DELİYLE DELİ OLMAK

Yaşam Bilimleri - HÜLYA YAVUZ

DELİYLE DELİ OLMAK
Evet, okul her yerde. Yetişkin bile olsak her yerde her zaman hiç ummadığımız insanlardan öğrenmek mümkün. Yıllar öncesinde küçük bir okulda öğretmenlik yaptığım zamanı hatırlıyorum.
Bulunduğu bölgede, dünyaya tüm çiçekleri neredeyse biz yetiştiriyoruz. Bu okul, küçük, beş sınıflı eski iki küçük binadan oluşuyor. Yirmi sekiz kişilik küçük sınıfımda çok güzel zamanlarımız oldu. Öğrencilerimden pek çok şey öğrendim burda çalıştığım zamanda da. Onlardan öğrendiğim; sevgini göstermek için sahip olduğun her şeyin en iyisini zamanını beklemeden istediğin zaman çokça sunmak olmuştu.
Çiçekçilik ile uğraşan bu bölge halkının çocukları beni her gün çiçeklere boğardı. Her gün buket buket çiçekler. Güller, karanfiller, celbereler, yusufçuklar… Sınıfı terk edene kadar da bekler çocuklar. Tek bir çiçeği bıraksan üzülür çocuk; öğretmenim benim çiçeğimi almadı, diye. Onlar mutlu olsun diye masamın üstündeki tüm çiçekleri poşetime doldurur çift aktarma ile uzunca bir yolculukla geldiğim evime dönerken otobüste dağıtmaya başlarım çiçeklerimi. Bir buket, iki buket, üç buket… Çiçek de bitmiyor sevgim de.
Her gün her gün, ev çiçekçiye dönüştü zaten, ne yapılır ki zaten bu kadar çok çiçek. Çiçeklerim dünyanın değil ama Türkiye’nin bazı yerlerine de ulaşmıştı dostlarla.
Aktarma yaptığım durakta iniyorum yine bir gün. Burası iki zararsız delinin mekanı. Bir tanesi konuşkan. Çoğu zaman karşılaşırız, konuşuruz oradan buradan. O gün, elimde çiçeklerle indim her zamanki gibi. Gene karşılaştık konuşkanımla. Konuştuk oradan buradan, havadan, sudan. Çiçeklerimi çok beğendi. Cebinden elli kuruş çıkardı ve bir buket çiçek istedi. Dedim ki ona; olmaz! Ben para ile almadım, çocuklar hediye etti. Parayla almadığım şeyi, sana nasıl satayım? Hayır, dedi. Al parayı, ver çiçeği. O gün onunla epey bir zıtlaştık. Sonuç ben parayı almadım, o da çiçeği.
Bugün düşünüyorum da, aslında öğrenme hemen gerçekleşen bir olay değil. Belki de öğretmeye çalıştığı gerçekte her şeyin bir bedeli olduğunu bilmesiydi.