SORU ÇÖZEN DEĞİL SORUN ÇÖZEN NESİLLER YETİŞTİRMEK

Fikir Yazıları - Dünyada ve Türkiye'de geriye baktığımızda neoliberal/postmodern sistemin sonuçlarını görüyoruz. Büyük tekeller kendi egemenliklerini sürdürebilmek için neoliberal politikaları yaygınlaştırılması. Neoliberal politikalar eğitime de yansıdı. Üreten kopan

SORU ÇÖZEN DEĞİL SORUN ÇÖZEN NESİLLER YETİŞTİRMEK

Dünyada ve Türkiye'de geriye baktığımızda neoliberal/postmodern sistemin sonuçlarını görüyoruz. Büyük tekeller kendi egemenliklerini sürdürebilmek için neoliberal politikaları yaygınlaştırılması. Neoliberal politikalar eğitime de yansıdı. Üreten kopan sistem meslek liselerini kenara itti. Kitlelerin gözünde meslek liseleri başarısız öğrencilerin sürgün yeri olarak görüldü; meslek lisesi mezunları toplumda statüsü olmayan düşük ücretli kişiler olarak yaftalandı.

Neoliberal propaganda iyi bir gelecek sağlamayı sistem içinde statü elde etmeye bağladı. Bunun yolu da sistemin standart sınavlarında başarılı olmaktı. Eğitimin amacı bireyi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmek ve hayata hazırlamaktan çıktı, sınavlara hazırlamaya döndü. Akademik eğitim eğitimin özü; sınavlardaki başarı ise eğitimin amacı haline getirildi. Bu süreç özel okulları canlandırırken kamu okullarını da özel okul mantığına bürüdü. Okulların amacı LGS, YGS sınavlara öğrenci hazırlamaya döndü. Bir ortaokulun başarısı öğrencilerin LGS'deki başarısıyla, lisenin başarısı YGS'deki başarıyla ölçülmeye başlandı. Okulların ve öğretmenlerin başarısı ve performansı öğrencilerin sınavlardaki başarısı ile ölçülüyor. Sistemin "iyi okulu" sınava hazırlayan, sistemin "iyi öğretmeni" ise test çözdüren öğretmen oluyor. Eğitim hayattan kopuyor, öğrenciler robotlaşıyor ve daha küçük yaşlarda rekabete alıştırılıyor. En yakın arkadaşı rakibi haline geliyor ve öğrenciler bencilleşiyor. Sistem bu yolla bilinçaltına birlik yerine benlik duygusunu zerk ediyor.

Soru çözen,ama sorun çözemeyen, hayatın zorluklarıyla başa çıkamayan, toplumundan kopuk, kimliksiz nesiller neoliberal, çürümüş sistemin sonucu ve eseridir. 24 Kasım vesilesiyle eğitimin ve öğretmenin işlevini tartışmaya ne dersiniz? Sistemin iyi öğretmeni olmakla mı övüneceğiz, yoksa yeni bir eğitim sisteminin mücadelesini mi vereceğiz? Öğrencileri sınavlara mı hazırlayacağız, hayata mı?