DR. PINAR KIZILHAN
Kategori: Sosyal Bilimler - Tarih: 13 Mart 2021 17:10 - Okunma sayısı: 2.569
Toplumcu Yenilikçi Eğitimcilerimiz
Özet
Bu yazının amacı, Türk Eğitim Tarihinde, yenileştirme (usûl-i cedîd) adlı yöntemle, eğitimde çağdaş ve evrensel uygulamalara İstanbul’da öncülük eden Selim Sabit Efendi ve Selânik’te öncülük eden Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkokul öğretmeni Şemsettin Efendi’nin çabalarından kısaca söz edilecektir.
Yenileştirme Usûl-i Cedîde (Yeni Yöntem) Hareketi
Halk kavramı Tanzimat ile birlikte siyasal bir anlam kazanmıştır. Bu dönemde de eğitim yoluyla çocukların ilgi alanlarını genişletmek, disiplin kazanmalarını sağlamak, okuma alışkanlığı kazandırma düşüncesine dair yöntem arayışları başlamıştır.
19. yüzyılda Türk eğitiminde başlayan yenileşme, bir eğitim hareketine dönüşmüş, bu gelişme usûl-i cedîd adıyla kavramsallaştırılmıştır. Avrupa’daki eğitsel gelişmeleri, Selânik’teki azınlık ve yabancılar vasıtasıyla yakından izleyen eğitimciler, özel okulların açılışında da öncülük yapmışlardır (Şimşek, 2014). Şemsi Efendi, usûl-i cedîde’nin Selânik’te uygulanmasına ve özel okulların açılmasına rehberlik etmiştir (Mert, 1991).
Tanzimat Dönemi ile birlikte eğitim ve öğretimde yenilik anlamını taşıyan Usûl-i Cedîde Hareketi, 1848’lerden itibaren Rumeli ve İstanbul’da Rüşdiyelerde, daha sonra ilköğretimde uygulanır (Mert, 1991). İstanbul’da Selim Sabit Efendi bu hareketin öncüsü olmuş (Akyüz, 2020) ayrıca Abdi Kâmil Efendi, İsmail Hakkı Efendi de Usûl-i Cedîde Hareketinde önemli katkılar sağlamıştır (Mert, 1991; Sönmez, 2004). 1870’lerde hızlanan eğitimdeki bu yenileşme, eğitim ve öğretimde ders araç gereçlerini, yöntemlerinde ise çocuğa görelik gibi çağdaş ilkeleri içerir (Akyüz, 2020). Selim Sabit Efendi, Musa Kazım Efendi, Süleyman Paşazâde Sami Bey, Ayşe Sıdıka Hanım, Halide Edib (Adıvar) gibi eğitimciler öğretmen ve öğretmenlik mesleğinin niteliğine ilişkin ilke ve yöntemler üzerinde çalışmalar yapmıştır (Şanal ve Güçlü, 2005).
1880’lerde Çocuklar ve Selim Sabit Efendi
Türkiye'de çocuklar, 1880'li yıllardan itibaren yaklaşık 30 yıl Selim Sabit Efendi'nin ders kitaplarıyla büyümüştür. Selim Sabit Efendi, öğretmenlerin, bir dersin öğretim ilke ve yöntemlerinin olduğunu farketmesini sağlar. Selim Sabit Efendi, Rüşdiyelerde, harita ve sıra gibi araç ve gerecin tamamlanmasına büyük çaba harcamıştır (Ata, 2009). Selim Sabit Efendi usûl-i cedîd adlı eğitimde yenileşmenin kuramsal ve uygulamada ilk öncüsüdür (Akyüz, 2020).
Selim Sabit Efendi, Gazanfer Ağa ve Fatih Cami Medrese’lerinde eğitim almış, 1854 yılında Darülmuallim’in ilk mezunlarından olmuştur. 1855 tarihli “Meclis-i Maarif Talimatnamesi” ile Fransa’da matematik öğrenimine devam eder. 1861’de İstanbul Süleymaniye’de “Numune Mektebi”ni açarak eğitim verir. Galatasaray Sultanisi Müdürlüğü (1869) de yapmıştır. Türkiye’nin ilk çağdaş eğitimbilimcisi olarak kabul edilir (Akyüz, 2020; Kalenderoğlu ve Dağdelen, 2020).
1880’ler kuşağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde bir yıldız gibi parlamıştır. Bu kuşak inanılmaz bir özveriyle ülkesi için çalışmıştır. Mustafa Kemal Atatürk de bu kuşağın önde gelenleriydi (Ateş, 2008). Ali Canip Yöntem (1887), Osman Şevki (1889) de Atatürk’ün çağdaşları arasındadır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Öğretmeni Şemsi Efendi, Usûl-i Cedîde Hareketi’nde Çabalar
Ataürk’ün öğretmenlerinden başta Şemsi Efendi olmak üzere, çoğunluğu mesleğinde başarılı, azimli, yurt sevgisi ile dolu, araştıran, mesleğinin gerektirdiği yeterliklere sahip öğretmenlerdir (Taş, 2010). Şemsi Efendi de eğitim tarihimizde yeni ve kolaylaştırıcı öğretim yöntemlerini ve uygulamalarını ilk deneyen öğretmenlerdendir (Akyüz, 1992).
Şemsi Efendi, 1867’de Tanzimat Dönemi’nin modern eğitim kurumlarından Selânik Rüşdiyesi’ni bitirmişti. Rüşdiyeye devam edemeyenlere özel dersler verdi. Selânik’te 1871’de öğretmenliğe başlayan Şemsi Efendi, yabancı bir özel okulda Türkçe öğretmeni olarak çalıştı. Bu dönemde önemli deneyimler kazandı, ilkokul açma fikri doğdu (Mert, 1991). Şemsi Efendi, çağdaş eğitim yöntemlerini uygulayan ve öğrencilerini bilimsel bir yaklaşımla yetiştirmek isteyen önemli bir eğitimciydi (Ateş, 2008).
Şemsi Efendi, dönemin erkek öğretmen okulu, Darülmuallim mezunu değildi (Sönmez, 2004). Ancak iyi düzeyde Fransızca bildiğinden Avrupa’daki yenilikleri ilgiyle araştırdı ve izledi. Selânik’te yeni okulların açılmasında öncü oldu. Selânik Maarif Müdürü Radoviçli Mustafa Bey’in desteğiyle kendisine okul açma ruhsatı verildi (Mert, 1991). Şemsi (Şemseddin) Efendi Mektebi, 1869 yılında Genel Eğitim Tüzüğü (Maairf-i Umumiye Nizamnamesi) yayımlandıktan sonra kurulmuştur (Mert, 1991; Şimşek, 2014). Şemsi Efendi’nin, bu okulda gezi gözlem, jimnastik, mentor uygulamaları gibi çağdaş yöntemleri son derece etkili kullandığı bilinmektedir. Selânik’in en ünlü ve en başarılı öğretmeni Şemsi Efendi, yoksul koşullarda, başarılı olmak için çalıştı (Mert, 1991). Atatürk’ün babası Ali Rıza Bey gibi ileri görüşlü bir insan da, haklı ün kazanan Şemsettin Bey’in ilkokuluna çocuğunu kaydettirmiştir (Mert, 1991, Ateş, 2008). Atatürk, 1887’de Selânik’te ileri ve çağdaş düzeyde eğitim veren Şemsi Efendi’nin bu okulunda öğrenim görmüştür (Akyüz, 1987). Böylece Ali Rıza Bey, oğluna çağdaş bir eğitim alma olanağı sağlamış, oğlunu küçük yaştan itibaren bilimin erdemine inandırmıştı (Ateş, 2008).
Şemsi Efendi, Sadrazam Mithat Paşa’nın da takdirini kazanmış, Sultan 5. Murad tarafından Mecîdîye Nişanı, Sultan 5. Mehmed Reşad tarafından Maarif Nişanı ile ödüllendirilmiştir. Sultan 5. Mehmed Reşad, 1911’de Rumeli Gezisi’nde ziyaret ettiği Selânik’te, Şemsi Efendi, kendisini Şeyhü’l-mu’allimîn ünvanıyla karşılamıştır (Mert, 1991). Bugünkü Fevziye Lisesi (Işık Lisesi) Şemsi Efendi Mektebi’nin devamıdır. Şişli Terakki Lisesi de aynı kaynaktan gelmektedir (Mert, 1991; Sönmez, 2004).
Şemsi Efendi’nin Öğrencileri
Osman Şevki, öğretmeni Şemsi Efendi’nin, öğrencilerinin, olayların neden sonucunu düşünerek öğrendiklerini, mektebe yeni yazılan her çocuğa çalışkan bir öğrencinin mentorlük yaptığını belirtir (Sönmez, 2004). Osman Şevki, askerî doktor olarak Balkan, I. Dünya ve İstiklâl savaşlarına katılmıştır. Balkan savaşlarında Edirne cephesinde Vize ve Lüleburgaz’da, I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale, Dobruca, Romanya ve Bulgaristan cephelerinde bulunmuş, Büyük Taarruz’da Kütahya, İnönü, Bozüyük, Kayancı ve Bursa savaşlarına katılmıştır (İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/uludag-osman-sevki). 1874’de Şemsi Efendi Okulu öğrencisi olan Galip Pasiner de anılarında, öğretmeni Şemsi Efendi’den görevine adanmış bir öğretmen olarak söz eder. Ali Canip Yöntem, Şemsi Efendi’nin eğitimciliğini Johann Pestalozzi’ye benzetilebileceğini söyler (Mert, 1991).
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk, Şemsi Efendi’nin okulunda yeni yöntemlerin ve hecelemede yenilik yapılarak sesleri ve kelimeleri okuma yöntemine geçilmesinin öğrencileri güçlüklerden kurtardığını görmüştür. Yıllar sonra alfabe değişikliği fikri ve uygulamasında Şemsi Efendi’nin bu yönteminin de etkisi olduğu düşünülebilir (Akyüz, 1987). Atatürk, Selânik Askerî Rüşdiyesi ve Manastır Askerî İdadîsi’nde öğrenciyken Fransızca, İstanbul Harp Okulu ve Harp Akademisi’ndeyken de Almanca öğrenmiştir (Güler, 2010). Manastır Askeri İdadisi’nde öğrenciyken Fransız Frerler Mektebi’nde açılan gece kurslarına giderek Fransızca’da çok yetkinleşir. O dönemde, tıpkı yenileştirme hareketinde öncülük eden ilkokul öğretmeni Şemsi Efendi gibi Fransızcayı öğrenmeden çağı yakalamanın mümkün olmadığını anlar. Voltaire, J.J. Rousseu ve Diderot gibi düşünürlerin eserlerini Fransızca yani yazıldığı dilde okurdu (Ateş, 2008). Mustafa Kemal sınıf ve sıra arkadaşı, St. Joseph Fransız Lisesi mezunu Ali Fuat Cebesoy’a “bir kurmay subay olarak lisan öğrenilmelidir” derken bunun önemini ve önceliğini açıklar (Güler, 2010).
Atatürk, idadî (lise) öğencisi olduğu sırada tatilini geçirmek için geldiği Selânik’te Evranos ailesinden Tahsin Bey’in oğluna matematik dersi verirdi. Harp Akademisi’nde öğrenciyken arkadaşlarına siyasal tarih anlatırdı. Atatürk’e göre subay aynı zamanda bir eğitimci ve öğretmendir. Atatürk için her yer okuldur (Karal, 2003). Atatürk’ün özel kütüphanesinde, Tarih ile ilgili kitaplar yoğunlukla yer alır. Aka Gündüz’ün “Dikmen Kızı” adlı eserini çok severek okuduğunu, Atatürk’ün Çankaya Köşkü Kütüphanesi’nden sorumlu Nuri Ulusu belirtmektedir (Güler, 2010). Atatürk’ün, Şemsi Efendi’nin yenileştirme konusundaki uygulamalarının, öğretimi kolaylaştıran yeni harflerin kabul edilmesinde etkili olduğu ileri sürülmektedir (Akyüz, 1992; Mert, 1991). Atatürk’ün yenilikçi görüşlerinde, disiplin duygularının gelişmesinde Şemsi Efendi’nin öğretim uygulamalarının şüphesiz payı vardır (Akyüz, 1987).
Sonuç
Usûl-i cedîde hareketi ile kavramsallaştırılan yenileştirme hareketi, toplumsal bir ülkü olarak Türk Eğitim Tarihinde önemli bir dönemdir. Dönemin eğitimcileri, okumanın ve çalışmanın başlıca uğraş olması gerektiği inancıyla, eğitimle yaşamların özgürleşebileceğini, okuma tutkusu ve disiplinle insanın kendisini ve dünyasını dönüştürebileceğini savunmaktaydılar. İstanbul’da bu hareketin ilk öncüsü ilkeli, özverili, kuram ve uygulamada yenilikçi bir yazar ve eğitimci Selim Sabit Efendi iken Selânik’te bu çabaların öncüsü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de öğretmeni olan özgürlük, disiplin ve okuma sevgisini öğrencilerine kazandırmaya kendisini adamış Şemsi Efendi’dir. Buna ek olarak, Musa Kazım Efendi, Süleyman Paşazâde Sami Bey, Ayşe Sıdıka Hanım, Halide Edib (Adıvar) gibi eğitimciler öğrencilerinin, yarının insanı olmalarını amaçlamışlar ve bunun için yeni yöntemlerin uygulanmasına çok özen göstermişlerdir.
Yıldız (2014) her dönemin kendine özgü bir öğretmen tipolojisi öne çıkardığına dikkat çekmektedir. Yazara göre günümüzde öğretmenlik, idealist-toplumcu öğretmenden teknisyen öğretmene doğru dönüşmektedir. Bu nedenle öğretmen yetiştirmede toplumcu yenilikçi kuram ve uygulamaya dayalı tarihi kazanımlarımız hiçbir zaman kaybedilmemelidir.
Kaynaklar
Akyüz, Y. (1987). Atatürk'ün Türk Eğitim Tarihindeki Yeri. Atatürk Arastırma Merkezi Dergisi,
4(10), 71-90.
Akyüz, Y. (1992). Atatürk’ün Eğitim Düşüncesinin Kökenleri. Atatürk Araştırma Merkezi
Dergisi, 8 (23), 233-239.
Akyüz, Y. (2020). Türk Eğitim Tarihi. Ankara: Pegem Akademi.
Ata, B. (2009). Selim Sabit Efendi’nin Okul Tarihi İnşası. Türk Eğitim Bilimleri
Dergisi, 7(2), 377-392.
Ateş, T. (2008). Benim Atatürk Kitabım. İstanbul: Kelime Yayınları.
Güler, A. (2010). Dehanın Kodları. Mustafa Kemal’i Atatürk Yapan Süreçler ve
Birikim. Ankara: Yılmaz Kitabevi.
Mert, Ö.(1991). Atatürk'ün İlk Öğretmeni Şemsi Efendi. Atatürk Araştırma
Merkezi Dergisi, 20, 331-346.
Kalenderoğlu, İ. ve Dağdelen, S. (2020). Yenilikçi Eğitimin Mimarı: Selim Sabit Efendi. A. F.
Arıcı (Ed), Büyük Eğitimciler içinde (s.135-146). Ankara: Pegem Akademi
Karal, E. Z. (2003). Atatürk ve Devrim. Ankara: ODTÜ Yayıncılık.
Sönmez, C. (2004). Atatürk’ün Yetişmesi ve Öğretmenleri. Ankara: Atatürk Araştırma
Merkezi. Ankara: Divan Yayıncılık.
Şanal, M. Güçlü, M. (2005). Yenileşme Dönemi Eğitimcilerinin Öğretmenlik Mesleğine
Bakışları. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 18, 1, 137-154.
Şimşek, H. (2014). Osmanlı Devletinde Özel Okullar ve İlk Türk Özel Okulunun
Tarihçesine Dair Yeni Bilgiler. Bilig, 68, 209-230.
Taş, S. (2010). Atatürk’ün Düşünce Yapısına Etki Eden Unsurlar. SDU International
Technologic Sciences, 2(2), 72-84.
Yıldız, A. (2014). Türkiye’de Öğretmenlik Mesleğinin Dönüşümü: İdealist Öğretmenden Sınava
Hazırlayıcı Teknisye Öğretmene. İdealist Öğretmenden Sınava Hazırlayıcı Teknisyene
Öğretmenliğin Dönüşümü. A. Yıldız (Yay. Haz.) İçinde (s.13-26). Ankara: Kalkedon.
https://islamansiklopedisi.org.tr/uludag-osman-sevki.
04 Ekim 2024 14:08
09 Ekim 2024 01:01
01 Ekim 2024 22:48
06 Ekim 2024 21:34
06 Ekim 2024 20:54
01 Ekim 2024 17:29
05 Ekim 2024 13:12
01 Ekim 2024 19:24
09 Ekim 2024 10:39
05 Ekim 2024 19:52