DU BAKALİ N'OLACAK

Fikir Yazıları - Bu başlık Aziz Nesin'in '' Sizin Memlekette Eşek Yok mu ?'' adlı seçkisinde yer alan bir hikayenin adı. Bu öykü 1950'lerden günümüze uzanan ekonomi politikamızın bir eleştirisi olduğu kadar sosyal yapı ve kültürel hayatımızı da or

DU BAKALİ N'OLACAK
Bu başlık Aziz Nesin'in '' Sizin Memlekette Eşek Yok mu ?'' adlı seçkisinde yer alan bir hikayenin adı.
Bu öykü 1950'lerden günümüze uzanan ekonomi politikamızın bir eleştirisi olduğu kadar sosyal yapı ve kültürel hayatımızı da ortaya koyup eleştirmekte. Sekiz sayfalık bu öykü '' Güleriz ağlanacak halimize '' çok güzel bir örnektir.
Olay boğaziçi'nin Karadeniz'e yakın Anadolu yakasına yakın bir çay evinde geçer. O mekana gelenlerin çoğu aynı semtin sakinleri olan emeklilerdir. Konuştukları konular da genellikle ve doğal olarak geçim sıkıntısı,pahalılık,sürekli zamlar vb konulardır.
Yurt dışına kaçan iş ve beyin göçü,cari açık,İMF'nin borç verdiği ülkelerden hangi tavizleri kopardığı ve o ülkelerdeki olumsuz etkileri,yabancılara satılan topraklarımız, saflığın yıkımı,kadının toplumdaki yeri ve hakları,sermayenin bütün dünyadaki işlevinin aynılığı...halkın ağzından,onların duyuş,algı ve düşünüşü penceresinden ironik olarak verilir.
Öykü 1987'de yayınlandığı halde adeta bu günü anlatmaktadır.Demek ki aktörler değişmiş ama oynanan oyun aynı ve yaşananlardan da hiç ders alınmamış.
Kahve sakinleri yine bir sabah kahveye gelip önce ev dertlerinden başlayıp sonra yukarıda sıraladığımız sorunlardan konuşmaya girişirler.Ve her defasında :
'' Allah Allah !...Peki ne olacak bu işin sonu !''
'' Yapma yahu !...Bunun sonu nereye varacak birader!''
''Allah sonumuzu hayır eylesin !''
'' Peki ne olacak böyle !''
''Bekleyelim görelim,bakalım n'olacak !..'' deyip fatalist ( Kaderci ) bir anlayışla bekleşip dururlar.
Bunun üzerine dayanamayan,eski Tophane Askeri Sanayi Mektebi'nde çalışmış ,yetmişini geçmiş bir işçi emeklisi:
'' Dur bakalım n'olacak,dur bakalım n'olacak deyip duruyorsunuz da bana bir akrabamızın başına gelenleri anımsattınız .'' deyince her kes pür dikkat kesilir. Bu ilgiyi bekleyen işçi anlatmaya başlar. Özetleyerek buraya alıyorum. ''Ülke darda kalıp Boğaziçi'nin en güzel tepelerini,korularını petrol zengini Araplara satmaktadır. Ebul-Fatık El mışki adındaki bir şeyh Boğaz'a nazır bir yerden arsa alıp oraya bir villa kondurmaya çalışırken bir de evleneceği bir Türk kızı bulmalarını ister komisyonculardan.Kız genç olacak,güzel olacak,kız oğlan kız ve eline hiç erkek eli değmemiş olacak.Sonunda Fatık'ın istediği özelliklere sahip Necmiye adında bir kız bulunur.Kız güzel mi güzel,Ebul-Fatık ise bir hilkat garibesi. Onu gören birisi ellerini göklere açarak '' Ey Allah'ım sen nelere kadir değilsin ki !'' der.Yoksulluktan gelen kız zenginliğin getirdiği rahatlığa kavuşunca mutlu olur.Necmiye'nin tam tersi hinoğlu hin bir küçük kardeşi var.O Fatık diyemediğinden Fıtık amca diyor Arap'a. Fıtık Amca'nın bir çok karısı olduğundan Necmi'yeye Nişantaşı'nda lüks bir daire alır.
Fıtık Amca çok kıskanç olduğunda karısının akrabalarıyla görünmesini bile istemiyor.Necmiye sokakta hep çarşaflıdır.
Fıtık Amca ara sıra seyahate çıktığından Necmiye'nin evde canı sıkıldığından sinemaya gidip gidemeyeceğini soruyor.Fıtık uzun uzun düşündükten sonra:
'' Evaat...! Müsaide var, velakin önce ben görecek filmi bilahare sen .'' Sonunda yerli bir filim olan Hz. Ömer'in Adaleti filmine gidebileceğini söyler.
Necmiye sinemaya gidiyor. Ertesi akşam eve dönen Fıtık Amca merak içinde soruyor karısına,kendisi yokken ne yaptığını.Necmiye saf saf anlatıyor:'' Ahhh sorma ,senin dediğin sinemaya gitmek için çarşaflanıp evden çıktım,yolda giderken bir herif sokuldu yanıma,ben gidiyorum o da yanımda.'' Fıtık amcanın tepesinden kızgın sular dökülmüş gibi olur ama bozuntuya vermemeye çalışır.
-Du bakali n'olacak ! der fıtık.
Necmiye '' Ben de dur bakalım ne olacak diye merak ettim.Ben gidiyorum o da gidiyor...Bilet aldım,herif de bilet aldı..İçeri girdim koltuğa oturdum,herif de gelip yanımdaki koltuğa oturmasın mı ! Sonra ışıklar söndü filim oynamaya başladı,herif elini bacağıma atmasın mı !'' deyince Necmiye Fıtık amca feryadı basar :'' Sen ne diyorsun Necmiya..Ayvahhh.du u bakali n'olacak! deyip bozuntuya vermemeye çalışır. Necmiye devam eder anlatmaya.'' Ben de merak ediyorum ,sonra adam çarşafımın altından elini sokup oramı buramı kurcalamasın mı? Aaa şaştım kaldım.
Fıtık amca kendini yeyip bitirmekte renkten renge girmektedir ama belli de etmemeye çalışır.
Necmiye :''Sonra filim bitti eve doğru gelirken o da gelmesin mi ? Apartmanın kapısından girdim o da girmesin mi ? Bizim dairenin kapısını açtım girdim içeri ,herifte girmesin mi içeri. ' deyince Fıtık amca : '' Herif de yallah içeri !...'' Necmiye onaylar ve devam eder. '' Ben yatak odasına girip soyundum,adam da gelip soyunmasın mı.'' deyince Arap '' Eyvahh, du bakali n'olacak ! Anlat Necmiya anlat !.'' Devam eder saf kadın: Yatağa girdim o da girdi .'' Arap kan tere batmış vaziyette bitmiş bir sesle. '' Du bakali n'olacak !'' deyince Necmiye de :'' Ben de merak ediyorum,ne olacak diye,sen olsan merak etmez misin ?'' Fıtık '' Anlat Necmiya anlat, vallahi çok merak ediyor ben !'' Deyince genç kadın :'' Hiç canım ! Bir şey değilmiş,ben de boşu boşuna dur bakalım ne olacak diye merak etmişim.'' Eeee diye ısrar edince fıtık Necmiye: '' Senin her gece yaptığını yaptı canım !'' Fıtık beyninden vurulmuşa döner ama olan olmuş,erkekliğe toz kondurmamak yiğitliğe krem sürdürmemek için: '' Aman Necmiya,ben de du bakali n'olacak,du bakali n'olacak diye boşuna merak etmişim ! Velakin hiç de mühim değil.''
Kahvedekiler basarlar kahkahayı.
Velakin bu hikayeyi oradakilerden anlamayanlar da olur.
Ben de,gördüklerini anlayamayan,yorumlayamayan,düşünemeyen insanlara sunuyorum bu yazıyı .Belki biraz,az biraz düşünebilirler mi diye !