoktu.

Hasan Güneş: Kamu ve özel kurum kütüphanelerinde bulundurulması yasak olan kitapların toplatılması hususunda nasıl bir yöntem izliyorsunuz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Bizim böyle bir görevimiz yok. Biz kitap toplatmıyoruz. Yasak yayın bulundurmak suçtur. İlgili kurumların yöneticilerinin buna özen göstermeleri lazım. Okullarda genellikle öğretmenlerden oluşan komisyonlar alınacak kitaplara karar verirler. Onlar da içeriğini incelemek suretiyle karar verirler. Öğrencinin yaşına gelişim özelliklerine uygun olmayan kitapları aldırmazlar.

Hasan Güneş: Kitap okuma kültürünün geliştirilmesi noktasında öğretmenlere, velilere ve öğrencilere neler tavsiye edersiniz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Bu çok önemli, özen göstermemiz gereken bir konu. Tavsiyeyle de olacak bir şey değil aslında. Bir evde anne-baba kitap okuyorsa o evden kitap okuyan çocuk yetişir. Öğretmen kitap okuyorsa, okuduklarını öğrencileri ile içtenlikle paylaşıyorsa, tartışıyorsa öğrenci bundan etkilenir. Zorla kitap okutmak öğrencinin kitaptan nefret etmesine yol açabilir. Biliyor musunuz biz daha birinci sınıfta okuma yazma öğretirken çocukları okumaktan, kitaptan soğutuyoruz. Hala öğretmenler kim önce okumayı öğretecek yarışına girerek çocukların okumaktan nefret etmesini sağlayabiliyorlar. Öğrenci okumayı bir ödev bir görev olarak algılamamalı, bir zevk olarak görmelidir. Aile ve öğretmen tarafından kitap okuyan çocuklar dolaylı yollardan ödüllendirilmeli teşvik edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken nokta doğrudan ödüllerin zamanla rüşvete dönüşme riskidir. Öğrenci başkalarından ödül almak için okuyorsa,  ödül olmadığında okuma da olmayacaktır.

Hasan Güneş: Eğitim fakültelerinde yetişen öğretmenlerimiz ders kitaplarındaki içerikleri öğrencilere aktarırken bazen zorlandıklarını itiraf ediyorlar. Bu konuda neler söylemek istersiniz ve tavsiyeleriniz nelerdir?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Zorlanmaları doğal, öğretmen yetiştiren kurumların ve öğretim elemanlarının öğretim programından çoğu zaman haberi bile olmuyor. Hatta fakültelerde ders kitaplarında yer alan bazı konular anlatılmamış olabiliyor. Eğitim Fakültesi dışındaki fakülteler mezunlarının öğretmen de olmalarını istiyorlar fakat bunun gereği olan kendi öğretim programlarında hiçbir değişiklik yapmıyorlar.

Daha kötüsü hep yapılan bir yanlışı siz de yapıyorsunuz, eğitim fakültelerinde yetişen öğretmenler diyorsunuz, sanki bütün öğretmenler eğitim fakültelerinde yetişiyormuş gibi. Sanki zorlanan sadece eğitim fakültelerinde yetişen öğretmenlermiş gibi.  Oysa öğretmenlerin %60’ı eğitim fakültesi dışındaki diğer fakültelerde yetişiyor ve alan testlerinden aldıkları puanlar ortada.

Daha önemlisi bugün artık öğretmenin görevi bilgi aktarmak değildir. Bilgi yığmacı anlayış miadını doldurmuştur. Öğretmen kendi rolünü yeniden tanımlamak zorundadır. Bilgiye ulaşmanın bu kadar kolaylaştığı günümüzde öğretmenin hala bilgi aktarmakla uğraşması yanlıştır. Öğretmen yetiştirme sisteminin mutlaka yeniden düzenlenmesi gerekir. Hiçbir eğitim sisteminin başarısı öğretmenin başarısından fazla olamaz.

Hasan Güneş: Ders kitaplarının içerikleri ve öğretim programları hazırlanırken eğitim paydaşlarının görüşlerine başvuruyor musunuz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Önce eğitim paydaşı dediğinizde kimi kastediyorsunuz bunu netleştirmemiz gerekir. Sanıyorum öğretmeni kastediyorsunuz. Tabii ki, hazırlayanlar; panelde yer alanlar öğretmenler ve alan uzmanları, değerlendiren kurul üyeleri öğretmenlik yapmış insanlar. Hatta yönetmelikteki son değişiklikle bundan sonra kitaplar basılmadan önce eleştirilmesi için en az bir hafta süre ile askıya çıkarılacak.

Hasan Güneş: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın uygulamaya koyduğu projeler var mı? Varsa bu projeler hakkında bilgilerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Tabii ki, birçok proje var Türkçe Söz varlığı Projesi, Anadolu Mektebi Projesi, E-Denklik Projesi, Dört Dil Becerisine Dayalı Yabancı Dil Öğretimi Projesi, Şairler Okullarda Projesi gibi birçok proje ile ilgili çalışmalar devam ediyor.

Hasan Güneş: Yurt içi ve yurt dışı eğitim hareketlerini, ulusal ve uluslararası gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz?

Prof.Dr.Burhanettin DÖNMEZ: Günümüzde veriye ulaşmak oldukça kolay hale geldi, bir konuyla ilgili veri tabanlarında tarama yapmak mümkün olduğu gibi, uluslararası toplantılara, fuarlara katılmak, eğitim sistemlerini ve programları incelemek üzere gezi ve gözlemler yapmak, uluslararası işbirliği projeleri ve protokolleri yapmak şeklinde olmaktadır.

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Eğitim Bilimleri Yazıları