Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

BEKLEME

Bir gün fena üşütmüşüm. Başım dönüyor, burnum tıkalı, bitkin haldeyim. Pek samimi olmadığım komşum tavuk çorbası yapmamış, bana da getirmedi tabi. Hiç bozulmadım.

Kategori: Fikir Yazıları - Tarih: 26 Temmuz 2019 01:35 - Okunma sayısı: 1.320

BEKLEME

 

BEKLEME

 

Bir gün fena üşütmüşüm. Başım dönüyor, burnum tıkalı, bitkin haldeyim. Pek samimi olmadığım komşum tavuk çorbası yapmamış, bana da getirmedi tabi. Hiç bozulmadım.

Pazardan poşet poşet sebze meyve almıştım. Ellerim kollarım dolu. Taşıyamıyorum. Pazarda boş boş gezinen adamlar taşımama yardım etmedi. Canımı sıkmadım.

Arabam arıza yaptı bakımına avuçla para ödemem gerekti. Biraz da kredi borcum var tabi. Ayın sonunu nasıl getireceğim belli değil. Dayımın da durumu gayet iyi. Bana paraya ihtiyacın var mı diye sormadı. Umursamadım.

Gece sıcaktan uyuyamadım. Sabah sürüne sürüne uyandım. Başım zonkluyor haliyle. Gittim okula, çocuklar da epey gürültü yaptı ilk ders. Teneffüste baktım müdürümüz boş boş dolaşıyor koridorda. Suratımdan da anlamış sıkıntılı olduğumu. Kısaca konuştuk, derdimi anlattım. Hoca hanım, sen bir ders dinlen, dersine ben girerim demedi diye hiç üzülmedim.

Akşama misafir gelecekti. Hem evi toplamam hem ikramlık bir şeyler hazırlamam gerekiyordu. Koştur koştur halletmeye çalıştım hepsini. Kızımı kursa bile yetiştirdim ama sırtımdan ter yürüdü. Zümrem yardıma ihtiyacın var mı bile demedi. Çok da umurumdaydı.

Beklemiyordum ve dokunmadı bana.

Ama tatilde yazlıktaydık bir gün. Kalabalıktık. Akşamüzeri eşimle dolaşmak istedik biraz. Ufak oğlumu halasına emanet edip rahat rahat dolaşırız diye umuyorduk. Güzel güzel hazırlandık. Halasına sorduk. Pek de gönüllü olmadığını belli eder şekilde kabul etti ama bırakmadık tabi. Nasıl bozulduk, nasıl canımız sıkıldı anlatamam. Çok mu gerekliydi başıboş gezmek? Hayır. Dara mı düştük, işimiz mi aksi gitti? Hayır. Neydi bu kadar tadımızı kaçıran? Beklentimizin yerine gelmemesi.

Beklemekten vazgeçtikçe daha mutlu olduğumu biliyordum zaten. Yine de alışkanlıklar kolay terkedilmiyor. Olsun. Beklentilerimi biraz daha aşağı çekiyorum gün geçtikçe. Çocuğumu daha seyrek emanet ediyorum birilerine. Yükümü de kendim taşıyorum, sıkıntımı da kendim gideriyorum. Oh bee! Böyle daha yorgun ve daha mutluyum.

Siz de beklemeyin. Kalkın kendiniz yapın. Mutlu olmak reklamlardaki gibi sevdiğinle kırlarda el ele dolaşmak, balkonda gün boyu manzara seyretmek ya da hamakta boylu boyunca uzanmak kadar basit bir olgu değil. Yorularak da mutlu oluruz. Oluyorum. Anneannem “ Elden gelen öğün olmaz, olsa da vaktinde olmaz.” derdi.

Kendiniz yapın. Olmazsa bile “Yaptım, olmadı.” dersiniz. Ne hesap soracak biri olur, ne sorumluluğu yıkacak biri…

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Fikir Yazıları Yazıları