Anasayfa Künye Danışman ve Editörler Son Dakika Arşiv FacebookTwitter
Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi Güncel Eleştirel Sosyal Bilimler Platformu

Özgürlük ve Hayvan Hakları

Prof. Dr. Metin Becermen-Hasan Güneş

Kategori: Fikir Yazıları - Tarih: 22 Temmuz 2024 19:07 - Okunma sayısı: 465

Özgürlük ve Hayvan Hakları

Özgürlük ve Hayvan Hakları

H.G: Özgürlük kavramını hayvanları da içine katarak doğayla ilişkisinde farklı bir çerçevede düşünebilir miyiz? Buna bağlı olarak “hayvan özgürleşmesi” konusunda ne düşünüyorsunuz?

M.B: Özgürlük kavramını farklı bir şekilde ele almak mümkün elbette. Ancak hangi ilişki içinde ele alınırsa alınsın özgürlüğün, bildiğimiz kadarıyla, dünya üzerinde yaşayan türler içinde sadece insan ile ilişkisinde düşünüldüğünü görmekteyiz ki böyle düşünmenin “haklı” gerekçeleri var. Neden? Çünkü özgürlük, bir konuda, düşünmede, yapıp-etmede, yani eylemede belli bir tavrı dile getirmektedir. Bu da bir değerlendirme yapmayı, bu değerlendirme sonucunda eylemeyi ifade etmektedir. Bu yüzden özgürlük, insan ile birlikte düşünülmektedir. Ben de bu düşünceyi benimseyenlerdenim.

İnsan, gören, duyan, bilen, değerlendirme yapabilen, istemesine dur diyebilen, evet dediği kadar hayır diyebilen, diğer varlık alanları, varolanlar hakkında fikir ortaya koyan, anlayan ve yorumlayan bir varolandır. Böyle olmasıyla da diğer varolanlardan farklıdır. İnsan bir yönüyle de icat eden bir varolandır. Bu icat etme sadece alet yapma, teknik çerçevede bir üretim değil, dili, sözcükleri, terimleri ve en önemlisi de kavramları yaratmaktır. Bu çerçevede özgürlük de insanın icadı olan bir kavramdır. İnsanın varolanla, dünyayla ve diğer insanlarla ilişkilerinde ortaya çıkan sorunları aşmak için icat ettiği bir kavramdır. İnsan bu sorunları aşarken özgürlüğü ve özgürlük ile ilgili başka kavramları icat ederek kavrayıcı bir düşünce ortaya koyar.

Hayvanlar, böyle bir imkâna sahip değildirler. Hayvanlar hakkında dile getirdiğimiz her şey, hayvan tasarımımızla ilişkisinde, bizim oluşturduğumuz bir çerçevedir. Elbette tasarımlarımız birbirinden farklı olabilir; ancak bu tasarımı yine de insan yapıyor. Bu konuda hayvanlar kendileri ve kendi özgürleşmeleri üzerin(d)e düşünmüyorlar. Onların böyle bir imkâna sahip olmadıklarını görüyoruz. Bu nedenle kavramları oluşturduğumuz bağlamları sağlam bir zemine oturtmamız gerekiyor. “Hayvan özgürleşmesi” dile getirişinden belli hayvan türlerine “kötü muamele” yapmamayı kast ediyorsak bunun için iyi bir gerekçemiz olmalı. Çünkü hayvan kavramı geniş bir alana yayılmaktadır. Bu konuda katedecek epey yol olduğunu düşünüyorum.

H.G: Bugün tartışılan sorunlar çerçevesinde “hayvan hakları” konusunda ne düşünüyorsunuz?

M.B: Önceki soruya vermiş olduğumuz yanıta bağlı olarak, “hayvan hakları” dile getirişinin insanlara ait olduğunu görmemiz gerekiyor. Hayvan hakları olarak görülen şeyler yaşama, barınma, beslenmedir. Ancak “hayvan hakları”nın sadece sokak hayvanları, yani kedi ve köpekler için kullanıldığını görmekteyiz. Elbette bunun dışında bir değerlendirme yapıp “bütün” hayvanları kast eden vegan bir söylemin olduğunu da eklemek gerekiyor. Ancak çokluk sokak hayvanlarının kast edildiğini söyleyebiliriz. Burada, hayvanların kendileri ile ilgili bir bilgi, bir bilinç oluşturma kapasitelerinin olmadığı sorunu bir tarafa bırakılarak, hayvanların da insanlar gibi yaşamlarını devam ettirme kapasite ve çabalarının olduğunu söylemek gerekiyor. Soruna bu şekilde yaklaştığımızda belki farklı bir bakış açısı ortaya koyabiliriz. Hayvanlar, insan değiller diye, “kötü” muamelenin hedefi olmamalıdırlar –insanlar da “kötü” muamelenin hedefi olmamalıdırlar. İnsanlara da hayvanlara da yapı bütünlüklerini bozacak bir muamelede bulunulmamalıdır! Bu dile getirişin hesabını iyi vermek gerekiyor. Çünkü buradaki önemli bir sorun türün devamı için gerekli olan beslenmedir! Bu sorunu hayvanların da belirli bir can taşıdıklarını, onların da hisleri olduğunu görerek çözebiliriz, belki…

H.G: Hayvanlar “ötenazi” yapabilir mi? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

M.B: Hayvanlar ötenazi yapamaz! Beslediğimiz ya da sokakta yaşayan bir hayvanın –kedi ve köpeklerin- ölümüne karar verirken bu konuda bilgi sahibi olan, yani bir hayvanın hangi koşullarda öldürülebileceğinin bilgisine sahip kişilerin görüşlerine, değerlendirmelerine başvurulmalıdır. Hayvanlar için düşünülen ötenaziyi bu çerçevede ele alabiliriz. Ölümüne karar verilen hayvan tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir hastalığa mı yakalanmıştır? Kuduz mudur? İnsanlara ve başka hayvanlara, çevreye zarar veren bir durum mu söz konusudur? Bütün bunların iyi bir şekilde görülüp değerlendirilmesi gerekiyor. Ancak o zaman ötenazi gündeme gelebilir. Yoksa sakat diye, sayıları fazla diye, insanlar için tehlike oluşturuyorlar diye hayvanları öldürmek için gerekçeler oluşturulamaz. Bu sorunlar hayvanları öldürmeden çözülebilir. Sokak hayvanları için uygun yerlerde ve koşullarda barınaklar yapılabilir ve bu barınaklarda onlara bakılabilir: Kısırlaştırılabilir, tedavi edilebilir, beslenebilir, sahiplendirilebilirler.

Yorumlar (0)
EN SON EKLENENLER
BU AY ÇOK OKUNANLAR
Diğer Fikir Yazıları Yazıları